İki İnsan Tek Kader
Birisi cesur ve savaşçı bir Gryffindor, diğeri ise zeki ve hırslı bir Slytherin. Bu iki farklı insanın hiç beklemedikleri bir anda kaderleri birleşirse ne olur? Savaş? Ölüm?
*Hikayem altıncı sınıftan başlayacak ve kitap ve filmd...
Günün ilk ışıklarıyla yatağımdan kalktığımda oldukça mutluydum çünkü bugün yılın ilk quidditch maçı vardı. Hızla quidditch formamı giydim, süpürgemi kaptım ve odamdan çıktım. Hızımı kesmeden ortak salondan da çıktım ve boş koridorlarda ilerleyip sonunda şatonun çıkışa geldim. Serin havayı ciğerlerime çekerken kendimi daha dinç hissediyordum. Adımlarımı bu sefer quidditch sahasına yönelttim ve ilerlemeye devam ettim. Uzun yokuşu rahatça çıkıp sahaya vardığımda gülümsedim. Antrenman için güzel bir sabahtı. Asamı malzeme dolabına doğrultup topların olduğu sandığı çağırdım ve quaffleı sandıktan çıkartıp büyüledim. Ardından bludgerı da büyüledim. Engel olmadan antrenman olmazdı. Onlar etrafımda dönmeye başlarken bende süpürgeme bindim ve hızla havalandım.
Serin rüzgar yüksekte daha kuvvetliydi. Süpürgeme sıkıca tutundum ve üzerime gelen bludgerdan sağa kaçarak kurtulduktan sonra quaffleı alıp halkalara uçmaya başladım. İlk sayımı atarken gülümsedim. Hızımı arttırıp geri döndüğüm an yine yalpalamıştım ama bu sefer düşmedim. Süpürgemin sapına biraz daha sıkı tutunup antrenmana devam ettim. Arada bir yalpalıyordum ama şimdilik düşmemiştim. "Dönüşlerde yavaşla Weasley! Gryffindor'un tek şansını da kaybetmesi kötü olur!" Aşağıdan gelen tanıdık sese baktığımda Draco'nun sırıtan yüzüyle karşılaşmıştım. Hızımı azaltıp aşağıya yanına indiğimde bana hala gülümsüyordu. "Beni mi takip ediyorsun Malfoy?" dediğimde başını olumlu anlamda sallamıştı. "Evet, sabahın bu saatinde seni takip ediyorum." deyip gözlerini devirdiğinde üzerindeki quidditch formasını ve elindeki süpürgesini yeni fark etmiştim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bana bakarak sırıtıp "Birlikte çalışalım mı?" diye sorduğunda bende gülümsedim ve başımı sallayarak onu onayladım. Süpürgelerimize binip birlikte havalandığımızda havada karşılıklı bir şekilde duruyorduk. Asamla quaffleı çağırıp tam ortamıza getirdim. "Beş sayı yapan kazanır." dediğimde muzipçe sırıtmıştı. "Şuna ne dersin? Kazanan kaybedenin istediği bir şeyi yapar." dediğinde biraz düşündüm. Draco'ya istediğim şeyi yaptırmak hoş olurdu ama O kazanırsa ne isteyeceğini kimse bilemezdi. Ama kendime güveniyordum, onu yenecektim. "Anlaştık." dediğimde gülümsedi ve asasını quafflea doğrultup havaya fırlamasını sağladı.
İkimizde aynı anda yukarı doğru uçup topu yakalamaya çalıştık. Ondan iyiydim ama onunda süpürgesi oldukça hızlıydı. Draco topu kaptığında hızla ona doğru uçuyordum. O ise çoktan halkalara ulaşıp ilk sayısını yapmıştı. Bana dönüp "Kaldı dört." dediğinde onu umursamadım bile. Yere düşen topu kaptım ve onun tarafına uçmaya başladım. Draco ise hemen peşime takılmıştı. Bir yandan onunla mücadele ederken bir yandan da bludgerdan kaçıyordum. Üstüme gelen bludgerdan eğilerek kaçtığımda top arkamdaki Draco'nun karnına çarpmıştı. O acıyla yüzünü buruştururken ben çoktan ilk sayımı yapmıştım. Topu tekrar kapıp ona döndüğümde çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
