Belli Karantina.

903 90 91
                                    

Merhabeyn oda arkadaşlarım.

 "Ne biçim konuşuyosun lan seninle oda arkadaşı falan değiliz!!!!" demezsiniz diye düşünüyorum ama yine de açıklayayım. Dünya kapılarını corona'dan ötürü kapattığına göre ve dünyayı ev olarak teşbih edersek, bir nevi oda arkadaşıyız. Açıklamam söylemimden daha saçma oldu ama olsun. Sanki şu an normal bi' hayat yaşıyoruz. 

At sahibi gibi hasta. Son cümleyi tersten okuyun. Okudunuz mu? Neyse bu kadar illüzyon gösterisi yeter.

Nasılsınız? "Algılayabildiğin kadarım." dediğinizi duyar gibiyim. Ben de çok şükür, kuru öksürük, yüksek ateş, boğaz ağrısı, nefes darlığı ve yorgunluk harici her şey var. Malum evde karantina partisi veriyorum ve kimseyi davet etmiyorum. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duymadığımız bugünlerin geleceği belliydi. Ailecek tedbir amaçlı 1 haftadır evden çıkmıyoruz. O kadar uzun zamandır yazmıyorum ki nasıl bütün halinde yazılacağını unutmuşum. 

Aslında Teoman'ın müziği, Okan Bayülgen'in seksi bıraktığı gibi bırakmıştım yazı yazmayı. Sonra seksin Okan Bayülgen'i bıraktığı iddiası ortaya atıldı, tam takip edemedim. Teoman desen Giresunlu. Kütüğümüz aynı. 

Şaka gibi, konuya giremiyorum.  

Telefonum çalıyor, arayan canlı bir kız! 

Ateş ile barut süper bir ikilidir.

Kimsecikler kırılmaz, hangi çağdayız?

Hem cinayet göründüğü kadar zevkli değildir.

Evet şiir arasından sonra devam edebilirim.

Malum evde karantinadayız, ben de bu süreçte yaşadıklarımı, düşündüklerimi, okuduklarımı falan buraya yazayım dedim. O yüzden oluşturdum böyle bi' kitabı. İnşallah bu süreç biter hayatta kalırsam döner okurum. 

Bir haftadır evden çıkmıyorum. Karantina deyince ilk başta tribe girmiştim. "Nasıl evde kalıcam ben?! Umut tükendi kaptan, batır gemiyi." diye söyleniyordum. Sonra düşününce bu olaylar olmadan önce de ben evde takılıyordum.  Sırf karantina isminden ötürü yıllardır evde takılmaktan zevk duyan beni bile irite etti bu olay silsilesi. Çalıştığım şirket bütün çalışanlarının evden çalışmasını istedi. Yıllardır evden çalışıyorum ben zaten. Böyle olunca ben fazla çalışıyormuşum gibi hissettim. Sanki evden çalışırken çalışmıyormuşum gibi. Allak bullak oldum. 

Aslında demek istediğimi yine söyleyemedim. Söylemek istediğim, insanlara karantina yerine, evde takılın falan deseler daha olumlu dönüş alabilirler. Evde battaniye, netflix yapmak için karaborsaya böbreğini verecek arkadaşlarım vardı. Şimdi "ben dışarı çıkmazsam elim ayağım titriyor." diyorlar. Halbuki bunlara  #EvdeChill desen köpek olurlar. Karantinada üstü kapalı şaka yapmak lazım. 

Girişimci arkadaşlar için geleceği okumalarını öneririm. Aklını kullanan herkes bundan 9 ay sonra dünyada çocuk sayısında patlama yaşayacağını öngörebilir. Şimdiden çocuk bezi işine girerseniz 9 ay sonra sizin de kocaman bir bebek bezi şirketiniz olabilir. Ya da şan dersi alıp iyi bir ninni söyleyici olabilirsiniz. Tabi böyle bi' şey varsa. 

Neyse efendim, annem yemeğe çağırıyor. Yeni bi' tarif öğrenmiş. Yarasa Çorbası. Ben de son dönemde çok duydum methini bakalım nasılmış...

Kalın sağlıcakla. 

Monteyn her şeye rağmen sundu.

Dinlediklerim: 

ROSALÍA - DI MI NOMBRE  

Russ - AINT GOIN BACK

Bugün Öğrendiklerim: Çinliler, çocukların idrarıyla yumurta pişirip yiyor. Çin'de özellikle bahar aylarının başında insanların enerjisinin yükseldiğine inanılıyor. Yaşları 10′u geçmemiş erkek çocuklarının idrarları toplanıyor. Bu küçük çocuklar için okudukları okulun ortasında işemeleri için bir kova bulunduruluyor. Çin'in Zhejiang'de yapılan acayip uygulamada kova idrarla dolunca, bu idrarda yumurta haşlanıyor.Eski dönemlerden beri yapılan bu olay, sağlıklı yaşam için yapılıyor.

Anna Karantina.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin