Ormanın Gölgeleri Arasında

22 8 0
                                    

Elindeki Anna Winter'ın fotoğrafına bakan gölge şehirdeki karmaşayla dağılmış olan binanın koridorlarında ilerlemeyi sürdürdü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Elindeki Anna Winter'ın fotoğrafına bakan gölge şehirdeki karmaşayla dağılmış olan binanın koridorlarında ilerlemeyi sürdürdü. İlerisinde gördüğü iki siluetle yavaşlayan gölge ölümün kendisi kadar sessizdi. Anna Winter'ın ofisindeki iki ruhsuz sadece kazara oradaydı. Bir alttaki kurbanlarını buraya kadar takip edip avlamışlar, işleri bitince de içgüdüleri tetikleyecek yeni hedeflerini beklemeye başlamışlardı. Biri dişi, biri erkek iki ruhsuz da oldukça tetikte olmalarına rağmen onun geldiğini duymadılar. İki metalik tıkırtı arasında sadece bir göz kırpışı kadar vakit vardı. Havada dönen kovanları silahtan uzaklaşmadan yakalayan Jean Cloude Pascal yere yıkılan bedenlere bakıp, etrafını kontrol etti. Elinde susturuculu SOCOM 45 tutuyordu. Bu silah insanları yaralamak ya da durdurmak için tasarlanmamıştı. Büyük çekirdekli mermileri hedefin içinde dağılıyor, hedeflerini ya öldürüyor, ya da kımıldayamayacak kadar ağır yaralıyordu. Pascal iki kere ateş etmeyi sevmezdi. Siyah bir asker kıyafeti giymişti. Koltuk altı askısında susturuculu, dipçiksiz bir Mp5 duruyordu. Ofisin temiz olduğundan emin olunca müdürün odasına gitti. Çenesindeki yara izini eski bir alışkanlıkla ovalayan adam buradaki eski ahşap dolabı açtı ve güvenlik kameralarının bağlı olduğu görüntü cihazını belinin arkasından çıkardığı bir pilli tornavidayla söktü. İçindeki ana belleği çıkarttı ve yanında getirdiği dizüstü bilgisayara taktı. Kamera kayıtları şifrelendirilmişti. Ama Pascal dünkü çocuk değildi. Şifre kırıcı programı çalıştırdı ve şifreli dosyalara girişi sağlamasını bekledi. Dosyalara giriş sağlandığında görüntülerde Anna Winter'ı buluncaya kadar uğraştı. Anna'yı bulduğunda görüntüleri yavaşlattı ve kadının izini binadan çıkıncaya kadar izledi. Binadan çıkan arabanın görüntüsünü ekranda durduran Pascal uydu telefonunu çıkartıp adres defterindeki bir numarayı aradı. Telefon açıldığında soğuk bir sesle görüntüdeki plakayı tekrar edip, "Yerini bul," dedi sadece. Bilgisayarını ve diğer aletleri toparlayarak silahıyla yeniden çatışmaya hazır bir duruma gelip, ofisten çıktı.

Arabanın GPS sinyallerini izleyen Pascal zırhlı bir Range Rover'daydı. Eski model arabanın güçlü motoru adanın kuzeyindeki ormanlık arazide yokuşları tırmanırken homurdanıyordu. Pascal bir kaç çukur ve tümsekten sonra bir sedanın bozulmadan nasıl bu kadar ilerleyebildiğini merak etti. Telefonuna yollanmış koordinatlara ulaştığına dair biplemeyle Range Rover durdu. Yaşlı sedir ağaçlarının kuytu gölgelerine şüpheyle bakan adam arabanın ön panelindeki düğmelere bastı. Ön panele bağlı bir ekran açıldı ve çevresindeki açalar tıpkı sonar ekranlarındaki gibi ekranda belirdi. Bu ekranın ayar düğmelerine basan orta yaşlı adam TARAYICI yazan düğmeye bastı. Ekrandaki simgelerde değişiklik olmayınca aracından indi. Tarayıcı basit bir hareket ve ısı senyörüydü. Sonarla aynı mantıkla çalışıyordu. Pascal bu tarayıcıyı çeşitli müşterilerinin gece ve sisli havalardaki değiş tokuş işlerinde kullanırdı.

Deneyimli adam aracından indiğinde çevresine dikkatle baktı. Daha az tecrübeli biri ağaçların arasında, kesilmiş ot ve dallarla örtülmüş sedanı kaçırabilirdi. Ancak Pascal o kadar beceriksiz ve tecrübesiz değildi. Öncelikle hoyratça kullanılmış arabanın lastik izlerini ve izlerin ortasındaki yağ lekelerini görmüştü. Silahını hazır bir şekilde tutan adam arabaya ilerledi. Bitkileri kaldırınca ortaya çıkan arabanın içinde üç kişi görünüyordu, sürücü koltuğu boştu. Anlaşılmayan bir şeyler homurdanan Pascal yere tükürüp, uydu telefonuyla aynı numarayı aradı. Telefon açılınca, "Bu arabanın binadan çıktıktan sonra gittiği her şeyi bilmek istiyorum," dedi. Sonra ön koltuktaki Anna Winter'ın cesedine bakarak, "Çabuk ol," diye ekledi.

Kristal Gül SerisiWhere stories live. Discover now