Yaşanmış Define Hikayesi

248 9 26
                                    

Yer : Adana
Yıl : 1978
Olayı Anlatan Kişi : İdris Ş....

1978 Jandarma kayıtlarında geçen ve kayıta alınan ifadedir.

"Size herşeyi anlatacağım. Ben A.... Köyünde imamlık yapıyorum. Ağustostan beri görevimi en iyi şekilde yapıyordum. Hiç unutmam 28 Ağustos günü sabah namazını kıldırmak için erkenden uyandım. Abdesti almak için dışarıda ki çeşmeye vardım abdest alacağım sırada kazma kürek ile giden iki köylü gördüm. Bu saatte tarlaya gidiyorlar diye düşündüm. Amaaan diyip abdestimi aldım. Üzerimi giydim, camiye doğru gideceğim sırada köyün delisi mi diyeyim akıl yoksunu mu diyeyim Allah günah yazmasın karşıma çıktı. Bana şöyle bağırmaya başladı "hoca, hoca bak geliyorlar hoca.." diyor bir yandan ağlıyor meczup. Dedim Hüseyin çekil kenara namaz kıldıracağım cemaat beni bekler. Yürürken arkamdan taş atıyor ve küfür ediyordu. Deliyle deli olmak istemedim, ezanı okudum. 5 kişi gelmişti namazı kıldırdım. Her geçen gün cemaat azalıyordu. Durumu konuşmak için kahvede cemaat ile konuşup sorunları tartışacaktım. Ama köy bomboştu. Ne tarlaya giden vardı ne kahvede insan vardı. İlk gün garibime gitmedi, ikinci gün namazı kıldırdım cemaate gitmeyin dedim. Yaklaşık 3 kişi vardı ben hariç. Nerde bu insanlar neden gelmiyorlar? dedim. Aralarında biri sorma hoca herkes define işine başladı, gece gündüz gidiyorlar. dedi. Bir gün sabah ezanından yarım saat önce çıktım dışarı, camiye giderken komşumuz Ahmet efendinin evinden ağlama sesleri duydum. Ses şiddetli olduğu için camdan bakmak istedim, Ahmet efendi hüngür hüngür ağlıyor, duvarlarda kanlar var. Bir yandan ağlayarak tövbe tövbe diyip duruyor. Daha yüksek bir şeyin üzerine çıkıp baktım Ahmet efendi elinde bıçak vardı. Karısını öldürmüş, oradan uzaklaştım korkuyla. Sabah namazından sonra jandarmaya şikayet etmek için gittim. Jandarma ile beraber köye geldim, lakin Ahmet ile karısı kapının önünde oturuyordu. Ahmet ve karısı gülerek bana bakıyordu. Jandarma kızmıştı işini yap kardeşim uğraşma böyle şeylerle felan demişti. Evde hanıma herşeyi anlattım apar topar toplandık. Sabah namazından sonra gidecektik. Sabah namazı vakti abdestimi aldım, camiye doğru giderken Ahmet efendinin evinden yine ağlama sesleri geliyordu. Tahta kapıda ve evin dış cephesinde Arapça (الموت )ölüm yazıyordu. Ahmeti gördüm kapıda karısını beyaz bir çarşafa sarmış götürüyordu. Takip ettim, bir ağacın dibine koydu ve ağacın dibini kazmaya başladı. Karısını oraya gömdü. Az daha yaklaştım, Arapça konuşuyordu, işte istediğini getirdim şimdi hakkımı ver diyordu. Ağaca bişi bağladı ve koşa koşa kayboldu gözden. Jandarmaya gittim. Mezarı gösterdim, hemen Ahmet efendiyi yakalamak için evine gittiler, intihar etmişti. Boyunda ise Arapça pişmanım yazıyordu. "

Cinler ve GerçeklerМесто, где живут истории. Откройте их для себя