14. Bölüm💥

1.6K 49 10
                                    

Korku evine girdik. Benim yüreğim korkudan ağzımdaydı. Her yer karanlıktı,sadece badenin elinde bir fener vardı,o da fazla ışık vermiyordu. Kısacası birbirimizi zor görüyorduk.

Sinan:lan bari ışık falan verseler.
Barış:ee ne yapacağız?

O arada korkunç bir sesle bie şey söylendi.

"Komidinin üzerindeki şifreyi çözün"

Bade:hangi komidin be?
İrem:şurada kağıt gibi bir şey var.

Ben iremin bahsettiği yere doğru gittim ve o kağıtı aldım. Aldıktan sonra koşarak bizimkilerin yanına gittim. Kalbim ağzımda atıyordu. Gökhan şifreyi okudu.

Ali:abi bu nasıl şifre ya. Hem bebek ne alaka?

O sırada biri kapıyı sertçe tekmelemeye başladı. Hepimiz öyle bir irkildik ki. Ben hemen gamzelimin üstüne atladım tabi. Herkes bir köşeye toplanırken bizde başka bir köşeye attık kendimizi. Ali bana sıkıca sarılırken bende ona sarılıyordum,tabi bir yandan da bağırmaktan boğazım patlıyordu.

Ortalık sessiz olunca herkes sakinleşti. Oğuzun elinde ise oyuncak bir bebek vardı. Ama bebeğin tipine bakılırsa daha çok çarpılmış bir varlığa benziyordu. Oğuz elindeki bebeği sallıyordu.

Oğuz:uyu annem uyu.
Gökhan:lan bırak şu bebeği şizofren!

Gökhan bebeği oğuzun elinden çektikten sonra içinden büyük bir şey çıktı. Bozuk paraya benziyordu. Gökhan bir yer gördü ve o para gibi şeyi içine attı. Sonra küçük bir yer açıldı. İçinde ise şişe gibi bir şey vardı.

Bade şişeyi almak isterken birden el gibi bir şey çıktı ve badenin elini tuttu. Barış badeyi kucağına alıp oradan bir kaç adım uzaklaştı. Şoku atlattıktan sonra ece sopa gibi bir şey buldu ve o şişe gibi şeyi sopanın yardımıyla aldı. İçini açtığımızda anahtar vardı.

Kilitli bir kapı olduğunu fark ettik ve o anahtarla kapıyı açtık. Küçük bir oda vardı.

Merve:biz bilmem kaç kişiyiz,buraya nasıl sığacağız?!
Ece:kızım gel işte.

Hepimiz odaya doluştuk ve kapıyı kapattık. Sonra birden perde açıldı. Tabi herkesten bir çığlık daha koptu. Ortalık sessizleşince gökhan bir küfür daha patlatacaktı,belliydi.

Gökhan:lan ben böyle işin anasını s-
Ali-Barış:ÖHÖM!
Gökhan:anasını seveyim.

Herkes odayı arıyordu,belki ipucu gibi bir şey bulunur diye.

Oğuz:ya biz o bebeği niye içeride bıraktık ki? Ne güzel annesi olmuştum,ısınmıştık birbirimize!
Ali:oğuz başlatma bebeğine goy goy yapacağına bir işe yara!

Gökhan:yok abi yok! Bir bok bulam-

Gökhan bir yere yaslandı ve yere düştü,meğerse kol gibi bir yere yaslanmış ve o kol çevirildiği için küçük bir bölme açıldı.

İrem:bu ne be?
Bade:buradan da el kol falan çıkarsa şuracıkta geberirim!
Barış:allah korusun güzelim!
Sinan:oğuz nerede?

Birden kapı açıldı,tabi hepimizden yine bir çığlık koptu. Kapıya baktığımızda içeriye giren kişinin oğuz olduğunu fark ettik,ve elindeki o çarpılmış varlığı da.

Barış:oğlum bu ne lan?!
Oğuz:ne yapayım,bebeği öyle bırakınca vicdan azabı çektim. Bende gidip geri aldım çocuğumu.
Gökhan:herhalde buradan gireceğiz,oğuz ilk sen gir.
Oğuz:bana on kutu pizza alırsan neden olmasın kardeşim.
Gökhan:lan allah kahretsin alacağım! Gir işte oğlum zaten gerginim!

Oğuz tek kelime etmeden elindeki bebekle o bölmeye girdi,bizde arkasından. Hepimiz emekleyen bebek gibi ilerliyorduk.

Oğuz:KATE AŞKIIIIIIIM!

Hepimizin ödü bokuna karıştı tabiki.

Ali:lan ne bağırıyorsun ayı!
Oğuz:kanka ne bileyim böyle herkes ciddi ciddi duruyordu,bende pislik yapayım dedim-,AAAAA ÇIKTIIIIK!
Barış:ulan cidden sığır bu ya! Lan sus sus!

Oğuzun dediği gibi sonunda korku evinden kurtulduk. Hepimiz kızların evine doğru yol aldık,bugün orada sabahlayacaktık. Zaten yarın haftasonu olduğu için kimsenin işi yoktu. Bende istifa etmiştim zaten,okulun müdürüyle kavga ettiğim için.

Eve vardık ve içeriye girip koltuklara kurulduk.

Bade:ne gündü be!
İrem:oğuz şu bebekle selfie çekinelim mi?
Oğuz:olur olur,hatta bir kaç tane pizza dilimi de al yanına.
İrem:oha iyi fikir!
Bade:ben ne diyorum bunlar ne diyor!
Yaprak:aman iki deli bir araya geldi işte. Neyse kızlar gelin biz bir şeyler hazırlayalım.
Sinan:zahmet olmasın biz şimdi kalkacaktık zaten.
Ece:sabahlıyorsunuz,unuttun mu?
Sinan:haa doğru.

Ben,ece,irem ve merve mutfağa girdik. İrem ise oğuzla fotoğraf çekiniyordu. Mutfağa girdiğimiz an bizim kızlar kapıyı kapattı ve sessizce konuşmaya başladılar.

Merve:duymazlar değil mi?
Bade:yok yok duymazlar merak etme.
Yaprak:ne oluyor be? Siz yine kesin bir şey isteyeceksiniz.
Ece:yok kuzum sadece bir şey öğrenmek istiyoruz da.
Yaprak:çıkarın bakalım ağzınızdakini.
Bade:var mı?
Yaprak:ne var mı?
Merve:bebiş bebiş.
Yaprak:yuh daha neler! Abi evleneli iki üç gün oldu ne bu aceleniz!
Ece:lan ben teyze olmak istiyorum,tabi ki acele edeceğiz!
Bade:aynı fikirdeyim kuzum!
Merve:ne yani,hem böyle yeşil gözlü,lülük saçlı,gamzeli bi çocuğunuz olsa fena olmaz değil mi?

Mervenin dediklerini hayal ettim de,çok tatlı olurdu aslında. Ama bence daha erken ve biz daha yeni evlendik.

Yaprak:ya fena olmaz da-
Ece:e yapın o zaman çocuğu ne duruyorsunuz?!
Yaprak:lan az sakin! Tamam fena olmazdı ama bence daha çok erken,hemde baya erken. Biz daha iki üç gün falan evliyiz, biraz yavaş gelin be! Hem biz aliyle daha bu konuyu bir kere bile konuşmadık.
Bade:e neyse yeni gelini sıkmayalım-
Yaprak:bade!
Bade:tamam tamam. Ama bebiş mevzusu falan olursa hemen söylüyorsun!
Yaprak:tamam ilk size söylüyorum. Ama şimdiden de söylüyorum,daha çok erken.
Merve:tamam tamam bir şeyler hazırlayalım hadi.

Bir şeyler hazırlayıp içeriye gittik. Çocuklar çoktan bir film başlatıp izlemeye başlamışardı. Bizde oturduk yanlarına. Ben alinin yanına oturdum. Aliye sıkıca sarıldım,o da bana.

Filmi izlerken dalmışım,gerisi karanlık...

~•~

Zorla Evlilik|AlYapWhere stories live. Discover now