5-Özür (Düzenlenmiş Bölüm)

15.4K 596 16
                                    

Giray'ın Mican'ı kandırmasından sonra fazla konuşmamışlardı.Sadece Giray'ın durumunu kontrol ediyor,tansiyonunu ölçüyor,nabzını ve solunumunu sayıp dosyasına kaydediyordu.Odaya girerken kullandığı kelimeler 'merhaba'çıkarken ki ise 'geçmiş olsun'du. Fazla konuşmaya gerek duymuyordu genç doktor. Konuşunca ne olduğunu bizzat yaşamıştı. Aptal durumuna düşmüştü.

Giray beynini kemiren sorular arasında yanlış yapıp yapmadığını düşünüyordu,sözde onu Murattan uzak tutacaktı tam zıttı olup kendinden uzaklaştırmıştı.Ama kötü bir amacı yoktu,tamamen masum olarak kurup kusursuz bir şekilde uyguladığı plandı.Mican odaya girdiğinde mavi gözlerini şuursuzca odada dolaştırıp Giray'ı buldu.Giray'ın kolundaki alçı çıkarılmıştı ve bugünde ayağa kalkıp yürümesi gerekiyordu.Tansiyonunu,nabzını ve solunumunu sayıp dosyasına kaydetti.Sonunda konuşması gerektiğini ve sözlere nasıl başlayacağını bulup tok bir sesle konuşmaya başladı.

"Giray bey doktorunuz kalkıp klinikte yürümenizi öneriyor." Diye söyledi. Bu sırada dosyaya bir şeyler karalayan genç kızın dikkatini üzerine çekip konuştu.

"Yani sen."Pardon oradan bakıldığında aptal mıyım diye soracaktı. Dilinin ucuna kadar gelmişti sözcükler. Kendimden neden üçüncü şahışmış gibi konuşacaktım ki diye kafasının içinde kendi kendine konuştu.

"Hayır.Doktorunuz." Diye üzerine basa basa konuştu. Ben değildim hani uzman doktorunuz diyordu ama Giray işi anlamamazlığa vurup sürekli soruyla geliyordu.

"Benim doktorum sen değil misin?" diye mantıklı bir soru sordu.

"Uzman doktor gibi mi gözüküyorum?Yürümeniz için hasta bakıcıyı çağırıyorum.Bu sırada hazırlanabilirsiniz." Diyerek kapıya yaklaştığında adamın sesi onu durdurdu.

"Mican..."Aklında kurduğu fakat dile dökemediği sözleri söylemeye çalıştı ama yine de söyleyememişti.Belkide doğru olan buydu Mican'ın Muratla gitmesiydi,ne diye aptalca plan yapmıştıki?

"Buyurun."Söyleyeceği şeyi değiştirdi.

"Yürümeme sen yardımcı olur musun?"Her ne kadar Giray'a yardım etmek istesede kalbi,o Giray'ın tam zıttı olarak aklını seçmişti.Mantıklı olan buydu ve kalbi her ne kadar ona yardım etmek istesede akıllı olan taraf o olmalıydı. Sonuçta o bir doktordu hastaları ile fazla samimiyete giremezdi ki bu zaten yasaktı.

"Maalesef.İlgilenmem gereken hastalarım var."Soracaktı Giray.Korktuğu soruyu sorarak canının yanıp yanmayacağını düşündü.Aklına getirdiği sahne tamda kafasında kurduğu gibi olmuştu.

"Benden önemli mi?"Mican yine aklını kullanıp zekâsını konuşturmuştu."Hastalarımın hiçbirisine özel ilgi göstermem.Hastalarım bana her ne kadar yakın olursa olsun."Yaptığı şeyden pişman olmuştu Giray.Kabul, aptalcaydı.Masum bir plandı oysaki.Mican odadan çıkınca ilgilenmesi gereken birkaç hastası vardı onlarla ilgilendi.

Öğle arası Sümeyra ile oturmuş yemek yiyorlardı."Gerçekten inanamıyorum.Belaları üzerine çeken mıknatıs gibisin."diye konuştu Sümeyra.

"Mıknatıs olan ben değilim,burası,bu bölge." Derken ekmeğinden kopardığı küçük parçayı ağzına attı.

"Haklısın.Bu hafta mutlaka çıkıyoruz,bana gelsene takılırız. Cidden sıkıldım doktor oldum kafam hala daha kitaplardan kalkmıyor isyan çıkaracağım." Diyerek sızlandı. Mican'ın aklına gelen bazı kağıtlar vardı. Evde çıkardığı kağıtlar umarım kaybolmamıştır diye düşündü.

"Tamam olur." Diyerek onayladı. "İtiraz istemiyorum.Hafta sonu benimle kalıyorsun.Ona göre kıyafet falan ayarla." Dediğinde yemeğine gömülmüş bir şekilde konuştu. "TamamSümeyra!" yemek yerken konuşmayı sevenlerden değildi.

Artık Giray'ın taburcu olma zamanı gelmişti.Murat'la beraber Mican odaya girdiğinde askeri kamuflajı giyinmiş bir Giray beklemiyordu açıkçası.Murat hemen

konuşmaya başladı.

"Evet, taburcu olmaya bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum.Bu kadar mı sıkıldın bizden?"Mican'ın gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı.

"İşimin başına dönmeliyim kalbim öyle söylüyor."Kalbi öyle söylüyordu.Bu Mican'ın sorusuydu aslında.Üzerine alınabilirsin dercesine bakışını es geçti. Bir nevi cevabı tekrarlıyordu.

"Geçmiş olsun Giray ne yapman gerekip neler yapmaman gerektiğini dün anlatmıştım. Çıkış işlemleri ile ilgilenebilirsin."diyerek Murat odadan çıktığı sırada Mican'da hareketlenmişti fakat Giray'ın sesi onu durdurdu.

"Mican..."Ayaklarının üstünde yüz seksen derece dönerek Giray'a döndü.Cevap vermesini bekledi ama cevap gelmedi.

"Dinliyorum."diye çıkıştı.

"Bak...Tamam...Kabul...Of...Ben özür dilerim diyecektim."Mican kapıya ilerlediği sırada yine Giray'ın sesi onu durdurdu.

"Mican..."Tekrar ona döndüğünde Giray sıcak dudaklarını güzel doktorun pürüzsüz yanağına dokundurdu ardından çekildi.Gözleri bir daha onu göremeyecek olmasından dolayı acıyla sızlarken konuşmaya başladı.

"Beni iyileştirdiğin için sana ne kadar teşekkür etsem az."Hastane kapısındayken söylediği sözleri hatırladı."Sen benim Azrail'im değil yeniden doğmama yardımcı olan meleksin,Anka kuşu."diyerek odadan ayrıldı,ardından şaşkın gözlerle etrafa bakan bir Mican bıraktı.İstemsizce dudaklarından kelimelere engel olamadı genç doktor.

"Her doğum aslında bir ölüm değil midir Üsteğmen?" Her doğum mutluluk her ölüm acı değildir aslında.

GERİYE BAKIŞ

Hastaneye geç kalmıştı Sümeyra.Çantasından telefonu çıkartmaya çalışırken sert bir şeye çarptı.Kafasını kaldırdığında bol yeşilli bir adam gördü karşısında.Askeri kıyafeti,gözleri hepsi yeşildi.Saçları tam ters bir şekilde sarıydı.

"Önüne baksana be!" diye bağırdı karşısındaki yakışıklı adama. İçten içe bağırmamak isterdi ama koskoca ameliyat onu bekliyordu. Sinirlenmişti. Zaten geç kalmaktan nefret ederdi bir de ameliyatı beklettiğinden dolayı fazlaca sinirliydi.

"Bana çarpan sendin.Asıl önüne bakması gereken sensin."diyerek karşı çıktı.

"Ben bir bayanım burada suçu sizin üstlenmeniz gerekir.Adamda kalmadı etrafta."diye bağırdı.Asker etrafına baktı ardından;"Ben varım ya." Dedi.Kızın dudakları alayla yukarı kıvrılırken konuştu.

"Dünyada karadeliğe girdi tabi." Dedi alaya vurarak.

"Karşında filinta gibi bir subay çıkmış.Sen diyorsun dünya karadeliğe girdi."

"Emin ol ameliyata girecek olmasam senle bir saat boyunca filinta olmadığın hakkında konuşurdum." deyip yanından koşarak ayrılıyordu.Fakat kendini filinta sanan asker konuştu.

"Doktor musun?"diye sordu."Ne o beğenemedin mi?"Askerin dudakları alayla yukarı kıvrılıp konuştu.

"Beğenmemezlikten değilde,sen hastayı çenenle öldürürsün be çirkin ördek yavrusu!"Sümeyra sinirle ona dönüp konuşmaya başladı.

"Eğer ameliyattan çıkmış olduğumda hastanede olursan bence görünmezlik iksiri iç!"Asker çıkışa doğru ilerken konuştu.

"Eğer o iksiri sen yapacaksan neden olmasın çirkin ördek yavrusu?"Kız,askerin ardından ağzı beş karış açık bir şekilde arkasından baktı.Hemen kendini toplayıp ameliyathaneye girdi.O aptal askerle daha sonra ilgilenecekti.

Yeşil BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin