/16/-AMERİKA-/16/

661 34 20
                                    

Rusya'nın Gözünden

Pekala şimdi sanırım sırada depresyona girme var.Şeey, aslında pek emin değilim ama votka gerçektende insanı rahatlatıyor ve tüm dertlerinden uzaklaştırıyor bence.O yüzden evde ne kadar votka varsa hepsini yanıma aldım ve sırayla içmeye başladım.Ukrayna'nın votka zulasını da patlattım, hehe.

Uzun Bir Zaman Sonra

Off, başım dönüyordu ve yerdeydim.Ağzımdan votka akıyordu ve gözlerimi tavana dikmiş bir şekilde yerdeydim.Etrafımda kırılmış veya yere düşmüş votka şişeleri vardı.Ben bunları düşünürken telefonum titremeye başladı.Yerdeydim, telefonuma uzanamıyordum bile.Ve açıkcası haraket etmeye de çok üşeniyordum, zaten başım dönüyordu ve hiçbirşeyi algılayamıyordum.Ama yerde biraz sürünüp telefonumu almayı başardım.Çok sarhoş olduğumdan kimin aradığını görememiştim, ama telefonu açtıktan sonra, karşıdaki kişinin sesinden Amerika olduğu gayet net bir şekilde anlaşılıyordu.

 "ALoğĞ ?.(Alo ?)"

"R-Rusya, iyi misin ?"

"Hemdeieü nasüüğl (Hemde nasıl)"

"Pek de iyi gibi değilsin..."

"Yoyğ (Yoo)"

"Bak Rusya, şimdi yanına gelicem tamam mı ? Depresyondan tek başına çıkamazsın, birilerinin yanında olması lazım..."

"Sğat aök ? (Saat kaç ?)"

"Rusya şuan da sarhoşça konuşuyorsun ve ne dediğin hakkında bir fikrim yok, derhal oraya geliyorum"

*telefonu kapatır*

Amerika bizim eve doğru geliyordu.Çok sarhoştum o yüzden saati göremiyordum ama sanırım baya bir zaman geçmişti, çünkü Amerika belli ki okuldan çıkmıştı.Çünkü telefonda konuşurken arkadan okul bahçesinde sesler geliyordu.

Ve eğer okulun içindeyseniz asla telefona bakamazsınız,yanii bu demek oluyor ki Amerika okuldan çıkmıştı ve bizim eve doğru geliyordu.Bugün okulda babamın öldüğü hakkında yayılan ne çok dedikodu vardır şimdi,off.Bunu düşünmeden duramıyorum.Aslında gitmememin sebeplerinden biri de buydu.Herkes okulda bu konuyu konuşacak ve ben her seferinde bunu duyup üzülecektim.

Evet, evde de üzülüyorum ama en azından bunu sürekli yüzüme vuran kişiler veya sürekli yanımda babamın ölüm dedikodusunu benim duyabileceğim bir ses tonu ile yanımda pısır pısır konuşanlar yoktu.Sadece votkam ve ben.Ha bi de gelirse eğer Amerika...

Ben kendi kendime oturmuş bunları düşünürken birden kapının anahtar ile zorlandığını duydum.Meh, Amerika olduğunu anlamıştım zaten bizim eve geleceğini söylemişti.Ama bizim evin anahtarı onda ne arıyordu ki ?

Ayrıca Belarus, Kazakistan ve Ukrayna nerdeydi ? Bunların tek bir açıklaması olabilirdi, ya Amerika'nın bana önemli birşey söylemesi gerekiyordu ve bunlar için Ukrayna,Belarus ve Kazakistan'dan anahtarı istemişti.Ya da gelen kişi o değildi.Ama kimin umrunda zaten öğrenicem birazdan, herneyse...

Ben oturmuş kendi kendime birşeyler söylerken eve Amerika girdi.Ben evin en dip köşesindeydim, bu yüzden Amerika'nın beni bulması biraz zor olucak gibiydi.Koridorun en sonunda ki salondaydım.Ve açıkcası şunu söyliyim; evimiz mükemmeldi.Gerçektende, maddi durumumuz çok iyiydi ve evimiz normal bir evden çok daha şık ve güzeldi.

Yani anlayacağınız tam depresyona girelmelik bir evdi.Hatta benim depresyon odam bile vardı ama o oda şuan ki acım için çok düşük seviyede kalırdı.Bende o yüzden çok uğraşmadan salonda depresyona girmiştim.Neyse ne, Amerika eve girdi ve bana seslendi.

Ame: Rusya ? Nerdesin....

Ben ona seslenmeye çalıştım ama çok sarhoş olduğum için ne olduğunu pek de hatırlamıyorum...

DEVAM EDECEK....

450 Kelim







COUNTRYHUMANS OKULU =TAMAMLANDI=Where stories live. Discover now