*9*

3.1K 261 48
                                    

Selam!

☆ vermeyi unutmayın lütfen!

Yorum da yapın zahmet olmassa -_-

*💛*

Harry ile Cedric oturdukları taş zeminde kıpırdandı. Cedric'in sorunları hakkında konuşmak için gelmişlerdi ancak muhabbetleri uzayıp gitmişti. Gecenin karanlığında yüzlerine vuran ay ışığı olmasa kendilerini bile göremeyeceklerdi.

Harry, Ron'u ayıltması için Herm'i yatakhanede bırakmış ve Cedric ile ilgilenmeye gelmişti. Ron'un alkol kokusu tüm binayı sarmış gibiydi. Herkesin içinden gülme isteği geliyordu.

"Onu... Yani Birdy'i... Uhm anladın işte. Seviyorsun değil mi?" Dedi Harry çekingence.

Cedric renkli gözleriyle etrafı süzdü ve uzunca nefesini verdi.

"Çok mu belli ediyorum?" Dedi huzursuzca.

"Aslında pek değil. Siz onunla hep öyleydiniz. Ama bu sene ona bir değişik bakıyorsun gibi." Dedi ve saçlarını geriye iteledi.

"Aslında geçen sene farkettim ona olan ilgimi. Ama hep kardeş gibiydik. Hannah neyse Birdy de öyleydi. Bakma şuan Hannah bana kötü davranıyor. Sebebi de bu olay." Dedi kumral çocuk. İyice kendini duvara yasladı.

"Ama neden? Hannah senin onu sevmene neden tepki göstersin ki?"

"Hannah'a ilk söylediğimde şaşkına döndü. Elbette mutlu oldu ama gidip duygularımı ona açmadığım hergün beni sıkıştırmaya başladı. Sebebi belliydi aslında. Birdy ilgi çekici bir kız. Güzel, nazik, arkadaş canlısı ve yaramaz... Sesi de çok güzel biliyor musun? Uyuyamadığımda bana ninni söylerdi. Şimdi yapmıyor tabi. Sevgilimin kızacağından korkuyormuş. Kendince de haklı..." Dedi Cedric.

Harry kaşlarını çattı ve uykusuzluktan mayışmış çocuğa baktı.

"Madem Birdy'i seviyorsun neden o kız ile çıkıyorsun? Bu çok mantıksız." Dedi ve başını onaylamazca salladı.

"Uhm... Hannah beni sürekli sıkıştırınca ona Birdy'e karşı hislerimin bittiğini ve sevgilimin olduğunu söyledim. Haliyle kızdı. Sevgilimi onlara ilk başta söylememem çok kırdı onu. Etrafımda kim varsa kırıyorum sanırım..." dedi Cedric. Eliyle tozlanan kolunu çırptı ve derin bir nefes aldı.

"Bırak şu derin matem havasını! Eğer Birdy'i seviyorsan açıl gitsin. Başkasına kaptırmandan iyidir. Yok eğer sevgilimi seviyorum diyorsan bırak böyle gitsin. " dedi Harry. Ayağa kalktı ve üstünü temizledi.

Elini arkadaşına uzatıp kalkmasında yardımcı oldu. Cedric de üstünü temizleyince boş koridorda ilerlemeye başladılar.

"Bak ne diyeceğim. Yarın hep beraber birşeyler yapalım. Hiçbirimiz Hogsmade'e gitmeyiz. Karagöl'de takılırız. Sen de yalnız kalmassın." Dedi Cedric. Fikri oldukca cazipti.

Harry gülümsedi ve başıyla onayladı.

İki genç konuşmaya devam ederken Slytherin ortak salonunda büyük bir arbede yaşanıyordu. Crabbe ve Goyle birbirine girmişti. Okulu iyice ihmal eden Profesörler olmasaydı ikisi de ceza alırdı elbette ama herkesi bir korku sarmıştı.

Draco oturduğu koltuktan kalktı ve iki salağı izlemeye koyuldu. Onaylamazca gözlerini devirdi ve tek kız arkadaşı Pansy'nin yanına sıvıştı.

"Pansy, napıyorsun burada?" Dedi şüpheyle.

Pansy eli ayağına dolanmış bir şekilde elindeki kitabı yere düşürdü. Korktuğu belliydi.

"Ah Draco! Beni böyle korkutma!" Dedi genç kız.

Kitabı yerden aldı ve önündeki sehpaya bıraktı. Sarışın çocuğun oturması için biraz kaydı ve ona yer açtı.

"Yarın Hogsmade'e gelmeyeceğim. " dedi Pansy. Önüne düşen saçını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Ne? Neden?" Dedi şaşkınlıkla Draco.

"Birdy ve şu diğer kız. Adı neydi?" Diye düşünürken Draco atıldı.

"Granger mı?"

"Ne? Hayır! Sende hemen herşeye Granger diye atla. İsmi şeydi Uhm... Hannah?" Dedi ve eliyle sehpada duran kağıdı Dracoya uzattı.

"Yarın okulda kalıp karagölde takılacaklarmış. Benim de gelmem için ısrar ettiler. "

"Siz ne ara bu kadar samimi oldunuz? Birdy'e ucube diyorsun ama onun davetine mi katılacaksın?" Dedi Draco şüpheyle.

"O da bana karaböcek diyor Draco. Ve biz arkadaşız, uzun zamandır. Belki bilmiyorsun ama bazen beraber ders bile çalışıyoruz. Genelde zaman dedikodu ile geçiyor ama olsun." Dedi ve kıkırdadı genç kız.

"Peki o zaman. Seni gelmen için zorlayamam. " dedi ve omuz silkti Draco.

"Ah beni yalnış anladın. Sen de gitmiyorsun." Dedi Pansy sinsice.

"Ne? Pansy bu gün beni çok şaşırtıyorsun haberin var mı?"

"Hadi ama Draco! Oyunbozanlık yapma. İkimiz de o pis yere gidince tekbaşına insanları gözetlediğini biliyoruz. Ve babandan gizli içtiğin kaymak biralarını. "

Draco bunun bir tehdit olduğunun farkındaydı ve sadece onaylamakla yetindi. Birdy onun da arkadaşıydı ve onlarla takılmak o kadar da kötü gelmiyordu. Zaten Crabbe ve Goyle yarın kesin cezaya kalacaklardı. İspiyoncu Daphne onları ispiyonlamak için fırsat kolluyor gibiydi.

"Granger hakkında ne düşünüyorsun Draco?" Dedi pans.

"O ne alaka şimdi? " dedi teredütle genç oğlan.

"Beni kandıramassın biliyorsun. Şu parfüm mevzusunu biliyorum. Herm Ron'a, Ron da bana anlattı. Aşk iksirini onun parfümü sanman çok ilginçti ve şu çimlerde yaşadığınız arbede? Kızın bacağına yapışmak da ne oluyor? Hiç centilmence değil. " dedi Pansy ve gözlerini Dracoya dikti. Draco gerilmişti.

"Saçmalama Pansy! O bir bulanık!"

"Ah kapının önündeyken ' bulanık denmez pans, çok ayıp!' diyen de bendim sanırım." Diyerek iğneyelen bakışlarını sarışına çevirdi.

"Yine saçmalıyorsun!" Dedi Draco ve hızla ayağa kalktı. Ortak salondan çıkıp zindanın boş koridorlarında gezinmeye başladı. Kafasındaki doluluğa rağmen nasıl oluyordu da o aptal bulanığı hâlâ düşünüyordu?

Kendinden utandığını hissetti o an. Bir bulanığı sevebilme ihtimali bile çok uzak ve kaygı vericiydi. Babası bunu onaylamazdı.

Karşıdan gelen Harry ve Cedric'i gördüğünde yüzünde tiksinen bir ifade oluştu.

Cedric'i pek tanımasa da Harry'e olan nefreti ortadaydı. Dışarıdaki tüm belaları çekiyor gibiydi. Ruhemicilerin gelmesinin nedeni bile bu 'seçilmiş Potter' yüzündendi.
Yolunu değiştirip kendini astronomi kulesine attığında bu geceyi burada geçirme fikriyle aydınlandı. Bu gece sadece üçü burada olacaktı.

Draco, yıldızlar ve aklından çıkmayan o aptal bulanık...

*🖤*

Bol aşk itiraflı bir bölüm oldu ^-^

Bunun hatrına bir ☆ verirsiniz artık.

Bi yorumu da çok görmeyin lütfen <3

☆ vermeyi unutmayın lütfen!

𝐁𝐢𝐫𝐝𝐲 | Harry Potter Fanfic Where stories live. Discover now