~"ÖLDÜREN ÖLÜR"~

96 11 2
                                    

~Soo min'den~

Amacım henayla yakın olmak ve ona  herşeyi tek tek kendisinin anlatmasını sağlamamdı. Islak olan saçlarımı geriye atıp çantamıda sinirle yere fırlatıp yavaş yavaş henaya yaklaşmaya başladım.ilk önce ıslak ellerimi kuru olan eteğime silip henanın yakasına yapıştım. Artık spora ve boksa başlamıştım. Ellerini ellerimin üstüne koyup itiklemeye çalıştı. Sonrada pes etmiş kollarını serbest bırakmıştı. Alayla gülerek ağzımı araladım.

"Hena görüşmeyeli uzun Zaman oldu dimi"

Psikopatça sırıttım.

"Ooow soo min senle karşılaşacağımızı hiç sanmıyordum oysaki"

Alayla güldüm.

"Ama artık sanmalısın dimi hena nede olsa artık bu okuldayım."

Ellerimi yakasından çekmeye çalıştı.

"Evet sanmalıyım. Sanırım jungkookun sürtüğü olmaya dayanamadın"

Tekrar güldüm. Biraz yalan söylemekten bir şey olmazdı.

"Ah hena ah... beni kendinle karıştırma oysaki geçen yattığın çocuk tekrar seni yatağında istiyormuş"

Tek elimi yakasından çekip ellerimle para işareti yaptım.

"Para karşılığı"

Hena pörtlemiş gözle bana bakarken bende gözlerimi etrafta dolandırdım. Herkez şaşkınca bizi izliyordu.

"Sen ... Sen ne saçmalıyorsun!"

Psikopatça güldüm.

"Oysaki elimde kamera kayıtlarında vardı tüh.. Ne güzelde gösterecektim ama istemiyorsan vermeyebilirim"

Ellerimi yavaşça yakasından çekip kollarımı önümde bağladım.

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun?!"

Tekrar güldüm.

"Henacım artık senin bildiğin soo min yok karşında haberin olsun istedim"

Sinirlenmişe benziyordu. Daha da sinir etmem lazımdı. Yeni yeni kuruyan ıslak saçlarımı tek hareketimle arkama itikledim. Yere attığım çantama doğru ilerledim ve içinden su şişemi çıkardım. Tam henanın önünde durup su şişemin kapağını açıp henanın kafasından aşağıya boşalttım. O kafasından aşağıya akan su ilk önce gömleğini sonrada eteğini ıslatırken bense alaycı bir tavırla onu izliyordum.

Hena önce bir çığlık atmış sonrada bağırmaya başlamıştı.

"Sen şimdi bittin kızım"

Diyip tam saçımdan tutacakken ona sağlam bir yumruk geçirdim. Hena yumruğumla beraber yere uçtu resmen. Ve sanırsam burnu kanıyordu. En yakın sürtük arkadaşları hemen onun kolundan tutup kaldırdı. Hena yarı şaşkın yarı kızgın şekilde bana dönüp konuşmaya başladı.

"S-sen çok değişmişsin"

Alayla gülüp ona yaklaştım. Ve kulağına eğildim.

"Evet hemde çok. Ama bunu sakın unutmaki ecelin ben olacam tıpki seninde başkalarının eceli olduğun gibi. Ve bunuda unutmaki öldüren her zaman ölür."

~Jungkook'tan~

Her günkü gibi yine erken kalkıp rutin işlerimi bitirip okula yürümeye başladım. Her ne kadar onu düşünmemeye çalışsamda yapamıyordum. Onsuz sanki bir boşluğun içindemiymişim gibi. Ve bu boşluktan beni kimse kurtaramıyordu Malesef.

Sadece sabırlı olmalıydım ve onun geleceği günü beklemeliydim. Çünkü eğer onu beklemezsem bu adı olmayan boşluk çukuruna dahada çok batacağım. Ama onu beklersem er yada geç beni o adı olmayan boşluktan kurtarmak için geleceğinide biliyordum. Her ne kadar sabırsız olsamda beklemekten başka çarem yoktu.

Yolda hızlıca ilerleyerek otobüsü beklemeye başladım otobüs gelince ilk önce kartımı geçirdim ve sonrada boş koltuk aramaya başladım. Boş bir tane koltuk bulunca hemen oturup etrafımı izlemeye başladım. Çok fazla kişi yoktu otobüste.

Biraz daha ilerledikten sonra otobüs tekrar durmuş ve yolcu anlamak için kapıyı açmıştı içeriye giren yolculara bakarken içlerinden meleğimi görmüştüm. Hemen kendine en arka koltuklardan bir tane kapmış kafasınıda cama yaslayıp öylece dışarıyı izliyordu. Sonradan önüme bir bayanın gelmesiyle afalladım.

"Acaba yanınız boş mu"

Hemen ayağa kalkıp benden büyük hamile bayana yer verdim.

"Ahh tabi tabi geçin isterseniz yanım boş"

Bayan bana teşekkür edip yanıma oturdu. Anlıkda olsa meleğimin buraya baktığını gördüm ve beni görünce direk kafasını cama tekrar çevirmişti. Böyle yapmasına ne kadar üzülmemde belli etmedim.

Otobüs tekrar durunca meleğimin inmek için kalktığını anladım. Ben ona bakarken tabi bakabildiğim kadar çünkü otobüs tıklım tıklım doluydu. Meleğim yavaşça o hayvan bedenlerin arasından kendi narin bedenini geçirmeye çalışıyordu şansa ki tam karşımdan geçerken birinin ayağına takılmasıyla üstüme düştü.

Şuan ki pozisyon bence gayet bana göre güzeldi ama onun rahatsız olduğu her halinden belliydi. Kalkmaya yelteneceği sırasında hızlıca onu kendime bastırıp yanağından öptüm. Şaşırmış olacak ki kendine hemen gelip üstümden kalktı ve otobüsten indi.

Bense bu güzel anı düşünerek otobüsün okula gelmesini bekledim. Otobüs tekrardan yavaşlayınca geldiğimizi anladım ve aşağıya indim. Saatime bakıp okula daha 10 dakika daha olduğunu gördüm. Sakince okula girip öğretmenler odasına yürüdüm. Gerekli olan kitaplarımı alıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Kapıyı açıp kapadım ve herkese günaydın diyip dersi anlatmaya başladım.

Evettt yine ben sjsjsjjsk😂. Sizce kitap nasıl gidiyor? Yorumlarınızı bekliyorum. Yavaş yavaş ekşınlı bölümler geliyor😝. Herkese şimdiden günaydın~ çünkü saat 04:39

Kkk sabaha kadar hikaye yazmakla meşguldüm. Sizleri çok ama çok seviyorum bir dahaki bölüme görüşürüz😘😘. Seviliyorsunuz💋💋 Şimdi ben uyumaya gider~~😴💤😴💤😴💤

 Seviliyorsunuz💋💋 Şimdi ben uyumaya gider~~😴💤😴💤😴💤

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.
~𝒪𝐻!𝐵𝒜𝒟 𝒯𝐸𝒜𝒞𝐻𝐸𝑅 𝐼𝒩 𝑀𝒴 𝐿𝐼𝐹𝐸~ 𝒥𝒥𝒦Onde as histórias ganham vida. Descobre agora