Merhaba güzel Nilüfer'ler! Uzun zamandır yorumlarınızın tamamını okuyamıyordum fakat son birkaç gündür okuyorum ve birkaç şey dikkatimi çekti. Düzenli bölüm yayınlama konusunda veya bölümlerin geç gelme konusunda eleştiriler vardı. Açıklama yapmıştım ama belki yeterli değildi. Daha net açıklamak istedim. Ben bilgisayar mühendisliği okuyorum ve okuyan varsa bilir, sürekli projeler, dersler, yarışmalar yani uyku kelimesini hayatında en az seviyede yaşamak zorundasın. Bu dönemde yine yapmam gerek beş okul projem, katıldığım /katılacağım yarışmalar, okul dışında çalıştığım yapay zeka projelerim var. Bunları anlatma sebebim, yattığım için değil, işlerim olduğu için bölümlerin geç gelmesi fakat elimden geleni yapıyorum. Bu yüzden eleştirilerimizi buna göre yapalım ve diğer insanları da etkilemeyelim lütfen. Güzel yorumlar için de teşekkür ederim, gerçekten benim için çok kıymetliydi. Kitap yazmak benim hobim ve bu hobiyi bırakmama sebebim sizlersiniz. Neyse çok konuştum herkese bir sürü kalp ♥️♥️ iyi okumalar!⏳İki farklı Gezegen, İki farklı Sonbahar⌛️
Müzik: Hande Mehan -Üstüme basıp geçme
Saçlarımın arasından kayıp giden, bedenime uğrayarak fayansa dökülen suyu izliyordum. Tıpkı bir yılan gibi bedenimi sararak tenimi terk ediyordu. Nefesim ve sıcak suyun buharı birbirine karışmıştı. Yüzümü yavaşça kaldırdım. Duştan dökülen sert su taneleri yüzüme çarpmaya başladı.
'Beni de öldürmeye çalışırlar mı?'
'Seni sadece susuzluk öldürür, Nilüfer.'
'Ve ben hayatta olduğum sürece seni susuz bırakmayacağım.'
Gözyaşım yüzüme düşen su tanesiyle el ele tutuştu, çeneme doğru intihara sürüklendi. Yüzüm acıyla buruşurken dudaklarımı birbirine bastırıp bu acıyı durdurmaya çalıştım fakat bu mümkün değildi. Tanrım, bu kadar zor olmamalıydı... Onu görmeyeli sadece üç gün olmuştu. Onu görmemek bu kadar zor olmamalıydı...
Dudağımdan kopan hıçkırık avucumu dudaklarıma götürmeme neden oldu. Avuçlarıma hapsettiğim hıçkırıklarım ardımda bıraktığım adama ait özlemlerimdi. Diğer elim duvara tutunurken gözlerimi yumdum ve bu kez dur durak bilmeden hıçkırıklarımı bırakmaya başladım. Fireni bozuk bir araba gibiydi bu his... Durmak bilmiyordu, ölüm bilmiyordu, kıyım bilmiyordu...
'Şartlar ne olursa olsun gitmene izin vermeyeceğim.'
Dizlerim beni tutamadığında çıplak dizlerim hızla zemine düştü. Diz kapaklarıma ait kemiklerin eziliş sesi göğsümdeki acı kadar büyük değildi. Tepeden akan su bedenime çarpmaya devam ediyordu. Ellerim iki yüzüme tutunurken gözlerimin önüne gelen ona ait yüzü, kalbimdeki ateşin körüklemesine sebep oldu. Güzel gözleri, hafifçe gülümseyince çıkan gamzesi, sanki bu evrendeki en güzel varlıkmışım gibi iç çekerek bana bakışı bir fotoğraf karesi gibi karşımdaydı. O fotoğraf karesinin içerisine girmek, orada var olmak istiyordum.
"Allah'ım... Onsuz çok zor... Onu görmemek çok zor..."
Kapı tıklatıldığında irkildim. "Duru, iyi misin?"
Annemin sesini işittiğimde ellerim duvara tutundu ve zorda olsa bedenimi yukarı kaldırmama yardım etti. "İyiyim!" diye bağırdığımda bakışlarımı duşa kabinin camından banyonun kahverengi kapısının yansımasına çevirdim.
"Çok uzun kaldın, merak ettim. Bora geldi, kahvaltı yapacağız."
"Birazdan çıkıyorum."
Annemin gittiğine dair ayak sesleri işittiğimde derin bir nefes verdim. Suyun altında bir süre daha kaldıktan sonra suyu kapattım ve bornozu üstüme geçirip, kuşağını sıkıca bağladım. Duşa kabinin kapısını açtığımda içerideki buhar büyük bir hızla dışarı yayılmaya başladı. Duşa kabinin dışına çıkardığım terliği giydiğimde bedenimden süzülmeye devam eden ıslaklık terliğin içine birikmeye başladı. Islak saçlarım büyük bir ağırlık yaparak omuzlarıma dökülürken, sanki kafamın üstünde tonlarca yük taşıyormuşum gibi hissetmiştim. Oysa saçlarım kısaydı ve varlığına daha yeni yeni alışıyordum. Banyodan çıkıp odama geçtiğimde kendimi yatağın üzerine atıp bacaklarımı karnıma çektim.

YOU ARE READING
GÜZEŞTE
Romance"Yaklaş küçük Nilüfer," saçlarıma giden elleri, parmaklarının küçük dans darbeleriyle gözlerimi kapatmama sebep oldu. Ona yaklaştım. Nefesi hemen yüzüne çarptı. "Aynı kadehten içmeliyiz" dedi sarhoş bir ses tınısıyla. "Anason kokmalı öpülesi dudakla...