37#İntihar

436 31 7
                                    


Ebru'dan

Birbirimizden ayrıldık ve bir süre arabada öylece oturduk. Bir kaç dk sonra Akın arabayı çalıştırdı, yolumuza devam ettik. Neydi az önce yaşadığımız acaba? Yol boyunca hiç konuşmadık. Eve geldiğimizde bavulumu alıp odama geçtim. Eve o kadar hızlı girmiştim ki, Akın hala dışardaydı. Umursamadım sadece düşündüm. Bize ne olacaktı, bunu düşünüyordum. İkimizde birbirimizi çok seviyorduk ama ilişkimizde olmaması gereken bir şeyler vardı. İşte onu çözemiyordum.
Bunları bir kenara attım ve akşam için hazırlanmaya başladım. Kardeşim geliyordu resmen, kaç yıldır görmediğim kardeşim. Hemen odamdan çıkıp mutfağa gittim. Kerem'in en sevdiği yemekleri yapacaktım. Aslında onun en sevdiği yemek benimde en sevdiğim yemekti;
karnıyarık - pilav.

Akın'ın da en sevdiği yemekti. Hemen yemeği yapmaya başladım. Bir sorun vardı, evde patlıcan yoktu. Markete gidip patlıcan almam lazımdı. Akın odasındaydı. Ona çıkacağımı söyledim bağırarak. Oda hemen odasından çıktı ve yanıma geldi.

-Nereye gidiyorsun? (Akın)
-Markete gidiyorum. Akşam yemeği için bir şeyler alıcam. (Ebru)
-E beraber gidelim. (Akın)
-Yok sen gelme. (Ebru)
-Neden? (Akın)
-Biraz yalnız kalsam iyi olur. (Ebru)
-Tamam o zaman. Nasıl istersen öyle olsun... (Akın)
-Sağol. (Ebru)
-Arabanın anahtarını al istersen. (Akın)
-Yok yürüyerek gidicem. (Ebru)

Evden çıktım ve markete doğru yürümeye başladım.

10 dk sonra

Markete girip sebze reyonuna gittim. En güzel patlıcanları seçmeye başladım. Biraz domates de aldım. Sebze reyonundan çıkıp kasaya doğru gittim. Kasaya giderken kuruyemiş reyonundan geçtim. Birde kimi göreyim. Oya buradaydı.

-Ebru. (Oya)
-Konuşma benimle. (Ebru)
-Ebru kaça kaça nereye kadar? (Oya)
-Hatırlıyor musun? Nişan gecesinde bende sana aynı şeyi sormuştum. Sende benden kaçmıştın. (Ebru)
-Aynı şey değil. (Oya)
-Evet doğru. Aynı şey değil. Sen benim sevgilimi hatta nişanlımı öptün. Doğru söylüyorsun, gerçekten aynı şey değil! (Ebru)
-Ebru hiç bir şey bilmiyorsun! Üstüme gelme artık. (Oya)
-Bence biz daha fazla konuşmayalım çünkü hiç bir yere varamıyoruz. (Ebru)

Son sözümü de söyleyip çekip gittim ordan. Hemen eşyalarımı da alıp çıktım marketten.

6 dk sonra

Hala yolda yürüyordum. Yolda yürürken karşıma Tansu çıktı.

-Aaa Tansu. (Ebru)
-Ebru. Nerdeydin sen? (Tansu)
-Marketteydim. Sen nerden geliyorsun? (Ebru)
-Akın'ın yanındaydım. Konuştuk biraz. (Tansu)
-Hmmm iyi. (Ebru)
-Akşama misafirin var galiba. (Tansu)
-Evet. Kardeşim geliyor Amerika'dan. (Ebru)
-Hayırlı olsun. (Tansu)
-Teşekkürler. (Ebru)
-E o zaman ben seni tutmayayım. Senin işlerin vardır. Görüşürüz 👋. (Tansu)
-Görüşürüz 👋. ( Ebru)

5 dk sonra

Eve varmıştım. Çantamdan anahtarlarımı arıyordum ki, anahtarları evde unuttuğumu fark ettim. Tek çare zile bastım. Kapı nerdeyse 10 sn sonra açıldı.

-Geldin mi? (Akın)
-Geldim. (Ebru)
-Ver sen bana poşetleri, ben götürürüm mutfağa. (Akın)
-Gerek yok ben götürürüm. (Ebru)

İçeri girip mutfağa girdim. Tam eşyaları buzdolabına koyacakken Akın beni kolundan tutup kendisine çekti.

-Neden benden bu kadar uzaksın? Neden bu kadar soğuksun bana karşı? (Akın)

Akın gitgide bana yaklaşıyordu.

-Öpme! (Ebru)
-Ebru bu böyle olmaz. Biz birbirimizden çok fazla uzaklaşmadık mı sencede? (Akın)
-Bana biraz zaman ver! (Ebru)
-Ebru ben hep sana zaman verdim zaten. Bu kadar zaman yetmedi mi? (Akın)
-Yetmedi, yetmiyor! Hani her şey düzelecekti. Sen söylemiştin bunu bana. Neden düzelmiyor?! (Ebru)
-Elimden geleni yapıyorum. (Akın)
-Lütfen yalnız kalmak istiyorum. (Ebru)
-İyi öyle olsun. Yine yalnız bırakayım seni. Yine benimle hiç bir şey paylaşma. (Akın)

Aşkımız olay olacak-AkRu (TAMAMLANDI)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz