46#Gerçekler (2)

407 20 8
                                    


Kerem'den

Özge o gün kapıyı açmıştı ve konuşmuştuk, şu an aramızda bir sorun yoktu. İyi birer arkadaştık. Ablamlar gittiğinden beri her gün bir şeyler yapıyorduk. Dışarı çıkıyorduk. Çok güzel geçiyordu. Bugünde aşırı yorgunduk, koltukta oturup televizyon izliyorduk. Tam ablamı arayacaktım ki o beni aradı.

                        Telefon konuşması

-Alo abla. (Kerem)
-Kerem sana çok önemli bir şey söylemem lazım. (Ebru)
-Ne oldu abla? Kötü bir şey mi oldu? (Kerem)
-Hamileyim. (Ebru)
-Ne?! Hamile misin? Şaka mı yapıyorsun? (Kerem)
-Ne şakası? Hamileyim işte. (Ebru)
-Bu çok güzel bir şey, ama senin sesin kötü geliyor. Neden mutlu değilsin? (Kerem)
-Mutluyum tabikide. Nerden çıkarttın mutsuz olduğumu? (Ebru)
-Sesin üzgün geliyor sanki. İyi olduğuna emin misin? (Kerem)
-İyiyim tabi. Sen mutlu olmadın mı? Dayı oluyorsun. (Ebru)
-Çok sevindim tabikide. Dayı oluyorum resmen, kulağa biraz tuhaf geliyor tabi ilk başta. Pat diye verdin ya haberi ondan herhalde. Senin adına çok ama çok mutlu oldum ablacım. (Kerem)
-Sağol canım kardeşim. Ben o zaman kapatıyorum, sesini duymak için aramıştım sadece. (Ebru)
-Tamam ablacım. Kendine çok dikkat et, yeğenim sana emanet. (Kerem)
-Emanetin güvende. (Ebru)

                  Telefon konuşması bitti

Heyecanımı pek belli etmesemde gerçekten çok heyecanlanmıştım. Resmen bir yeğenim olacaktı. Aşırı iyi bir şey, bu haberi acilen Özgeye söylemem gerekiyordu.

Ebru'dan

Moralim çok bozuktu. Kerem'i hamile olduğumu bilsin diye aramıştım. Onu üzmemek için mutlu davranmıştım. Oya'nın yaşadığı şeyler akıl almaz şeylerdi. Bir kadın'ın yaşamaması gereken şeylerdi. Akın'ın bunu bana söylemeyip saklaması da beni çok üzmüştü. Bebeğim için kendimi üzmemeye çalışıyordum, sadece onun için. Onu affedemiyordum. Nasıl bana söylemedi?! Ah Akın ah! Ben ne yapacaktım şimdi? Yolumu nasıl bulacaktım? Ben odada Akın'da salondaydı. Şimdilik onu ne kadar görmek istemesemde şu an aynı evde yaşıyorduk, birbirimizi görmek zorundaydık. Odadan çıkıp mutfağa gittim su içmek için. Akın salonda boş boş yürüyordu. Beni görmeden mutfağa gitmeye çalıştım ama beni gördü. Bana seslendi bende salona gittim.

-Böyle mi olucaz artık? (Akın)
-Sen bizim böyle olmamızı istedin. Bana hiç bir şey söylemedin, büyük bir hata yaptın. (Ebru)
-Oya söylememi istemedi. Ben ne yapayım? (Akın)
-Tamam diyelim öyle oldu, peki neden beni tatile getiriyorsun? O kız orda mutsuz! (Ebru)
-Yorgunluğunu atmanı istemiştim, az bile olsa rahatla istemiştim. Mutlu ol istemiştim. (Akın)
-Ben şu anda mutlumuyum peki? Söyle! Mutlu muyum? Ben mutlu değilim. Ben gitmek istiyorum. Hemen burdan gitmek istiyorum! (Ebru)
-Tamam Ebru gidelim. Sen yeter ki sakin ol. (Akın)
-Ben hazırlanıyorum, sende hazırlan. Çabuk gidelim. (Ebru)
-Tamam canım. (Akın)

3 hafta sonra

Akın'dan

Eve çoktan gelmiştik. 3 hafta olmuştu. Ebru hala bana biraz dargındı ama benimle konuşuyordu. Kaç gündür Oya ile konuşmak istiyordu ve konuşamamıştı çünkü ne diyeceğini bilmiyordu. Bende Oya'yı bizim eve çağırmaya karar verdim. Bu iş böyle olmaz. Konuşmaları lazımdı.  Ben odadaydım Ebru'da salondaydı. Fırsat'tan istifade hemen aramaya karar verdim. Telefonumu elime alıp rehberden Oya'nın ismine tıkladım.

                        Telefon konuşması

-Alo Oya. (Akın)
-Efendim Akın. (Oya)
-Ebru'yla konuşmanız lazım, böyle gitmez. (Akın)
-Ben ona her şeyi anlattım zaten. Daha ne konuşabiliriz ki? (Oya)
-Oya, Ebru hamile. (Akın)
-Hamile mi? Gerçekten mi? (Oya)
-Evet hamile. Bu yüzden onunla konuşmanı istiyorum zaten. Onun hamileliği riskli. Biz Alaçatıdayken kanaması oldu. Doktor bir kanama daha olursa bebeğin yaşama ihtimalinin %1 bile olmadığını söyledi. Bebeğimiz giderse biz yaşayamayız, bu son darbe olur sonrada yıkılırız. Lütfen yardım et. Başka çarem kalmadı. Sana söz veriyorum ki o şerefsizi bulucam ama lütfen yardım et. Ebru mutlu olsun, tek derdim bu. (Akın)
-Tamam yardım edicem. Bebeğiniz yaşasın diye size yardım edicem. Siz mutsuz olmayı hak etmiyorsunuz, siz mutlu olmayı hak ediyorsunuz. (Oya)
-O zaman bizim eve gel. Sakin sakin konuşalım. (Akın)
-Gelicem ama söz ver. O pisliği bulacağına söz ver. Ben geceleri başımı yastığa rahat koymak istiyorum artık. Ben artık uyumak istiyorum. Rahat rahat uyumak istiyorum, hiç bir endişe duymadan uyumak istiyorum. Onu bulacağına söz ver çünkü ben artık dayanamıyorum. (Oya)
-Söz veriyorum ki onu bulacam. Hapiste çürüyecek. (Akın)
-Tansu'da gelsin o zaman. Onunda bilmesi lazım, daha fazla saklayamam. 2 yıldır saklıyorum zaten, söylemem lazım artık. (Oya)
-Tamam o zaman Tansu'da gelsin. (Akın)
-Ben 1 saate gelirim. Tansu'yu da yanımda getiririm. (Oya)
-Tamamdır, görüşürüz. (Akın)
-Görüşürüz. (Oya)

Aşkımız olay olacak-AkRu (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now