Hepimiz kapıya yöneldik. Kızlar koridorun duvarına yaslanmışlar beni izliyorlardı. Annem ve babam ise diğer duvara yaslanmış bana kocaman gözler ile bakıyorlardı. Oya:kızım aç hadi kapıyı. Ben bir elim kapının kolunda öylece duruyordum. Taner:kızım açsana. Yaprak:ha? He tamam. Kapıyı açtığımda heyecandan kalbim ağzıma atıyordu. Onu tanımıyordum bile,neden böyle oluyordu ki?
Kapıyı açtım ve kenarda durdum. İlk önce ela teyze ve tekin abi girdiler içeriye. Annem ve babam ile 'hoşgeldiniz' muhabbetleri falan işte. Sonra tanımadığım ali elinde bir sürü çiçekler ile girdi. Arkasında da 4 tane erkek daha vardı. Hiç birini tanımadığım için garip geliyordu tabi. Ali ile göz göze geldik. Ayıp olmasın diye gülümsedim ona, o da bana. Sonra öyle bir gamze çıktı ki yanağında,gözlerim kocaman açıldı. Yaprak:h-hoşgeldin. Ali:hoşbuldum. Ali elime verdi çiçekleri. Hepsi birbirinden güzellerdi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Çiçekleri bir kenara koydum ve salona geçtim. Herkes kurulmuş oturup sohbet ediyorlardı. Sonra kaş göz işareti ile bizimkileri çağırdım. Bade hala oturuyordu ve o sarışın çocuğa bakıyordu. İrem,Ece ve Merve çoktan mutfağa geçmişlerdi,ben ise kenardan köşeden badeyi çağırmaya çalışıyordum. Yaprak:(fısıldayarak) şşt,badee,kızım gel! Bade:(fısıldayarak) ne? Yaprak:(fısıldayarak) kızım gelsene! Bade:(fısıldayarak)neden ya? Yaprak:(fısıldayarak) bade gel dedim! Bade:(fısıldayarak) gelmiyorum!
Herkes bize bakıyordu,tabi biz hala farkında değildik. En sonunda sinirlenip topuklularımla yere vurdum. Yaprak:badecim,gelsene şöyle! Dişlerimi sıka sıka konuşuyordum sinirden. Bade:ay tamam,geliyorum. Yaprak:özür dileriz,sohbetinize devam edin siz. Ela:sorun değil kızım. Merve:yaprak. Şşt,yaprak kızım gelsene! Yaprak:ay bi bitmediniz ya!
Sinirle mutfağa ilerliyordum. Yaprak:bade gel diyorum hala oturuyorsun ya! Bade:ne var ya oturduysak. Ece:kızım bir susun da,yaprak kahve yap sen. Yaprak:ne kahvesi? İrem:kızım kahve yapıyorlar ya,sonra tuz atıyorsun içine,damat tuzlu kahveyi içiyor falan. Yaprak:hee,o kız isteme merasimi adeti şeyisinden. Tamam anladım da ben kahve yapmasını bilmiyorum. Ece:öff yaprak ya,ver ben yaparım kahveyi. Merve:ama tuzu sen döküyorsun yaprak! Yaprak:ya tamam ece yap sen kahveyi hadi.
Ece kahveyi yaptı ve fincanlara döktü. Ben ise damat için ayrı olan fincana biraz tuz döktüm bizimkilerin zorlamasıyla. Yaprak:ya of döktüm işte daha ne istiyorsunuz?! Ece:ya dök sen! Yaprak:döktüm ya. İrem:biraz daha dök! Birazcık daha döktüm fincana ve tuzu kenara bıraktım. Merve:dök dök dök,iyice dök. Yaprak:isterseniz hepsini boşaltayım,ne dersiniz? Bade:ay tamam hadi kahveleri götürüyorsunuz,yaprak sen damat için özel olan kahve fincanını al birde tepsiye bir kaç fincan daha koy,annelere babalara falan dağıtıyorsun sen. Ece bizde seninle o çocuklara dağıtırız. Kızlar sizde geçin kenarda oturun bekleyin bizi. Merve:ayy tamamdır! İrem:ne heyecanlı ya! Yaprak:susun be!
