4

2K 218 74
                                    




Hava diğer günlere göre bugün daha kapalı ve kötüydü. Hiç durmayacakmış gibi yağan yağmur seslerini içeriden rahatlıkla dinleyebiliyordun. Arada kopan şimşek sesleri önce ışığıyla aydınlatıyor, ardından kulakları sağır edecek şekilde patlıyordu. Ve Jongin en çok da bu havalardan nefret ediyordu. Sanki gökyüzünün kararması onun ruhuna da işliyor, depresif bir havaya girmesini sağlıyordu. En azından şu an ki huzursuzluğunu buna yoruyordu.

Vizelerden sonra katıldıkları spor kulübü ise bu havaya rağmen davalarından geri durmamış ve spor salonunun içinde futbol oynatmaya karar vermiştir, basketbol sahasını kullanarak. Basketbol oynamak varken neden illa ki futbolu seçtikleri ise tam bir sırdı ama Jongin'e göre bu kadar o kadar da şaşırtıcı değildi, sonuçta çoğunluk alfalardan oluşuyordu ve zeka seviyeleri de oldukça düşüktü. İç çekerek tribünlerde otururken, gözlerini canla başla topu ayağıyla ilerletmeye çalışan Chanyeol'dan çekip onu hayranlıkla izleyen üçlüye baktı. Mihee neredeyse ağzından salyalar akıtıyordu. Evet, Mihee de buradaydı çünkü Sehun'un söylediğine göre Mihee ondan özür dilemiş ve onlarla birlikte takılmak istemişti bugün. Jongin elbette tek bir saniye olsun Mihee'nin samimi olduğuna inanmamıştı ama tüm okları tekrar üstüne toplamak istemediği için sesini de çıkartamadı.

Mihee'nin tiz sesini duymak bile sinirleniri hoplatıyordu. Sehun'a bakıp onunla ilgili yorum yapması, ona saçının rengini değiştirmesini ve böylece daha güzel bir omega olabileceğini söylemesi bile midesini bulandırıyordu. Baekhyun, "Sehun'a siyah yakışıyor," demişti. "Ama eğer değişiklik yapmak isterse de her türlü renk yakışacaktır. Sonuçta altyapı güzel." Mihee ise her ne kadar evet diyerek katılsa da, bakışları dilinden çok daha başka bir şey söylüyordu. Ve o an Jongin, Mihee'nin aslında Sehun'u kıskandığına emin oldu. Aslında onu suçlayamazdı, Sehun'u bazen o bile kıskanıyordu. Sehun çok güzeldi, bir omega olarak onun yanında gölgede kalmak rahatsız ederdi. Ama yine de Mihee'nin bu konuda iki yüzlü davranmasına ve her an Sehun'un ayağını kaydırmak için hazır ol da bekliyormuş gibi davranmasına haklı çıkaramazdı. Bu hiç de sağlıklı bir davranış değildi. Bu yüzden de Jongin'in daha önce farkında bile olmadığı koruma içgüdüleri beyaz tenli omeganın üzerindeydi.

Kulüp başkanı, hakem, düdüğü çaldı ve tribüne bakarak, "Siz ikiniz oyuna girin," diyerek seslendi. Seslendiği kişiler Sehun ve Mihee'ydi.

Mihee oflayarak ayağa kalkarken, Sehun ise Chanyeol ile aynı takımda olmak için çoktan aşağıya uçmuştu bile. Chanyeol saçlarını geriye doğru attı, terden parlayan alnını elinin tersiyle sildikten sonra ona doğru koşan omegaya değdirmeye çalıştı. Sehun incelttiği sesiyle bağırmış ve Chanyeol'a kendince sertçe vurmuştu. Bu belki de Chanyeol gibi bir alfa için bir bebeğin vurmaya çalışması gibi bir şeydi. İkisi de kendi aralarındaki bu komik kavgayı hakemin tekrar düdüğü çalıp oyuna başlatmasına kadar sürdürdü. Baekhyun gülerek başını iki yana salladığında, "Çocuk gibiler," dedi. Gerçekten de öylelerdi. Alfalar ve omegalar genelde böyle göremezdiniz, en azından aralarında sevgili tarzında bir ilişki olmadan. Ama Chanyeol hem Sehun'a hem de Jongin'e eşit davranıyordu, onları sadece bir omega olarak değil de yakın arkadaşı olarak görüyordu.

Sehun, maça başladığında ilk önce biraz yalpalansa da, bir süre sonra ısındıkça Chanyeol kadar olmasa da iyi oynamaya başladı. En azından topu ikide bir diğer takımın oyuncusuna vermiyordu. Genellikle alfalar spor oyunlarında kendilerini kaybedip fazlasıyla agresifleşebiliyordu ama burada herkes bu oyunun tamamıyla eğlence amaçlı olduğu bildiği için fazlasıyla sakinlerdi. Sadece bazen kötü oynayanı görünce kendi aralarında tansiyon yükseliyordu o kadar. Sehun'dan topu bir türlü alamayan bir alfa kendi takım arkadaşlarından epeyce laf yemişti bu yüzden. Eğer birden fazla alfa Sehun'un etrafına toplanırsa, Chanyeol duruma hemen müdahale ediyor ve topu kendine çeviriyordu. Jongin, Chanyeol'a güvendiği için rahat bir şekilde izleyebiliyordu.

Bittersweet Tangerine // SeKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin