18.Bölüm

1.3K 78 10
                                    

Dayak Oyunu

"Ya o elbiseyi istiyorum, istiyorum, istiyorum!" Diye kafamızda dırdır eden Arya'daydı gözlerimiz. Susmuyordu. Miraç bile alışmıştı Arya'ya.

"İs-ti-yo-rum!" Diye son kez bağırarak söylediğinde, hepimiz olduğumuz yerde sıçradık ve alışveriş merkezinin yemek katında bulunduğumuz mekandaki herkesin kafası bize döndü. Miraç,

"Arya eğer istiyorsan git al, bizi rezil etme en azından." Dedi ve sırıttı. Arya omuz silkince tekrar Miraç konuştu.

"Biz Beste ile sinemaya gireceğiz, siz de girerseniz girin girmezseniz bekleyin." Deyip ayağa kalktığında beni de kaldırdı.

"Romantik birşeyler izleyelim." Dedi Arya hâlâ bana sinirle bakıyordu. Deren de bize bakıp gülüyordu. Miraç ile birlikte sinema katına gittik.

"Bak şu filme girelim mi?" Dediğinde parmağının gösterdiği yerin romantik komedi tarzı bir film afişi olduğu dikkatimi dağıttı. Bana yakışmazdı cicili bicili şeyler hayatımda hiç romantik film izlememiştim. Benim gibi bir kıza yakışır mıydı?

"Şu korku filmi nasıl?" Deyip heyecanla Miraç'a baktım. Miraç'ın suratı asıldı.

"Tamam ya senin dediğine girelim." Dediğimde eski neşeli suratı yüzünde belirdi. O biletleri almaya gitti. Bende oradan bir yere oturup beklemeye başladım. Sanırım bu filmi Miraç için izleyecektim. Ne kadar maximum çekilmez, double berbat ve devasa iğrençlikte olsada sırf Miraç için izleyecektim. Kendi kendime,

"Lanet olsun!" Diye bir amerikan dublaj sesine benzer bir ses çıkardığımda tekrar kendi kendime kıkırdadım. O anda bana bakan bir oğlan dikkatimi dağıttı. Ona tek elimi 'ne var la ne var?' Gibisinden salladım. Tek gözümü hafif kapatıp, kafamı da salladım. Onun duyacağı şekilde.

"Hayırdır bilader?!" Dedim sertçe, oğlan gözlerini pörtletti ve kafasını utanarak ben dışında her yere çevirdi. Dünya da ne salak insanlar var ya! Arya gibi, Arya onun elbiseyi almasını engellediğim için mağazanın ortasında beni kovaladı ve eline aldığı elbise askılığıyla beni deşecekti lan neredeyse. Miraç olmasaydı şimdiye tabutdaydım. Arya'nın benden de psikopat çıkmasına bir kez daha kendi kendime güldüm ve tekrar bir hata olmaması için bana bakan var mı diye millete göz attım. O anda karşımda Miraç'ı gördüm.

"Hadi girelim." Dedi bende kafa sallayıp ayağa kalktığımda, girdik. Film bitmek bilmiyordu ve ben izlemiyordum. İzlemem imkansızdı. Asla izleyemezdim! Ne mi yapıyordum? Miraç'ı izliyordum. Dakikalardır ona bakıyorum. Kusursuzluğun daniskasıydı! Acaba gerçek mi? Bir kere daha böyle düşünüp, yüzüne dokununca rezil olmuştum. Aynı hataya düşemezdim. Onu anlatmak gerekirse tek kelimeyle kusursuz derdim. Cidden öyleydi benim gibi biriyle onun arkadaştan öte olması bana tuhaf gelsede umrumda değildi.

Film sonunda bittiğinde herkes ayaklandı ve Miraç'ın kafa aniden bana döndü.

"Yüzümdeki her noktayı ezberledin heralde yeter yahu!" Dedi ve güldü. Utanarak kafamı çevirdim. Biliyordu, anlamıştı onu izlediğimi. Her seferinde rezil olmamı neye borçluydum. Hiç birşeye değildim. Ama bu cidden rezillikti!

"Yok ya-" dedim ama daha fazla saçmalamamak adına sustum.

"Tamam tamam neyse hadi çıkalım." Dedi elimden tutup beni çıkarana kadar. Bir saniye ya ben bu olayı nerede yaşamıştım? Aman neyse boşver. Deyip düşüncelerimden sıyrıldım.

KAVGACI KIZ(Tamamlandı)Where stories live. Discover now