Düşman sınıflar [1]

28#

Dolabımın kenarındaki valizi alıp yatağımın üstüne indirip açtım.Bir haftalık gezi hepimize ilaç gibi gelecekti birkaç parça eşyamı koyup valizi kapattım. "Bu gezide nereden çıktı üstelik bunu gideceğin zaman haber veriyorsun Asel?" Abimin sesiyle bakışlarımı kapıya çevirdim. "Şimdi söylüyorum çünkü senin bana ayıracak zamanın yok sürekli dışarıdasın"dedim yanıma gelerek beni kendine çekip sarıldı "Özür dilerim sana vakit ayıramadığımın farkında bile değildim" Sesindeki pişmanlık beni bir nebze rahatlattı. "Hangi araçla gideceksiniz?"diye sordu Başımı göğsünden ayırıp "Okulun ordan kalakacak otobüsle gideceğiz"

"Tamam o zaman okula ben sizi bırakırım" Onu kafamla onaylayıp telefonumu hırkamın cebine koyup valizimi alarak dışarı çıkarttım.Azra da valiziyle kapının önünde gözüküp bize doğru gelerek "Günaydın Aras abi"dedi abim Azra'nın elindeki valizi alarak "Günaydın fıstık"dedi "Hadi siz arabaya geçin ben valizleri hallederim" Abimin sözünü dinleyip Azra'yla arka koltuğa geçtik abim valizleri bagaja yerleştirip bindi arabanın aynasından bize bakarak "Orada bir hafta kalmanız sorun olmazmı?Sonuçta ormanlık alan başınıza birşey gele...."

"Abicim inan biz başımızın çaresine bakabilecek kadar büyüdük"

"Ormanda ne olacağı belli olmaz"

"Ormanda kamp kurmuyoruz bizim için orada bir ev var"

"Yiyicek,içecek varmı?Açlıktan da ölebilirsiniz"

Azra abimin sorduğu sorulara gülerken "Yemek bulamazsak artık birbirimizi yeriz abicim sen endişelenme"dedim gülümseyerek

"Kim kimi yiyor?Kimse benim kardeşimi yiyemez" Azra kısık gülmesini daha fazla tutamayıp arabanın içinde bir kahkaha attı bende ona eşlik ediyordum.Abim okulun önünde arabayı durdurup çatık kaşlarla bize baktı"Neye gülüyorsunuz siz ikiniz?" Kahkahamı durdurup "Endişelenme demekten dilimde tüy bitti.Abicim telefonum zaten 24 saat açık ne zaman istersen ararsın ama şimdi bizim gitmemiz lazım"dedim Abimin kaşları normale döndü "Aradığımda size bir ulaşamayayım o evi başınıza yıkarım haberiniz olsun"

"Anlaşıldı"diyerek arabadan indik abim de bizimle birlikte inerek arabanın bagajından valizleri bize verdi"Kendinize dikkat edin" ona sarılarak kuru bir "Tamam"deyip geri çekildim.Abim Azra'ya dönerek "Aynı şey senin içinde geçerli küçük hanım"dedi Azra gülümseyerek "Tamam"dedi valizlerle birlikte okulun bahçesine adımımızı attık.Bugün cumartesi olduğu için okulda bizden başka kimse yoktu sadece geziye gidecek sınıflar mevcuttu kalabalık olan bahçede kızları görmemle adımlarımızı hızlandırıp onların yanına vardık "Günaydın kızlar"dedim "Günaydın Asel "diyerek karşılık verdi.Azra bakışlarını etrafa çevirip "Neyi bekliyoruz?"diye sordu.Sibel elindeki simiti ağzına atmadan önce "Murat Bey ilk bir konuşma yapacak araçlara öyle dağılıcakmışız"diye açıkladı.Kendi aramızda bir sohbet başlatmış konuşuyorken "İkişer sıra olun çabuk, ne kadar çabuk olursanız o kadar çabuk araçlara binersiniz?"Murat Beyin konuşmasıyla dediğini yapıp bizim sınıftan olanlar ikişer sıra oldu.Ben Cansu'yla sıranın başında olurken Murat bey dediğinin hemen yapılmasıyla ufaktan sırıtarak "Hepiniz biran önce bu konuşma bitsin de gidelim diye düşünüyorsunuz o yüzden ben hiç uzatmadan direk konuyo giriyorum.Müdürünüz olarak sizle bu geziye katılamayacağımı üzülerek belirtmek istiyorum." diğer sınıflardan birkaç kişinin bu habere hiç de üzülmediklerini gördüm.Murat Bey bu habere sevinen öğrencilere bakarak "Bu habere hemen sevinmemenizi tavsiye ederim.Size zaten ormanlık alanda bir evde kalacağınızı belirtmiştim.12D sınıfından Özlem 12C sınıfından Atakan kendi sınıfınızdan sorumlusunuz.Sevinen öğrenciler kafalarına göre hareket edemeyecekleri için Murat Beyin seçtiği kişilere ölümcül bakışlar fırlatırken Murat Beyin  bakışları bana döndü "Bu fikir 12F sınıfının başkanı Asel'den çıktı  normalde 12F sınıfıyla aynı ortamda kalmalarına müsade etmezdim ama Asel sınıfını düşünerek beni ikna edip tüm sorumluluğu üstüne alarak beni şaşırttı 12F sınıfından ve kendi sınıfından sen sorumlusun Asel " Murat Bey sözünü bitirir bitirmez bakışlarımı aramızda mesafe olmasına rağmen sıra olmuş 12F sınıfının başında olan Bars'a çevirdim.Suratında hem şaşkınlık hem de öfke mevcuttu anlaşılan Murat Bey bu fikrin benden çıktığını daha yeni söylüyor onlardan sorumlu olduğum için beni öldürecek gibi baksada umursamadım. "Sınavdan önce herkese iyi gelecek bir gezi olur inşallah hepiniz tek sıra halinde valizlerinizi bırakarak araçlara binin" iki üç öğrencinin "Sonunda"dediğini duyar gibi oldum Murat Beyin dediği gibi valizleri aracın yanına bırakarak tek sıra halinde bindik ben cam kenarına geçerken Sibel ve Azra önüme Cansu ve Merve arkama Alya da yanıma İdil'de bizim sınıftan bir çocuğun yanına oturdu.Valizler araca yüklendikten sonra araç hareket etti.Cebimdeki telefonu çıkartıp haber sitesinde kaldığım yerden okumaya devam ettim.