ü ç

2.3K 281 541
                                    

arkadaşlar herkes destur çeksin, aşşııırrrıııı zeki bir watty kızımız huzurlarınızda wşdğielsğpflepğdlfprlg

her oy, bir maşallah wpğdpğelfpğlpgkrpo

hadi iyi okumalar size!💛💛💛💛

"Lütfen makyajla badana yapmayı keser misiniz? İzleyicilerin hepsi başrol kızımızı, makyaj antisi olarak biliyor ama kız bir tartılsa, on beş kilo makyaj yüzünden ağırlığı artacak."

Makyaj görevlisi şokla bana baktı. "Bunlar ince detaylar," dedim ve göz kırparak erkek başrol oyuncusunun yanına ilerledim. "Son durum nedir?" Sorum ardından başrol oyuncusunu incelemeye başladım. "Kostüm hazır, Güneş Hanım. Saç-makyaj işini kuaförümüz halledecek." Başımı salladım. "Harika, yalnız biraz seri olursak çok iyi olacak çünkü son on beş dakikamız var." Görevli beni onayladıktan sonra kalabalığa döndüm. "Arkadaşlar son on beş dakika! Son kontroller yapılsın lütfen!"

Uyarım ardından herkes işini daha seri yapmıştı. Odadan çıktıktan sonra koridorda yürüdüm ve yalının büyük salonuna ulaştım. Barlas'ı gördüğümde duraksadım. "Dekorasyon işlemleri tamam mı?" Başını salladı. "Sponsor markalar az önce getirdi. Beş dakika içinde hazır olur. Oyuncular tamam mı?" Alt dudağımı dişledim. "En geç on dakikaya burada olurlar." Başını salladı.

Dünkü telefon konuşması ardından kendimi oldukça huzursuz hissediyordum. Servis, beni evin önünde indirdiğinde kapımın önünde siyah bir minibüs vardı. Muhtemelen komşulardan birine misafirliğe gelmiştir diye düşündüm fakat araba sabahta kapının önündeydi. Ve şu anda... Film setinin... Önündeydi.

Açıkçası tek korkum, Dördün' üne bir şey yapmalarıydı. O, Kayra denen herifin, aracı olduğunu anlamamak zor değildi. Ve dün geceki telefon konuşması ardından bir şeyler yapacağını da tahmin etmiştim. Ona herkesin ortasında ayar vermem ve yemek teklifini reddetmem gururunu (!) kırmış olmalıydı.

Ürkerek camdan bir kez daha baktım siyah arabaya. Bir şeyler yapmalıydım, gerçekten bir şeyler yapmalıydım. Öncelikle arabanın kime ait olduğunu tespit etmem gerekiyordu. Eğer bir şekilde öğrenirsem, polise gider, şikâyette bulunurdum. Evet, zengin olduğu barizdi, bir ünü olduğu da... Ama bu umurumda değildi. Ben yapmam gerekeni yapacaktım. En azından şikâyette bulunmadım demezdim.

"Güneş Hanım, her şey hazır." Yanıma gelen set görevlisi ile irkildim. "T-tamam, geliyorum." Elini omzuma koyarak, şüpheyle bana baktı. "Güneş Hanım iyi misiniz? Betiniz benzinize atmış. İlaç falan getireyim mi?" Gülümseyerek reddettim. "Teşekkür ederim, gece geç vakitte uyudum, yorgunluktan böyle görünüyorumdur." O da gülümsedi ve bir şey demeden yanımdan ayrıldı. Siyah minibüse son bir bakış attıktan sonra topluluğa seslendim.

"Çekimlere başlıyoruz, herkes yerlerine!"

"Kısa bir bakışma! Evet, harika gidiyorsunuz... Zehra, alnını Tufan'ın alnına yasla, sendeyiz!" Kamerayı biraz daha yakınlaştırdım. Oyuncuları yönlendirdiğimde, Giray Hocaya kısa bir bakış attım. Başparmağını kaldırarak 'beğeni' işareti yaptığımda sırıttım.

Oyuncular repliklerini söyledikten sonra, Sina "Paydos!" diye bağırmıştı. Derin bir nefes bıraktım ve kamerayı yanıma gelen görevliye verdim. Giray Hoca alkışlayarak bana doğru ilerlediğinde güldüm. "Güzel gidiyor," diye mırıldandım ve ellerimi kot pantolonumun cebine yerleştirdim. "Hayır, güzel değil. Harika gidiyor! Kamera ayarların, görüntü açısını sabit tutman... Seninle gurur duyuyorum, minik Güneşim." Gülümsedim. "Teşekkür ederim, hocam. Sizden övgü almak beni mutlu ediyor." Kolunu omzuma attı ve gözündeki yuvarlak gözlüğü düzeltti. "Başarın gün geçtikçe artıyor. Yurt dışında tanıdığım bir hoca var, onunla senin için görüşeceğim."

kadınWhere stories live. Discover now