+14

719 73 59
                                    

Sevgilimin yeri geldiğinde tam bir şerefsiz olması canımı sıkıyordu.

Bu şerefsizlikleri arkadaş grubumuzdan insanlarla yapması ise beni şaşırtmıyordu.

Bıkmıştım.

Sevgilimden değil, şerefsizlikten bıkmıştım.

Yalan söylenmesinden hoşlanmazdım ama en çok da bana yalan söylenirdi. Hoseok, bana hep daha çok yalan söylemişti.

Hoseok yalan söyleyemediğinden Jimin destekli yalanlar söylerdi. Daha kolay inanmamı sağladığını savunurdu.

Taehyung da benzer taktiği Namjoon ile uygulamayı denemişti.

İşin kötüsü inanmıştım.

Hoseok'la çok takıldığımdan gittikçe saflaşıyordum.

Sonuç olarak kızgındım. Sevgilim gitme dediğim bir partide, Hoseok'un yanlışlıkla beni aramasıyla anlamıştım, Hoseok'la beraberdi.

Namjoon'un da onlarla olduğunu biliyordum çünkü Jin hyung delirmişti. Benden daha delirmiş durumdaydı.

Yurt dışında olmasına rağmen sevgilisini kontrol etmeye çabalıyordu halbuki benim sevgilim aramızda metreler varken böyle yapıyordu.

Öldürecektim hepsini.

Namjoon'la başlayıp Kook'a kadar hepsini kesecek, piyanoma dişlerinden tuşlar tapacaktım.

Benim evimde toplanmıştık.

Yugyeom yorgunlukla bir koltukta Jungkook'un dönüşünü bekliyordu çünkü Yeonjun 2 gün önce gitmesine de rağmen hala Yeonjun konusunda Kook'a kızgındı.

Neden hala kızgın olduğunu anlayamıyordum. Yeonjun burdan giderken havaalanında Kook ve sevgilimden çok bizimle vedalaşmış, Taehyung'un sinirli gözleri Yeonjun bana her yaklaştığında ortaya çıkmaya devam etmişti.

Çok eğlenmiştim.

Öfkeli ve sahiplenen kolları her seferinde etrafıma dolanıyor, bana sarılmak isteyen Yeonjun'u itmekten çekinmiyordu.

Yeonjun'sa özellikle sevmişti beni. Abisini hatırlatıyırmuşum galiba bu yüzden Taehyung'la çocukça inatlaşmış, en sonunda bana da sarılmayı başarmıştı.

Benden sonra Yugyeom, Jungkook'dan uzakta durmuş, Kook'un göz hapsine aldırmadan sıkıca sarıldığı yeni arkadaşına kapılara kadar da eşlik etmişti.

Jungkook'un dilini yanaklarına bastırmayı kesemeyişini de zevkle izlemiştim.

Hemen yanımda sinirle ayağını yere vuran, dağılmış siyah saçlarıyla Jimin bekliyordu.

Saçını bir kez daha boyatmıştı, siyah epey yakışmıştı da.

Hoseok delirmişti, Jimin'de delirmenin eşiğinde gibiydi.

Üstündeki siyah bordo kazağın kollarını ellerine kadar çekmiş, ağzına elini bastırmış aklından bir şeyler geçirdiği belli halde kafa sallıyordu çünkü Hoseok da Namjoon'a uyup parti sever kişiliğini ortaya çıkarıp onlarla gitmişti ki Hoseok, partinin en göz alıcısı olmak için hazırlanmadan hiçbir partiye gitmezdi.

Jimin sinirlerine hakim olmakda en çok zorlanan olabilirdi çünkü her zaman bizi paylaşmakta asıl problem yaşayan o olmuştu.

Jimin'e göre ben onun, sadece onun biricik hyunguygum. Hoseok yanlızca onun Hoseok'uydu.

Beni bile paylaşmakda hala sorunlar yaşayan Jimin için Hoseok inci tanesi gibiydi.

Seokjin hyung aramakdan vazgeçmiş ona olanları rapor etmemi söyleyip geriye çekilmişti.

See U And Love U /TaegiWhere stories live. Discover now