-3-

39 1 2
                                    

Yorucu iş günlerinin üzerine bir de kendi kafa karışıklığınızı eklerseniz ne olur canlarım ? Sonuç neredeyse yüzüncü kez hata yapan Zeynep ve delirmek üzere bir Fulya Abla olur. Fulya Abla eliyle bana dışarıyı gösterirken konuştu.

"Zeynep çık dışarı biraz hava al. Kaç gündür aklın bir karış havada leyla gibi geziyorsun. Köpek maması diyorum boş boş yüzüme bakıp kuş yemi alıp geri dönüyorsun.  Ne olduğunu anlatsan gam yemeyeceğim ya onu da demiyorsun." dedi. Ne dese haklıydı. Devrimlerin şirketinden döndüğümden beri aklım başımda değildi. Kendimi hissettiğimi sandığım şeylerin saçma ve boş olduğuna inandırmak için günlerdir çabalıyordum. Çünkü düşüncelerim sürekli ister istemez Devrim'e kayıyor bütün devrelerimi karıştırıyordu. Koskoca 4 sene sakin geçen biri ilişkimiz vardı. Peki şimdi ne olmuştu? Israrla sorsa da bunu Fulya Ablaya anlatamazdım. Aslında birine hislerimi anlatıp,danışıp bir şekilde bu kafa karışıklığından kurtulmam gerekiyordu. Ama kimseye bunu anlatamıyordum. Garip bir şekilde sanki bir suç işlemişim gibi hissediyordum. 

Daha fazla oyalanmadan Fulya Abladan belki de bininci kez özür dileyerek hareket ettim ve hava almaya çıktım. Dükkanın önü işlek bir caddeye bakıyordu. Oturabileceğiniz bir iki bank dışında pek rahat değildi ve manzarası da güzel sayılmazdı. Tek iyi yanı kuzeye bakan bir konumda ve yaz kış rüzgarlı olmasıydı.  Rüzgar yüzüme sertçe vururken kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Yaklaşık üç gündür mesajlaşmalar dışında Doğa ile de pek irtibat kurmuyordum. Şu Devrim sorununu çözmeden Altınel ailesinden biriyle iletişim kurmak beni zorluyordu. Serpil teyze ise sürekli ertelenen yemek hakkında konuşuyordu. En sonunda ısrarlarla yarına sözleşmiştik. Ah düşüncelerim yüzünden çok gergindim. Sürekli karnıma kramplar giriyordu. İnişli ve hiç çıkışlı olmayan finansal hayatım yüzünden başım zaten yeterince kalabalıkken bu olanlara cidden anlam veremiyordum.




*****


Ertesi gün biraz daha canlı bir şekilde iş yerine gidip günü tamamlamıştım. Fulya Abla bendeki gelişmeyi görmüş bundan son derece mutluydu. Dün kendi kendime bir karar almıştım. Devrim'e karşı mesafemi koruyacak ve olanları akışına bırakacaktım. Sonuçta hiçbir zaman birbirimiz için deli olan iki insan değildik. Hep Devrim'in sakinliği ve benim hiperaktifliğim arasında bir sınırda dolanırdık. Saat 7 sularındayken iş yerinden ayrıldım ve Doğa'ların evine gittim. Her zamanki gibi beni güler yüzle karşılayan Serpil teyzeme sıkıca sarıldım. Ne zaman ona sarılsam yüklerim hafifliyormuş gibi hissederdim. Birbirimizden ayrılırken arkada duran Tahsin amcayı gördüm. Yanıma yaklaşıp o da şefkatle bana sarıldı. Birbirimize hal hatır sorarken arkadan gelen tanıdık sesle gülümsedim.

"Kıskanıyorum ama ha! Hani bana kucak?" dedi Doğa şakacı bir sesle. Gelip ilk bana sarıldığında gülümsemem genişledi. Serpil teyze Doğaya sorgular gibi bakarken konuştu.

"Ne sandınız size dediğimi mi? Hahaha bir tanecik arkadaşım dururken." dedi. Sonra gidip teker teker onlara da sarıldı. Doğayı bu yüzden seviyordum. Her insanın yapamayacağı gibi benimle ailesinin sevgisini bile paylaşıyordu. Ona minnettar bir gülümsemeyle baktım. Hepimiz oturma odasına geçerken Serpil teyze sordu.

"Doğa,abin nerede?" dedi. İstemsizce kulaklarım dikkatle dikildi. İşten genellikle birlikte gelirlerdi. Doğa;

"Bitirmesi gereken bir iş yüzünden geç kalacakmış siz yiyin dedi." dedi. Gelmeyeceğini duyduğumda hissettiğim azıcık hayal kırıklığı mıydı? Yoo yoo yanlış yorumluyordum. Serpil teyze;

"Ah,şu oğlan. Kendine yüklenmese olmaz zaten. Neyse biz masaya geçelim." dedi. 

Hazır olan masaya geçip yemekleri yemeye başladık. Her zamanki gibi çok lezzetliydiler. Evde genelde hizmetliler  yapsa da Serpil teyze değer verdiği insanlara yemekleri hep kendi yapardı. Her seferinde benim için uğraşması kalbime dokunuyordu. Ve bana bunca iyilik yapan ,beni böyle seven insanın oğluna gidip neler hissediyordum?  Ahh,çıldırmamak işten değildi. Biri beni fabrika ayarlarıma geri döndürebilir miydi? Masada herkes neşeyle konuşmaya devam ederken karnıma giren krampla duraksadım. Dünden beri belli aralıklarla karnım ağrıyordu. Üşütmüş olabilirdim ve reglim de yakındı. Konuşmalara odaklanıp ağrıyı yok saymaya çalıştım. 

Sonumuz Ne Olacak?Where stories live. Discover now