1.7

12.9K 822 253
                                    

Bilinmeyen: [Ses]

Karşımdaki mesaja bakarken önce ne yapacağımı bilemedim. Sonra aklım başıma geldiğinde hızlıca koşup odamın kapısını kapattım, bu sesin ne olduğunu gayet iyi biliyordum. Adeta ışık hızında tekrar yatağıma oturmadan hemen önce komidinin en üst çekmecesinden kulaklığımı çıkarttım. Her ne kadar kapıyı kapatsam da, ailemin uyanıp beni bölmesini istemiyordum. Sonuçta yüksek sesle dinleyecektim. Kulaklığı takıp sırtımı yatağın baş kısmına yasladığımda artık sesi dinleyebilirdim.

Sesi dinlemeye başladığım anda tahmin ettiğim gibi şarkı olduğunu anlamıştım. İntrosunu dinlerkense çoktan hangi şarkı olduğunu çözmüştüm bile. Çok naif bir ses gerektiren bir şarkıydı, aynı zamanda düet halinde söylenmiş. Gözlerimi kapatıp intronun bitmesini beklerken heyecanlanmıştım. O sırada o kadar ince ve hoş bir ses şarkıya girdi ki, bir an orijinalinden ayıramadım.

Feeling used
But I'm still missing you
And I can't see the end of this
Just wanna feel your kiss against my lips

(Kullanılmış hissediyorum
Ama hala seni özlüyorum
Ve bunun sonunu göremiyorum
Sadece dudaklarımı öpüşünü hissetmek istiyorum.)

And now all this time is passing by
But I still can't seem to tell you
Why it hurts me every time I see you
Realize how much I need you

(Ve şimdi bunca zaman geçip gidiyor
Ama hala söyleyecek gibi görünmüyor olabilirim
Neden seni gördüğüm her defasında beni acıttığını
Sana ne kadar ihtiyacım olduğunu fark ettiğimi.)

I hate you I love you
I hate that I love you
Don't want to, but I can't put nobody else above you
I hate you I love you
I hate that I want you
You want her, you need her
And I'll never be her

(Senden nefret ediyorum, seni seviyorum
Seni sevmekten nefret ediyorum.
İstemiyorum ama başka kimseyi senin üzerine koyamıyorum
Senden nefret ediyorum, seni seviyorum
Seni istemekten nefret ediyorum
Sen onu istiyorsun, ona ihtiyaç duyuyorsun
Ve ben asla o olmayacağım.)

Nakarat kısmına girişinden sonra neden bu şarkıyı dinlerken beni düşündüğünü anlayabiliyordum. Erkeğin söylediği kısımları pas geçerek şarkıyı ilerlettiğinde ben hem sesine hayran kalmıştım, hem de sözlerin ağırlığı altında eziliyordum. Bana bu şarkıyı söylemesi canımı yakmıştı, belki de onu kandırmamın intikamıydı bu. Eğer öyleyse evet, hak etmiştim ama bu çok ağırdı. Kalbimin ağrıdığını hissetsem de dinlemeyi bırakmadım. Bilinmeyen de artık şarkının sonuna yaklaşmıştı.

All alone I watch you watch her
Like she's the only girl you've ever seen
You don't care you never did
You don't give a damn about me

(Yapayalnız onu izlemeni izliyorum
Sanki o gördüğün tek kızmış gibi
Umursamazsın, asla umursamadın
Ben hiç umrunda olmadım.)

Yeah all alone I watch you watch her
She's the only thing you've ever see
How is it you never notice
That you are slowly killing me

(Evet yapayalnız onu izlemeni izliyorum
O gördüğün tek şey.
Nasıl hiç fark etmezsin
Beni yavaşça öldürdüğünü.)

Bu kısmı söylerken sesinin boğuklaşması bana kendimi iyice kötü hissettirirken son söylediği nakarat kısım hâla kulağımda çalıyor olsa da ben artık duyamıyordum. Bu, çok ağırdı. Yaşadığı acıyı benzer bir durumda olduğumdan az çok biliyordum ama birine bunları yaşattırdığını bilmek onun sana söylemesinden çok daha kolaydı. Açık ve net şekilde söylüyordu aslında her şeyi, çoğu da doğruydu. Neden bu kadar üzülüyordum ki? Gerçekleri duymak mı dokunmuştu? Yoksa acısını ilk defa bu kadar hissetmek mi? Bana bunu yapması çok acımasızcaydı. Canını bu kadar yaktığımı bana söylemesi acımasızlıktı. Söylerken benim bile kulağıma garip gelenle acıyla güldüm. Sonra ise hemen onunla olan sohbete girdim. Hâla çevrimiçiydi. İçimde biriktirdiğim yüzlerce sorunun aksine tek birini sordum. Tek kelime, beş harf.

Terzin Ben Değilim| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin