Bölüm 2

1.1K 45 1
                                    

Sabah kalkar kalkmaz duş alıp üstümü giyindim. Artık şu iş meselesini bizimkilere açma zamanı gelmişti. Zilin çalmasıyla merdivenleri hızla aşağı indim. Annem de aynı hızla bana bağırmış elinde ki terliği bana fırlatmaya hazır bir şekilde tutmuştu. Tam kendimi korumak için hamle yapıyordum ki önümde dağ gibi birinin durmasıyla rahatladım. Ama o kişinin Barbaros olduğunu görmemle yutkunmam bir oldu. " Hoop Aygül teyzem napıyorsun sen öyle " annem de bana ters ters bakıp yoluna devam etti. O gidince Barbarosa dönüp sarıldım. " Sen olmasan şimdiye ölmüştüm " dedim. Bana gülüp göz kırptı. Hepimiz kahvaltı masasına oturunca sevgili abim yine zevzekliğini göstermiş oldu bize " Oğlum sen niye her gün burdasın gel bir de seni nüfusa alalım " dedi. Babam kapa çeneni Tuna diyince alttan alttan ona gülmeye başladım. Aklıma iş konusunun gelmesiyle babama döndüm " Babacım seninle bir şey konuşmak istiyorum. " babam bana bakarak onayladı. " Biliyorsun ki bölümü birincilikle bitirdim" Tuna yandan " Her defasında bunu söylemezse olmaz " dirseğimi ona geçirip lafıma devam ettim. " O yüzden ben çalışmak istiyorum. Şimdilik bir yerde çalışsam olur . Daha sonrasında paramı biriktirip kendi yerimi açmak istiyorum. " dedim. Babam " Haklısın kızım ben sana uygun hemen bir iş bakarım çevreden sen merak etme." Diyince suratımda bir tebessüm oldu. Barbaros o sırada boğazını temizleyerek konuşmaya başladı " Ahmet amca dün biz bu konuyu Ağçayla konuştuk benim ofisimin karşısında bir psikolog var o da yanına birini arıyordu kadın temiz bir kadın tanıyorum. Eğer iznin olursa Ağçayla bugün oraya gidelim ısınırsa çalışsın." Dedi. Demek kadını yakından tanıyordu. Babama bana baktı onay ister gibi " Tamam baba olur bir gidelim bakalım." Dedim.

Yazardan

    Barbaros duyduğu cümle ile sevinmişti. En azından işte bile yakınında olucaktı. Biliyordu bu düşünce bile takıntılı gibi geliyordu ama öyle değildi. Ağça hazırlanmak için yukarı çıktığında salonda Tuna ile konuşarak onu beklemeye başladı. Tunaya doğru dönüp sataşmaya başladı " Oğlum sen ne biçim doktorsun be senin hastan falan yok mu ?" Dedi. Tuna ona gözlerini devirip el hareketi çekti. Annesi hemen " Tuna ne kadar ayıp o ne biçim hareket öyle" demesiyle Barbaros kahkahalarla gülmeye başladı. Merdivenlerden gelen topuklu ayakkabı sesiyle oraya döndü.

O takımın içinde o kadar güzeldi ki Ağça

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

O takımın içinde o kadar güzeldi ki Ağça. Barbaros elinden gelse onu alıp içine saklayacaktı. Ağça ona dönüp " Ben hazırım çıkabiliriz " dedi. Abisi onu anlından öpüp başarılar diledi. İkisi arabaya bindiklerinde Ağça aklına gelen soruları sormaya başladı. " Kadın nasıl birisi ? Kaç yaşında ? " Barbaros ona yandan bakıp " Gidince tanırsın yaşını da bilmiyorum tahminen yirmi yedi falandır heralde " dedi. Ağça içinden içinden tebrik etti onu kadın halkında çok bilgi sahibi değildi.

Ağça ona dönüp " Senin ofisini de daha görmedim işimiz bitince bana orayı gezdirir misin? " dedi. " Tabi ki " dedi. Arbayı park etmesi ile etrafa bakındı. Arabadan inip Barbarosun yanına gitti ve kolunu beline  atıp Ağçayı yönlendirmeye başladı. Kapının açılması ile gördüğü kadın karşısında şok oldu. Yürüyen botokstu yani bu kadın. Yani Barbaros bu kadınla mı tanışıyordu? Ahh şimdiden vazgeçmişti. Kadının konuşması ile ona döndü " Merhaba tatlım ben Tuğçe Akyürek buranın sahibiyim. Dün Barbarosla konuştuk baa senden bahsetti. " dedi. Önce Barbarosa sonra kadına baktı. " Memnun oldum. Öncelikle bir iş yapıcaksak beraber ciddiyeti tercih ederim. Benimle ilgili bilgileri Barbarostan değil benden almanızı tercih ederdim. Her neyse bende Ağça Demir. " Kadın şok olmuş bir şekilde Ağça' ya bakıyordu. Barbaros ise bu kadar sıcak kanlı bir kadının içinden ciddiyet fışkırmasıyla şok olmuştu.

Kadın boğazını temizleyerek " Anladım. Baya dobra birisiniz. O zaman yarın işe başlayabilirsiniz." Dedi. Başını sallayarak " Teşekkürler " diyip arkasını dönmüştü ki kadının "  Barbaros bu akşam müsaitsen bana gelsene " demesiyle Ağça'nın dönmesi bir olmuştu. Barbarosun gözleri kocaman açılmış Ağça' ya bakıyordu. Ağça önüne dönüp yürümeye başladı. Kendi kendine de söylenip duruyordu.

Barbaros kadına bir şey demeden hızla Ağça'nın arkasından koşmaya başladı.
Yetişir yetişmez kolundan tutup kendine çekti. " Beni beklemeden neden çıkıp gidiyorsun sen kızım beklesene " dedi.
Ağça ona dik dik bakıp arabaya bindi.

   Barbaros arabaya binip bir süre Ağça'ya baktı. Derin nefes alarak önüne döndü ve arabayı çalıştırdı. Düşünmekten artık kafayı yiyecekti. Arabayı bir kafenin önüne park edip indi.
Ağça derin nefes alıp Barbaros'un peşinden ilerledi. Geçip bir masaya oturdular. Barbaros " Neden böyle yapıyorsun ne oldu ?" Ağça ona bakıp derin bir nefes aldı " Bir şey olduğu yok kadına sinirlendim fazla laubali birisi nasıl ona katlanacağım bilmiyorum " deyip elini çenesinin altına koydu. Barbaros " Çok bunalırsa bırakırsın sıkma kendini. " dedi. Ağça başını iki yana sallayarak " Olmaz kendi yerimi açmam için para biriktirmem lazım." Diyip dudaklarını büktü. Barbaros bu görüntü karşısında derin bir nefes aldı. Bu sırda yiyecekleri gelmiş atıştırmaya başlamışlardı. 

   Yemekler yedikten sonra mahalleye doğru yola çıktılar. Ağça arabadan inince sende gel bize abim de evdedir kahve içeriz dedi kafasını içeri uzatarak. Barbaros onu onaylayıp arabayı park edip indi. Eve doğru gittiklerinde ikisinin de annesi bahçe de oturmuş sohbet ediyorlardı. Çocuklarının geldiklerini gören anneler ikisini şöyle bir süzdüler. İkisinin de aklında aynı düşünce vardı Allah biliyordu ama işte çocukların tepkilerinden korkuyorlardı. Barbaros " Vayy sultanlarıma bak ya yine dedikodu mu var " diyip göz kırptı. Ağça'nın annesi " Ne dedikodusu oğlum aa " diyip cık cıkladı. Barbaros ve Ağça gülüp onların yanına oturdular. " Abim evde mi anne ?" Dedi Ağça. Annesi gözlerini devirip " Evde evde bu çocuk nasıl doktor anlamadım " dedi tatlı bir sitemle. Barbaros da gülüp " Yanlışlıkla olmuş o sultanım takma " diyip tabiri caizse anırarak güldü. Arkadan gelen sesle arkama döndüm. " Kes ulan sesini " diyip Barbaros'un ensesine vurdu. Barbaros da ayağa kalkıp ona vurdu ve ikiside birden boğuşmaya başladı.

  Ağça'dan

  İkisi de kocaman adam olmuşlardı ama çocuk gibi davranıyorlardı. Annemler bağırarak ayırmaya çalışırken ben kılımı bile kıpırdatmadan gülerek onu izliyordum. Gözüm bahçenin köşesinde ki hortuma takılırken sinsice ayağa kalktım. Musluğu açıp hortumu onlara doğru tuttum ve kahkahalarla gülmeye başladım. İkisi de ilk tepki vermeden ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

Tuna ve Barbaros aynı anda birbirlerine bakıp bana doğru hareketlendiklerinde bende hareketlendim. Abim hızla elimdeki hortumu aldı Barbaros ise belimden tutup kendine çekti. Abim hortumu hızla bize tutup ıslatmaya başladı. Çığlık çığlığa bağırıyor bir yandan da Barbaros'un arkasına saklanmaya çalışıyordum. En son Yasemin teyzenin bağırışlarını duymuştum çünkü kayıp popo üstü yere düşmüştüm. Bi anda herkes sustu ve bana bakmaya başladılar. Yere eğik olan başımı sakin ve yavaş bir şekilde yukarı kaldırdım. Az önce yanımda olan Barbarosu abimin yanında görmüştüm. Abim alt dudağını dişlerinin arasına almış , Barbaros gözlerini kocaman açmış , annem ve Yasemin teyze ise benim kendimi yırtacağımı anlamış olucak ki kol kola girip içer doğru kaçmaya başlamışlardı. Tekrar ikiliye bakıp kocaman bir çığlık atıp ayağa kalktım. Abim " Hassiktir kaç ulan " diye bağırıp bende kaçmaya çalışıyordu. Abim elimden kaçarken gözüme Barbarosu kestirmiş var gücümle ona koşuyordum. Birden onun sırtına zıplayıp omzunu ısırmaya başlamıştım. " Ah napıyorsun lan bıraksana omzumu. Lan kızım bırak " diyip beni üstünden atmaya çalışıyordu. En son belimden tutup beni kendine çevirdi. Onunla o an o kadar çok yakındık ki nefes almayı bile unutmuş ona bakıyordum.

Yazar'dan

Aslında ikisi de nefes almadan birbirlerine bakıyorlardı. O kadar yakınlardı ki ikiside birbirinin ılık nefesini hissediyordu. Barbaros bir an sadece bir an onu öpmeyi düşündü fakat hemen aklından bu düşünceyi kovdu.

Ağça kendine gelerek kendini ger çekti ve kızarmış yanaklarıyla arkasını dönüp yürümeye başladı. Arkasına bile bakmadan ikisine ithafen " Gözüme gözükmeyin " diyip yukarı çıktı.

Akşam yemeğinden sonra Ağça biraz çalışmak için odasında ki balkona çıkmış istemsizce kafasını karşı eve çevirmişti. Balkonda gördüğü kişiyle tekrar öğlenki halleri aklına gelerek kızarmaya başlamıştı.

Barbaros artık ne yapıyorsa işine o kadar yoğunlaşmıştı ki Ağça'yı bile fark etmemişti. Çizdiği proje onun için çok önemliydi. Sonucu nasıl olucak bilmiyordu ama görmeye değerdi.

İkisininde işi bitip yataklarına girince kuşkusuz ikisinde aklında aynı şeyler vardı.

VUSLATWhere stories live. Discover now