tam ortasındayım hayatımın. tam ortasındayım bu yolun. tam ortasındayım denizin, gökyüzünün, bahçelerin. bir yerin tam ortasında olmak, hiçbir yere ait olamamanın ilk adımıdır, yazıyordu bir kitapta. ben hiçbir yere ait değilim, hissedemiyorum. bir evim var ama yuvam değil. bir ailem var ama yanımda değil. bir kız çocuğuyum ama uçurtmam elimde değil. uçurtmamı vurmuşlar benim. ailemi almışlar, evimi yakmışlar benim. ben şimdi nasıl bir adım daha atarım bu yolda? nasıl yere sağlam basarım? nasıl yaşarım? nasıl, nasıl, nasıl? yine saçmalamaya başlıyorum işte. yine acizleşiyorum. yine isyan ediyorum. bende isterdim satırlarım birilerine umut vadetsin, birileri benim yüzümden gülümsesin. ama elimde değil, benim yüzüm gülmezken nasıl gülümseyen kelimeler kullanabilirim insanlara? özür dilerim, yapamıyorum. benim sözcük dağarcığımda umut kavramı yok, hiç olmadı. mürekkebim kağıtlara güller akıtmadı. kaburgamdan başka mekânda çiçekler açmadı. sessizliğim asla kulakları çınlatmadı. özür dilerim, benim içimdeki kız çocuğu hiç yaşayamadı.
-1405
ŞİMDİ OKUDUĞUN
leylâ ile mecbur
Non-Fictionuygunsuzum ve uykusuz kesilsin artık sesim. 《alıntı değil》 instagram-twitter | @nerossable