B62

374 43 2
                                    

Chun Shiroi hiçbir dövüşü önemsemeyen kişi olarak bilinirken imparatorluk turnuvalarında veya tüm dünyanın katıldığı Gök Turnuvalarında sadece kendini gösteriyordu. Yine de bu akademi için ilk 500 bile uzakken ilk 10.... Yine de bu kadar kibirliydi sanki her turnuvada ilk 10a giriyorlarmışcasına.

Crow gök yüzüne yükselmiş
"Ben Akademi Lideri Chun Shiroi'nin Dış Saha Yardımcısı Crow. Bu dövüşlerin hakemi olarak bulunmaktayım, kurallara gelirsek.
Ağır yaralamak, yaralamak, kırmak, silah kullanmak, benim duymayacağım şekilde rakibe hakaret etmek veya rakibi arenanın dışına atmak.  SERBESTTİR.

Onun dışında
Öldürmek, öldürmeye teşebbüs etmek uzuv çıkarmak veya koparmak, arenaya zarar vermek, bize karşı gelmek ve sunduğum bu kuralları çiğnemek suçunuza göre cezalandırma olarak size geri dönecek ve okuldan atılmaya kadar gidecek.

Şimdi herkes hazır olsun bu dövüş akademi aktiflik puanına göre sıralananlar arasında yani Dış saha öğrencisi Birinci sıradan başlayıp, beşyüzonikinci sıraya kadarlık kısımdaki öğrencileri kapsamaktadır ve bu öğrenciler ilk 10 içine girmeye çalışsın, size dağıtılan 1-512 arası numaralar ile dövüşler başlayabilir.

Hepinize başarılar diliyorum. İlk dövüşü başlatalım 512-511 arasında gerçekleşecek." derken 512 ve 511 arenaya çıkmıştı.

İkisi de erkekti

Kılıçlarını çekmişler ve hızla birbirlerine atılmışlardı.

Arenadan yükselen kılıç çarpışma sesleri olsa da kimse heyecanla izlemiyordu.

Edmond elindeki rakama bakmış 492 yazıyordu bayağı uzun sürecekti, tabi eğer kendisine kadar ki dövüşler şu an ki gibi uzun sürerse.

Kılıç sesleri ve arenadan gelen gümbürtü ve patırtılar uzunca bir süreden sonra kesilmiş ve Crow'dan bir ses yükselmişti
"Kazanan 511, Sıradaki maç 510 ve 509 arasında."

510 ve 509 arenaya hızlıca çıkmıştı.
510 kibirli bir gülümsemeyle
"Bu dövüş hızlı bitecek gibi."

509
"Bu ne kibir sen yalnızca 510'sun"

Crow başla işareti vermesinin ardından
510 birden 509'un arkasında belirmiş ve sırtından tam bir darbe vuracağı sırada 509 arenadan kaybolmuştu ama sesi geliyordu.
"Ne yazık ki çok yavaşsın." derken diğer yandan da 510nun boğazına kılıcını tutuyordu ve hemen ardından bir tekmeyle arenanın dışına savurmuştu onu.
"Gerçekten de hızlı bitti."

Crow soğukkanlı bir şekilde
"Kazanan 509. Sıradaki maç 508 ile 507 arasında."
.....

Dövüşler hızla geçiyordu hızlı biten de olmuştu uzun süren dövüşler de şu ana kadar kazananların çoğu tam gücünü ortaya çıkarmamıştı.

Crow'un sonunda gözleri parıldamıştı
"Kazanan 494. Sıradaki maç 492 ile 491 arasında."

Edmond ve 491 arenaya çıkmıştı.

Edmondu herkes biliyordu Davon'a puan kaptıran adamdı.

Dövüş başlamış Edmond daha silahını bile çıkarmamıştı. Rakibi 491inci sıradaki kılıç çıkarmış.
"Silahını kullanmayacak mısın?"

Edmond
"Bence gerek yok zaten maç çabuk sonlanacak."

491 gülümsemiş ve hızla Edmonda atılırken
"Pes ettiğini söylesen daha hızlı son bulmaz mıydı?" derken 491 kılıcını Edmond'a doğru savurdu ama kılıç Edmond'a değmemişti bile anlamadığı bir şekilde kılıç yoluna devam etmişti sanki havaya vuruyormuş gibi.

491 saldırı hızını arttırmış ama Edmond sadece belli bir bölgeyi alanı benimsemiş gibi başka bir yere gitmeden bütün kılıç darbelerini atlatıyordu.

491 yorulmaya başlamışken Edmond daha terlememişti bile. Buna rağmen kılıç savurmaları öfkeden kaynaklı daha düzensiz hale gelmeye başlamış ve Edmond'un bu saldırıları daha kolay atlatmasına sebep olmuştu. Ama en sonunda dayanamayıp elini uzatmış ve 491'in kılıcını yakalamıştı.
Diğer bütün herkes şoktaydı ama hala bitmedi
Edmond
"Bence bu maç şimdi bitiyor" dediğinde elini sıkmış ve kılıcı kırmıştı. En çok 491'in ve sonra diğerleri şaşkınlıkla kalakalmıştı. O D sınıfı bir kılıçtı ve o kılıcı sadece sıkarak kırmıştı. 491 dizlerinin üzerine çöktüğü anda Crow maçın bittiğini haber vermişti.

Edmond ve 491 ayrılırken Chun oturduğu yeeden gülümsemişti
"Edmond 1 haftada B seviye biri olmuş. Sadece 1 haftada D seviyeden, B seviyeye. Bu güçle ilk 100 içerisine girebilir. Bu normalde imkansız ama o 3 adamı düşünürsek gayet normal bir durum olacaktır."

***

Aynı zamanda Boyut 2 de

Charles dilenci kıyafeti ve yaşlı bir görüntüsüyle bastonuna dayanarak ilerliyordu. Ağır hareketleri, hafif titremeleri onun aslında genç biri olduğunu söylemek neredeyse imkansızdı. Sonuçta o aslen suikastçi birliği olan Kara Gülün Raiden'den sonra paraya para demeyen Kara Gül Birliğinin Yardımcı Lideriydi onun için kılık değiştirmek çocuk oyuncağıydı.

Sora, sora ilerlemiş kimi hor görmüş, kimi de yardım etmişti, çok geçmeden Loong Krallığını bulmuştu ama kapıya ilerlemek yerine etrafından dolanmaya çalışıyordu ağır adımlarla arada sırada duvara bakıyor sonra yola devam ediyordu.

"Güzel bir nokta buldum." demiş sesi titreyerek hemen ardından zorlukla yere  oturmuştu. Etrafta kimse yoktu ama büründüğü rolün hakkını veren bir adamdı. En ufak riski bile göze almıyordu. Sırtını duvara yaslamış bastonu yanına koymuştu. Zaman geçmiş güneş yüzünden terlese bile yerini değiştirmemişti. Zamanla güneş batmaya başladığında  çevredeki ağaçlardan  biraz daha uzun olan başka bir ağacın gölgesi yavaş yavaş kendisine doğru geliyordu.

Charles hafifçe gülümserken diğer yandan da yanına koyduğu bastonu tutmuştu. Ağacın gölgesi tüm bedenini kapladığı anda birden kaybolmuştu.

Ortaya çıktığı yer surların diğer tarafı yani Loong Krallığının içiydi ve hala yerde oturuyor sırtı surlara yaslı bir vaziyetteydi tek farkı sur ve iki yanda bina olmasından kaynaklı olarak buranın karanlık olmasıydı. Yavaşça ayağa kalkmak için bastondan destek almış ve yine yavaş adımlarla karanlık dar yerden çıkıyordu.
"Usta Jigme boyut 1'i sarsan adam İmparatorun Gözü bu koca şehirde şu anda nerede olabilir?" derken sokağa çıkmış resmen insan kalabalığıydı, geçen at arabaları, satıcıların sesleri duyuluyordu.

Raiden 2Where stories live. Discover now