0.7

119 19 9
                                    

Merhabalar!

Öncelikle hikayem yaz hikayeleri yarışmasını kazanan hikayelerden biri olduğu için çok mutluyum. :')

Şimdiye dek oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. ^-^

777K "7" rakamı ile içli dışlı bir hikaye olduğundan hikayenin yedi bölümden oluşmasının hoş olacağını düşündüm. Asıl isteğim tüm bölümleri paylaşmak olsa da kelime sınırından ötürü yedinci bölümü paylaşamamıştım. Artık yedinci ve aynı zamanda son bölümü sizlerle paylaşıyorum. Umarım beğenirsiniz.

Bu hikayeyi beğendiyseniz yeni yazmaya başladığım "VURGUN: 136 GÜN" adlı hikayeye de bir göz atın derim.

İyi okumalar... <3

~

Kumların üstünde yüz üstü uzanan cansız bedeni ve onu bulan kızıl saçlı kızı hayal etti Kerem. Olayın biraz ilerisindeki kumlarda yaşandığını düşününce rahatsızlık hissetti ve ayağa kalktı. Uzun bir süre bu beldeye tatil yapmak için gelmeme kararı aldı.

"Günaydın!" sesiyle olduğu yerde sıçradı ve bir adım geriledi. Kızıl saçlı kızın hayalinin konuştuğunu sanıp korkmuştu.

"Günaydın." karşılığını verdi keyifsizce. Tuhaf kız karşısında gülümseyerek duruyordu.

"Kitabı bitirdin sanıyorum."

"Tadım kaçtı." dedi yüzünü buruşturarak.

Kız alaycı bir tavırla "Cevabını bulabildin mi?" diye sordu.

"Son bir bölüm kaldı ama okumasam da olur. Neticede ne olduğunu biliyoruz. Yazar öldü ve kız onunla buluşacağını düşünürken ölüsünü buldu."

Kerem kitabı kıza uzattı, emanetten artık kurtulabilirdi. Kız kitabı almak yerine bir başka soru yöneltti.

"Onu bulanın kız olduğunu nasıl anladın?"

Kerem bir dakika kadar onu bu kanıya vardırtan sebepleri toparladıktan sonra konuştu.

"Yedi temmuzda buluşmaya söz vermişlerdi. Yazarın ölüm sebebini hala bilmiyorum ama söz verdiği saatte kumsaldaydı. İzlediğim haber kesitinde yazarı bulan kişinin adı 'I' harfiyle başlıyordu ve hikayedeki kızın adı Ilgın. O da söz verdiği gibi kumsala gitmiş ve yazarı bulmuş olmalı."

"Tebrikler."

Kız, Kerem'e elini uzattı ve "İlk işinizde üstün bir başarıyla çuvalladınız dedektif."  dedi.

"Üstün bir başarı" lafını duyduğunda gururu okşanan Kerem, cümlenin devamını işittiğinde kaşlarını çatarak kıza baktı. Kızın elini sıkıca kavrayan eli aşağı yukarı hareket etmeye son vermişti.

"Ne demek şimdi bu?"

Elini Kerem'in elinden kurtaran kız "Yanıldın demek." dedi ve kitabı alıp son bölümü açtı.

"Oku hadi, beş dakikanı alır."

Kitabı açık bir şekilde Kerem'e uzattı. Kerem şaşkınlıkla konuştu.

"Sen başımda beklerken mi?"

Başını iki yana salladı ve "Daha önce sana ürkütücü olduğunu söyleyen oldu mu? Hayır, olmadıysa bil ki içinden geçirmiştir ama kırılma diye yüzüne söylememiştir." diyerek kitabı kapatıp kıza geri verdi.

Kaba bir ses tonuyla "Hoşçakal." dedi ve kıza arkasını dönüp yürümeye başladı.

Kız, Kerem'in arkasından yüksek sesle  konuştu.

777KTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang