25

68 4 1
                                    

Asansörden çıktığım da herkes korkuyla

bana bakıyordu. Dehşet görünüyor

olmalıydım. Ama inanın bu umurum da

feğildi. Şuan tek umursadığım şey her şeyi

geride bırakıp eski hayatıma geri dönmekti.

Benim yolum buydu işte. Kendi yolumdu.

Kehanet veya dedikleri zerre umurumda

değildi. Thomas ile de ilgilenmeyecektim.


Ben kendi yolumu kendim çizecektim. Hiçbir

eve ait değildim. Benim evim artık kendi

evimdi.

Otelden New York sokaklarına çıkığım da

tam karşıdaki bankayı fark ettim. Hızla

Atm'sine gidip nakit para çektim. Ardından

hem telefonumu hem de kartımı çantamdan

çıkarıp kırıp çöpe fırlattım.


Hiçbirine artık ihtiyacım yoktu. Bir taksi

çevirip havaalanına gitmek istediğimi

söyledim. Adamın bana uzattığı peçeteye

teşekkür edip aldım. Yüzümü bu peçeteyle

sildim. Yol uzundu. Gözlerimi kapattm biraz

dinlenmeye ihtiyacım vardı.
" Dinlenmek bana haram sanırım" dedim

gülerek.


Yine rüyadaydım. Kırmızı saçlı kadın

yine yüzünü bana dönmüş yıldızları

seyrediyordu. Sanki yıldızlardan bir mesaj

alıyor gibiydi.


Yüzünü görmek için bu sefer çabalamadım.

Ne de olsa başaramayacaktım. Yere çapraz

bağ kurup oturdum. Hiçbir şey söylemedim.

Öylece elimi topraktaki soğuk çimlere

sürttüm. Ve bende onun baktığı yere baktım.

Çok parlak bir gökyüzüydü. Yıldızlar o

kadar yakındı ki Dünya da olmadığımızı

düşündüm. Çünkü bu güzellik bizim

dünyamiza ait değildi. Bu sessizliği onun

üzgün sesi bozdu.


" Bırakıyorsun"


-Hiç başlamadım ki dedim yüzümü bende

onun gibi gökyüzünden ayırmadan.


"Bazen bu Dünya' ya irademiz olmadan

geliriz. Bazılarımızın seçim şansı olmaz.

Onlar bir amaç uğruna gelirler. Ve bu amacı

ne olursa olsun gerçekleştiririz. Çoğunlukla

sonucu felaket olur. Nadir olsa da sonuç çok


daha iyi olur."


-Yani kaçışım yok diyorsun. Peki sonucu ne

olacak? İyi mi kötü mü?


" Bunu bilemeyiz. Yola çıkmadan yolun

sonunu bilemezsin."


-O zaman desene hiçbir zaman yolun sonunu

DönüşümWhere stories live. Discover now