BONNIE&CLYDE (afterglow-2)

9-(papatya)

"Alexa sen misin? Nasıl olur da böyle bir şeye cesaret edersin?"

"Aa lütfen cesur olan sizsiniz!"

"Ne demek istiyorsun sen?"

"Ben senin salak erkek arkadaşın değilim! Gayet görüyorum!"

"Açık konuş lütfen."

"Tom ve sen birliktesiniz! Joe kanabilir ama ben asla! Benim korktuğum bi medya endişelendiğim bi itibarım yok! Sizi yakmaya geliyorum."

Telefonu kapattı. Olduğum yere kendimi bıraktım ve ağlamaya başladım. Tom bunu halledeceğimizi söylüyordu ama bitmeyen sorunlar beni çok yıpratmıştı. Gerçekten suçlu olmak insanı fazla yoruyordu.

"Hey! Bu Tom'un eski kız arkadaşı Alexa mı ne hangi sürtükse! Onu tehdit edecek bir şey bulsak?"

"Denise haklı Tom. Onun bir açığı var mı?"

"Alexa sıradan biri. Bu kadar cesur da değil bir yerden güç alıyor olmalı."

"Orospu çocuğu!"

"Şüphelendiğin biri mi var Tay?"

"Ne şüphesi Tom! Güç aldığı kişi Scooter."

"Mantıklı bence. Denise'e güvenin gençler ben yanılmam. Kesin Scooter bu!"

"Olabilir çünkü Alexa tek başına bunu yapamaz."

"Alexa'nın bir açığını yakalayamazsak Scooter'ın yakalayalım o zaman."

"Harika! Tom ve Taylor yine Bonnie ve Clyde oluyor."

"Hahaha! Manyak bir çiftiz sanırım."

Gülümsedim ancak bu korkmadığım anlamına gelmiyordu. Gerçekten endişelerim çok fazlaydı. Anksiyete hayatımı ele geçirmişti sanki. Scooter neden benimle bu kadar uğraşıyordu? Müziğimi satın almak onu doyurmamıştı sanırım. İntihar haberimi istiyor olmalıydı.

"Tom Scooter'ı öldürme fikri aklıma geliyor bu normal mi?"

"Kesinlikle değil!"

"O zaman bunu düşünmememi sağla."

"Yoo! Bu halini seviyorum."

"Tom!"

"Tamaaam, o zaman şöyle yapalım."

Tom bir anda beni öptü. Gözlerimi kapatırken en son gördüğüm benimle birlikte gözlerini kapayan Denise'di.

"Bu nedendi?"

"Başka şeyler düşünmeni sağlamak için."

"İşe yaradı."

"Biliyorum."

Yine o tatlı gülümsemesiyle bana bakıyordu. Başım dönüyor gibi hissediyordum. Denise gözlerinin önüne koyduğu elini araladı.

"Oh! Bitmiş. Madem kafa dağıtmak istiyorsunuz hadi oyun oynayalım."

"Harika fikir Denise ip de atlarız sonra istersen!"

"Ya Taylor öyle deme! Birbirinizi ne kadar tanıdığınızı test edelim. Ben moderatör olurum hem."

"Hiç şansın yok Swift."

"Bana meydan okuma Hiddleston!"

"Ups,çok geç."

Masaya oturduk. Denise'in fazla kolay soruları ile başabaş götürdüğümüz yarışın sonuna gelirken bilemeyeceğini düşündüğüm bir soru geldi.

"Taylor'ın en sevdiği çiçek?"

"Haha, şimdi sıçtın ben kazandım bilmiş bey."

"Papatya!"

Bunu bilmesine şaşırmıştım hatta sevinmiştim. Şu ana kadar şarkılarımda hep kullanırdım ancak kimseye en sevdiğim çiçek papatya dememiştim.

"Doğru mu Taylor?"

"Şey..."

Tom'a baktım. Gururla kazandığını ilan eden aşık bir adam görmek içimi ısırmıştı.

"Doğru!"

"Bilemeyeceğimi düşündün değil mi?"

"Nerden bildin?"

"Tahmin ettim. Papatya kadar güzelsin çünkü."

"Berabere,tebrikler."

"Denise konuşma sırası sende."

"Ne anlatacağım ki?"

"Ne biliyim oğlum hayatsız mısın sen?"

"Hoşlandığın biri yok mu Denise?"

"Aynen eğer varsa bizden tavsiye alacak kadar salaksındır sen."

"Aslında..."

"Böyle hikayelere bayılırım."

"Bir kız var. Kendisi ile 1989 world tour'da tanışmıştık. Arada sosyal medyadan konuşuyoruz."

"Oha! Büyük sap çıktı bu."

"Denise hayatım, 6yıl olmuş."

"Ah evet!"

"Eğer benim konserimde tanıştıysanız kız da beni seviyordur."

"Herkes seni sever."

"Deme öyle Denise! Sonra tüm havasını ben çekiyorum."

"Ya demek istediğim, ona bir video çekeyim Denise'de ona sosyal medyadan atsın. Belki yakınlaşırlar."

"Harika olur!"

"İlk konserimde de sizi sahne arkasına davet ederim."

"Ona orda evlenme teklifi ederim."

"Yavaş aslanım, hızlı evlenme teklifleri kabul edilmiyor."

"Tom."

"Yalan yok!"

Ona kızmadım. Gece yine bizim kahkalarımız ile bitti. Yine bir planımız yoktu ne yapacağımızı bilmiyorduk ama korkmamayı öğrenmiştim.

Daha fazlası yok bunun! Yeterince kırıldım. Paramparça oldum. Şimdi kocaman bir bütünüm.