Baekhyun en başta onu uyarırken, Sehun'un onu yarı yolda bırakacağını ima etmişti hep. Onu hiçbir zaman istediği şekilde sevmeyeceğini acımasızsa söylemişti. Aslında o sıralar kendi ve Chanyeol üzerinden örnek veriyordu ama Sehun'u da tanıdığını düşünmüştü. Daha sonra ise... Sehun'un bir şeyler sakladığını o da fark etmişti. Bir şeylerden şüphelenmişti ve bu yüzden de Jongin'e verdiği tavsiyeler değişime uğramıştı. Baekhyun hem haklıydı hem de haksız. Sehun onu, Jongin'in tam istediği şekilde sevmemişti bu doğru ama onu yarı yolda bırakmamıştı. Aksine kendince bir yol bulmaya çalışmıştı. İşleri olduğundan daha zora soksa da, onları karmaşık yollardan geçirse de Sehun onu yarı yolda bırakmıştı.
Jongin, Sehun'u yarı yolda bırakmıştı.
Sehun da bunun cezasını hayatından çıkarak vermişti.
Sehun'un gitmesinin tek nedeni o değildi, bunun elbette farkındaydı. Hatta Sehun'un tüm yaptığı şeylerin merkezinde o yoktu. Sehun'un kendince başka sorunları vardı zaten ve bu sorunlar Jongin'i merkezden daha çok uzaklaştırarak onun çemberinden düşmesini sağlamıştı. Keşkeler havada uçarken, pişmanlığının yüzeye çıkmasını engellemeye çalışıyordu. Bu şekilde daha ne kadar ilerleyeceğini bilmeden adımlarını atıyordu.
Yazları aile evine geri dönmek hep zor ve yorucu olmuştu Jongin için. Sabahlara kadar yurtta ders çalıştığı zamanları bile özletebiliyordu hatta. Özellikle annesinin hep etrafında olması ve abisiyle karşılaşmamak için köşe kapmaca oynaması hayatı olduğundan daha çok cehenneme çeviriyordu. Geceleri geç yatıyor, sabahları ise uyumakla geçiyordu günleri. Deniz olan bir şehirde yaşadıkları için, evlerine her yıl kısa bir mesafe uzaklıktaydı, ayrı bir tatil yerine gitmekle uğraşmıyorlardı. Jongin odasından çıktığı bazı günlerde plaja yalnız gidiyor ve orada güneşlenip birkaç saatliğine denize giriyordu. Aslında her yaz olan şeyleri tekrar etse de, bu sefer ki sıkıcı ve olaysız yaz tatili her zamankinden daha farklı bir etkiye sahipti. Müzik listesinde son dinlenenler şarkıların sadece aşk acısı hakkında olması bile yeterince açıklıyordu her şeyi.
Sehun'un sınavı geçtiğini Baekhyun'dan öğrendiğinde şaşırmamıştı. Onun için duyduğu gurur ve hüznün bir araya gelip ortaya çıkardığı bir gülümseme dudaklarında yer edinirken, başarılı olmasına sevinmeyi tercih etmişti. Birbirlerinden ne kadar uzakta olurlarsa o kadar kolay atlatabilirlerdi, değil mi? Bunu kendine söylerken bile inandırıcı olmaktan uzaktaydı.
Jongdae bu sefer ailesinin yanına geri dönmemişti, yazın bile olsa kendi kafesinde çalışmaya devam ediyordu ve Jongin geri döndüğünde hem onun yanına taşınacak hem de yanında çalışacaktı. O boş yurda elbette geri dönmeyecekti, bunun düşüncesi bile tüyleri diken diken etmeye yeterliydi. Annesi başta bu fikre karşı çıksa da babası yeni deneyimler kazanmakta kötü bir şey olmadığını söyleyerek onu bu olası tartışmadan kurtarmış sayılırdı. Junmyeon da okuduğu zaman ayrı eve çıkmış ve birçok yerde çalışmıştı ama annesi o bir alfa olduğu için karşı çıkmak bir yana sonuna kadar desteklemişti. Şimdi ise Jongin'in bu planlarına sıcak bile bakamıyordu.
Evlerine oldukça uzak kalan bir spor salonuna yazıldı Ağustos ayına girmeden önce. İlk başta tembel vücudu buna isyan etse de birkaç günün ardından alışmaya başlamıştı. Bir amaç edinmek, kendini oyalayacak bir şey bulmak ona iyi gelmişti. Ama elbette bu da çok fazla uzun sürmemişti...
Spordan sonra eve geldiğinde evi boş bulmayı bekliyordu. Sevgili ailesi yakın arkadaşları tarafından davet edildiği akşam yemeği gidecekti. Orada duş almasına rağmen tüm o yolu yürüdüğü için tekrar terleyen vücuduyla kapıdan içeriye girdiğinde, mutfaktaki ışık açıktı ve iş gezisinde olması gereken abisi de kapının açılma sesini duymasıyla karşısına çıkmıştı. Bu ilk karşılaşmaları değildi ama yine de Jongin kendini garip hissetmekten duramıyordu. Junmyeon ile arasındaki ilişki göz açılıp kapanıncaya kadar değişmişti ve bir daha da eskisi gibi olamayacaklardı. Bu bile esmer olan omeganın üzülmesi için oldukça geçerli bir sebepti. Ve işin üzücü tarafı tüm bunları yaşayan taraf sadece oydu, abisinin onun hissettikleri hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Aralarındaki değişen ilişkiyi fark etmemişti. En azından Jongin öyle olduğunu sanmıştı.
