Alkan olmak

5.1K 560 277
                                    

Bir insanın en zayıf noktası nedir? Biliyoruz ki herkes kendinde farklı bir zayıflık fark eder ve bunu dile getirir. Ama bütün insanlıkta en büyük zayıflık kesinlikle duygulardır. Aynı zamanda bir insanı güçlü kılan tek şey de duygularıdır. Ne ironik öyle değil mi?

Çoğu zaman başkasını zayıf düşüren duygular seni güçlü kılar. Ya da seni zayıf bırakan duygular bir başkasına güç bâhşeder. Her halükarda insanoğlunun en büyük yoldaşı duygulardır. Hırs, öfke, nefret, sevgi, aşk, merhamet , acı ve nicesi. İşte her biri farklı bir renk taşıyan  yüzlerce duygu. Onlara boyun eğmek ya da emrin altına almak yanlızca senin elindedir. Senin ve güçlü iradenin.

Ama nedensizce bir çok duyguyu yaşamadığımı düşünüyordum.  Mesela sevgiyi doya doya yaşamadım. Merhameti, aşkı kısacası iyi niyet içeren hiç bir duyguyu tam olarak yaşamamıştım. Evet acıyı dibine kadar yaşadım. Öfkeyi, hırsı ve nefreti. İntikam duygusunu ve seni karanlığa sürücek her duyguyu en derinine kadar yaşadım. Çünkü benim yaşadığım hayatta iyi niyetli hiçbir duyguya yer yoktu.

Ama şimdi ise bambaşka bir hayata adım atmıştım. Düşünme tarzım bile değişmeye başlamıştı. Artık eski Esir'den zerre bir şey kalmamıştı. Tabi görünürde.  Hala ben aynı bendim. Ama elimdeki kimliğe bakınca aslında içim aynı olsa dahi hayatımın tamamiyle değiştiğini anlamıştım..

Esir Alkan..

Babam adımı değiştirmem için  çok ısrar etmişti ama bunu red etmiştim. Ben hala Esir'dim.  Ben hala eski hayatımın esiriydim. Bu adı bana annem koymuştu ve bu yaşıma kadar bu isimle yaşamıştım. Acı çekerken Esir'dim.  Nefret ederken, ağlarken ve acıyla harmanlanmış duygulara sıralanırken ben Esir'dim. Annem bana bu ismi layık görmüştü. İsmimi değiştiremedim.

İşte ben bu kadar güçlü değildim.

Kimlikteki fotoğrafıma baktım. Bunu Sarp bey çekmişti. Birkaç  evrak imzaladıktan sonra akşam olmadan kimlik elime ulaşmıştı. Artık bir hiç değildim. Artık ben bir hiç olmaktan çıkmıştım. Bir adım vardı, yarım olsa bile bir ailem  ve bir kimliğim vardı. Artık hiç kimse bana hiç olduğumu söyleyemezdi. Çünkü artık değildim. 

"Ben hala Estelya olmasından yanayım."

Kimliği özenerek üzerimdeki  kapşonlunun cebine yerleştirdim ve başımı kaldırıp karşımda oturan Efe'ye baktım. Babam adımı değiştirmemiz gerektiğini söylediğinde herkesten önce Efe düzinelerce isim sunmuştu. Hepsi de E harfiyle başlıyordu. Elif,Esra,Ebrar, Ester, Estelya ve onlarcası.

Ama ben istememiştim. Onlar ben değildi. O isimlerin hiç biri ben değildi. Ben Esir'dim. Artık bir hiç olmayan Esir Alkan.

Ve böyle iyiydim. 

"Kimlik çıkartıldı bile Efe. Sen hala dil döküyorsun."
Babam gülerek Efe'ye laf yetiştirince Efe koltuklarını kabartmıştı.

"Ne olmuş sanki? Kimliğini değiştirelim o zaman."

Başımı iki yana salladım. Efe Ali'den bile daha beter çocuktu.

"Kimlik çıkartıldı ve sağlık kontrolünden geçirildi. Geriye ne kaldı?"

Sarp bey gittikten sonra ikisi erkek olmak üzere üç doktor eve gelmişlerdi. Benden soyunmamı istemiş ve bilmediğim aletlerle bütün bedenimde kontroller yapılmıştı. Onları direnmemiştim bile. Yanlızca hızlıca işlerini bitirip beni rahat bırakmalarını istemiş ve onlara zorluk çıkartmadan her istediklerini yapmıştım.

KAM+18 (Tamamlandı) Where stories live. Discover now