10. Yazar Olma Yolunda

160 13 0
                                    

Multimedia: Ömer 🙈

İyi okumalar..

~

Berna'dan..

Sevgilimle 1.ayımız!

Geç..

Aşık olduğumuzu nasıl anlarız?

Geç.

Sevgiliye hediye önerileri..

Eeh! Geç, geç!

Sinirle telefonumu kapatıp masaya bıraktım ve kollarımı göğsümde birleştirerek arkama yaslandım. Bu halimi farkeden bizimkiler bana 'ne oldu' der gibi bakıyorlardı. "İyi misin?" diye soran Dünya'yı başımla onayladım. "İyiyim. Sadece sosyal medyayı saran şu sevgililer sinirlerimi bozdu," diye yanıtladım surat asarak. Dünya dudaklarını birbirine bastırarak önüne dönerken Beren'in umrunda bile olmadı. "Kızım boş versene ya, kimin umrunda? Bekarlık sultanlıktır," dediğinde nefesimi dışa üfleyip doğruldum. "Ya napayım? Bunalıyorum böyle, sıkılıyorum yalnızlıktan! Dünya da yardım etmiyor zaten Faruk konusunda!"

Bunu dememle kızçem iyice somurttu ve Beren'e bir bakış atarak ayağa kalktı. "Al benden bu kadar.." diye kendi kendine bir şeyler geveleyerek yanımızdan uzaklaştı. Onu bile bıktırdım be!

2 gündür bu konuda ne kadar istersem isteyeyim yardım etmiyordu. Gerçi sanırım ondan yardım istemek de biraz saçma.. Kızın şimdiye kadar hiç birinden hoşlanıp aşık olduğunu görmedik, ikizine bile zar zor yardım ederken bana nasıl etsin? Ayrıca Faruk'un doğru biri olmadığını anlatıp durmuşlardı Beren'le. Sebebini sorduğumdaysa yavşağın teki olduğunu öne sürüyorlardı. İyi de biri böyleyse bu onun gerçekten de kötü olduğu anlam gelmezdi ki?

Beren'e yürümüşlüğünü elbette ki biliyordum, kızlar anlatmışlardı. Ve sanırım Dünya'nın endişesi, Faruk'un bu konuda intikam gibi bir şey düşüneceğindendi ama ben onun öyle biri olmadığını düşünüyordum. Ne de olsa hatasını farketmişti. Bense onun hatasını ya da yavşaklığını umursamıyordum. Ben sadece ona açılmak istiyordum!

Beren onun arkasından bakmayı keserek elindeki telefonuna döndü. Büzdüğüm dudaklarımla ben de ona, "Ya Beroşum, belki sen yardım edersin bana?" diye yavru kedi bakışları atarak sordum. Gözlerini telefonundan ayırmadan başını hafifçe arkaya atıp cıkladı. Somurttum. "Niye be? Uzay'a ediyorsunuz ama!" diye cırlamamla başını kaldırıp boş bakışlar attı. "Çünkü Uzay okulun kötü kızına aşık değil." Diye mırıldandı sıradan bir sesle. Sinirlerim bozularak ayaklandım. "Tamam, öyle olsun! Bu işin sonunda zannettiğiniz gibi olmadığını siz de göreceksiniz," diyerek arkama bile bakmadan seri adımlarla kantin çıkışına ilerledim. Arkamdan, "Canın yanacak Berna," dediğini duymuştum Beren'in. Aldırmadım. Aşk can yakar, derler zaten. Eğer gerçekten aşıksam canımın yanmasına da göz yumacaktım!

Kendimden emin ve hızlı adımlarla merdivenleri çıkmıştım ki birine çarpmamla az daha çıktığım gibi geri iniyordum aşağı! Ta ki biri beni tutana kadar..

"Hey! Dikkat et, az daha düşecektin," diyen erkek sesiyle gözlerimi araladım ve benden biraz (!) uzun olan çocuğa başımı kaldırarak. Bakmamla nefes almayı unuttum. Bu oydu!

"B-ben.." Konuşmayı unutmuş durumdayken benim dengede olduğumdan emin olarak geri çekildi. Yüzünde bir gülümseme oluşurken, "Önemli değil güzellik, sonra görüşürüz," dedi ve bir şey dememi beklemeden benim geldiğim yönden gitti. Yanaklarım yanmaya başlarken yüzümde aptal bir sırıtış oluştu. Bir elim saçıma giderken gittiği yöne dönerek kendi kendime, "Güzellik dedi.." diye mırıldandım hayran olmuş bir sesle. Bu harika bir başlangıçtı bence!

Ay Parçası |Yarı TextingWhere stories live. Discover now