20. Masalımın Cadısı

118 12 5
                                    

İyi okumalar 🌹

~

Nefesimi üfleyerek yorgunlukla elimdeki ponponlarla arkamdaki oturacaklara oturdum. Yanımdaki Ömer bir şişe su uzatınca gülümseyerek aldım. "Bu kadar yeter bence, iyisin," derken elimdeki ponponlara ve yüzüme bakıyordu. Pet şişeden birkaç yudum alıp şişeyi kapatıp yana bıraktım. "Melike hoca daha çok çalışmamızı istiyor, sonuçta okulu temsil edeceğiz." Derken ayaklanmış, birkaç ısınma hareketi yapmaya başlamıştım. "Evet ama biraz dinlenseydin bari, nefesin kesilecek birazdan Dünya."

Ona aldırmadım ve zıplar gibi hareketler yapmaya başladım. Bizden biraz ileride çalışan Uzay, Doruk ve adını bilmediğim ama basketbol takımından olan birkaç çocuğa takıldı gözlerim. Tam hareketlere geçecektim ki üstünde formayla koşarak gelen Toprak'ı görmemle yerime mıhlandım. Uzay'ların yanında durup onlara bir şeyler söylerken bile hala onu izliyordum. Kahretsin, çok cool!

"Dünyadan Dünya'ya, Ömer'den Dünya'ya! Orada mısın maviş?" Gözlerimi kırpıştırıp arkamdaki Ömer'e döndüm. "Ha? Ne? Efendim?" diye sordum saf saf yüzüne bakarken. Kaşlarını havalandırdı. "İyi misin? Bug'a girdin sanki." Başımı belli belirsiz sallayıp yanına yaklaştım. "Haklısın aslında, yoruldum biraz. Gidip bizimkilerle falan mı takılsak?" derken başımla arkamda basketbol oynayan takımı işaret etmiştim.

Bir anda fikir değiştirmeme şaşırmış gibi baktı yüzüme ama itiraz etmedi. "Olur, gel hadi," diyerek ayaklandı. Yüzümde bir gülümseme oluşurken yan yana yürümeye başladık. Böyle de sinsiyizdir işte..

"Kolay gelsin," dedi Ömer yanlarına geldiğimizde. Uzay'ların bakışları bize dönerken, "Eyvallah kardeş," diye yanıtlamıştı onu Doruk. Bakışları bana döndü ve sırıttı. "Naber civciv? Yorgun görünüyorsun, sanki maça biz değil sen çıkacak gibisin." Doruk'un benle uğraşmayı sevdiğini söylemiş miydim daha önce?

Gözlerimi devirirken takmadım onu. "Ya he he, sonra maçta neden iyi oynamadın diye bana çatsın hoca değil mi? Almayayım," derken yanındaki adını bilmediğim çocuk gülmüştü. Uzay çocuğa kıskançlıkla yandan bir bakış atınca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kesin çocuğu sevmiyordu ikizciğim.

"Maça ne kadar kaldı bu arada?" diye sorduğumda bu sefer beklediğim kişi yanıtlamıştı beni. "Üç gün sonra," diyerek elindeki topu uzaktaki basket potasına tek sefere atmış, gözlerimin hafifçe açılmasına neden olmuştu. Bakışları bana döndü. "Bir sorun olmazsa yani."

Yanaklarım yanmaya başlarken ve kalp atışlarımı neredeyse kulaklarımda hissetmeye başlamışken hızlıca başımı anladığımı belirtercesine salladım. "Neyse o zaman, biz sizi daha fazla tutmayalım, iyi çalışmalar," diyerek bana kaş göz yaptı Ömer. Omuz silktim ve ona ayak uydurdum. Tekrar spor salonunun diğer ucuna geldik, tam çalışmaya başlayacaktım ki bu sefer bir başkası böldü. "Dünya! Dolabımı açamıyorum, kapı sıkıştı!" diye cırlaya cırlaya yanıma gelen Berna'ya çevirdim bakışlarımı. "Nasıl açılmıyor? İleri geri sarsmaya çalışsaydın, benim de geçen sefer öyle olmuştu." Dedim kaşlarımı havalandırırken. Biraz daha somurturken, "Olmadı, denedim. Dolabı tamamile üstüme devirecektim az daha," dediğinde bunu gerçekten yapmış olabileceğini biliyordum.

Ofladığım sıra Ömer, "Bir de ben bakayım, olmazsa Mehmet abiye haber veririz," diyerek ayaklandı. Ona teşekkür edercesine baktım. Berna hemen kabul ederek onu da peşinde sürükleyerek gitti. Tek başıma salonun bir köşesinde çalışmaya başladım. Kızların bazıları yeterince iyiydi, çalışmak zorunda değildi. Bazıları dersten sonra hocayla çalışacaktı, geriye de bunu tek başına halledecek ben ve Berna kalıyorduk.

Kendi kendime bir şarkı mırıldanarak sırayla hareketlerimi çalıştım. Ömer'in geldiğini farkederek durdum ve derin bir nefes aldım. Yanına oturdum, ben daha sormadan, "Üstünü değiştirecek, birazdan gelir," diye cevapladı beni kollarını göğsünde birleştirirken. Bunu yaparken giydiği siyah deri montu gerilmişti. Yüzünü incelediğimde durgun olduğunu gördüm. Tam sırasıdır belki diye düşünerek derin bir nefes aldım. "Ömer, aslında bu nasıl söylenir bilmiyorum ama.. Faruk'la Berna.."

Ay Parçası |Yarı TextingWhere stories live. Discover now