40#Kavuşma

564 25 11
                                    


*Bölüm sonu sürprizli*

Kerem'den

Birden dona kalmıştım. Bana ne oluyordu böyle?

-Beyefendi iyimisiniz? (Özge)
-Ne? (Kerem)
-İyimisiniz diyorum. (Özge)
-Ha iyiyim. Çok özür dilerim. Biraz kafam dağınık da. Buyrun siz içeriye geçin isterseniz. (Kerem)
-İyi olur. Akın'la çok önemli bir şey konuşmam gerek. (Özge)

Ebru'dan

Kerem bir türlü kapının önünden ayrılmıyordu. Birisini görmüştü. Tam yanına gidecektim ki, Özge birden evin içine girdi. Keremde kapıyı kapatıp içeriye geçti. Sanırım gitmekten vazgeçmişti.

-Kerem gitmeyeceksin değil mi? (Ebru)
-Gitmeyecem abla. Gitmiyorum diyede hemen sizi affettim zannetme. (Kerem)
-Neden kararından döndün? (Ebru)
-Ebru geldi işte. Daha fazla uzatmayalım. Özge sen niye geldin? (Akın)
-Çok kötü bir şey oldu. (Özge)
-Ne oldu? Söylesene. (Akın)
-Evden atıldım. (Özge)
-Nasıl? Neden atıldın? (Akın)
-Bir süredir kirayı ödeyemiyordum. Bu yüzden de atıldım. (Özge)
-Ah Özge! Neden söylemedin bana? Ben sana yardım ederdim. (Akın)
-Her başım sıkıştığında senden mi yardım alıcam? (Özge)
-Sen benim kardeşim sayılırsın tabikide yardım edicem. Şimdi ne yapacaksın? (Akın)
-Aslında sizden bir ricada bulunacaktım. Bir kaç gün sizde kalsam olur mu? Sadece yeni bir iş ve ev bulana kadar. (Özge)
-Bilmiyorum ki. Ebru'nun kararı. Ne diyorsun Ebru? (Akın)
-Akın tatbikide kalabilir. Özge istediğin kadar kalabilirsin. (Ebru)
-Özge şimdi burda mı kalacak? (Kerem)
-Evet burda kalacak. (Ebru)
-Ebru dediyse tabikide kalıcak. (Akın)
-Ha bu arada biz sizinle doğru dürüst tanışamamıştık. Baştan tanışalım. Ben Özge. (Özge)
-Bende Kerem. Tanıştığımıza memnun oldum. (Kerem)
-Bende memnun oldum. (Özge)

Çok garip gelişmişti her şey. Kerem'in gitmesini istemiyordum tabikide. Ama neden son anda vazgeçmişti gitmekten? Gitmemişti ya bu bana yeterdi. Kendi odamı Özgeye vermiştim. Bende Akın'ın odasına taşınmıştım. İkimiz bu kararı birlikte vermiştik. Hem Akın'ın odası benim odamdan çok daha büyüktü, daha iyi olmuştu. Sonuçta artık evliydik aynı odada kalmamızda bir sakınca yoktu. Akşam çoktan olmuştu. Ben ve Özge evdeydik. Aramızda bir samimiyet oluşmamıştı. Hala Özgeye karşı bir ön yargım vardı. Öyle olsa bile onu eve almam iyi olmuştu. Dışarda kalmasından iyidi. Akın'da Kerem ile birlikte dışarı çıkmıştı. Zar zor da olsa Kerem onunla birlikte dışarıya çıkmıştı. Hala kızgındı bize ama biraz dinmişti.

Akın'dan

Keremle birlikte yürüyüşe çıkmıştık. Nerdeyse 10 dk dır hiç konuşmadan yürüyorduk.

-Dönelim mi artık? (Kerem)
-Ne dönmesi konuşacaklarımız var. Pat diye girecem konuya bak. Sakın kalp krizi geçireyim falan deme. Sen Özge'den mi hoşlanıyorsun? (Akın)
-Ne? Nasıl? Nerden biliyorsun? Nerden duydun? (Kerem)
-Koçum bi sakin ol. Ben cevabımı aldım zaten. (Akın)
-Ne cevabı?! (Kerem)
-Hoşlanıyorsun işte kızdan. (Akın)
-Çok belli oluyor mu? (Kerem)
-Bir tek ben fark ettim desem yalan olmaz. Ablanla yılbaşı gecesi sevgili olduk biliyor musun? Mükemmel bir geceydi. Şimdi hatırlıyorum da ne kadar da mutluyduk o zamanlar. Derdimiz tasamız yoktu. Şimdi birbirimizle konuşacak zamanımız bile olmuyor. (Akın)
-Ne oldu ki sizin aranızda? Evlendiniz. Mutlu değil misiniz? (Kerem)
-Durumlar biraz karışık işte. Ben senin aklını bunlarla karıştırmayayım şimdi. (Akın)
-Bence güzel bir çiçek al. Çok sevinir ablam. Çiçekleri koklamayı çok sever. Hele kırmızı gülleri varya çok ama çok sever. Her seferinde gülün dikeni eline batar ama koklamaktan daha doğrusu sevmekten hiç vazgeçmez. (Kerem)
-Gülü çok sevdiysen dikenine de katlanmak zorundasın işte. Aslında doğru söylüyorsun çiçek alayım. Gül alayım. Sende affet ablanı artık. Çok üzülüyor. O üzüldüğünde ben daha fazla üzülüyorum. (Akın)
-Ben zaten küs kalamam ki ablama. (Kerem)
-Ha şöyle. Sana bir şey söylemeyi unuttum. Özge'nin sevgilisi var. (Akın)
-Sevgilisi mi var? Nasıl ya? (Kerem)
-Şaka yapıyorum. Sende hemen inanıyorsun, sevgilisi olsa bize mi gelir? (Akın)
-O da doğru. Tamam da, sen nasıl anladın? (Kerem)
-Kıza öyle bir bakıyordun ki, insan dikkatli bakınca anlıyor işte. (Akın)
-Ablama sakın söyleme. (Kerem)
-O iş bende. Merak etme. E hadi gidelim artık. Ebru merak edecek şimdi. (Akın)
-Tamam gidelim. Yoldayken çiçek de alalım. (Kerem)
-Aynen. (Akın)

Aşkımız olay olacak-AkRu (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now