Elf

1.9K 209 103
                                    


Jungkook: Şeyi cidden anlamıyorum.

Jungkook: Bu seneye kadar nasıl arkadaş edinmeden kalabilirsin?

Lalisa: Eğer seninde tüm dünyan siyah kulaklıkların ve telefonundan oluşsaydı sende edinmezdin jungkook.

Lalisa: İnsanlara güvenemiyorum.

Jungkook: Ama ben?

Lalisa: :)

Lalisa: Çok sorgulama işte

Jungkook: Seni tanımaya çalışıyorum.

Jungkook: Hangi bölümdeydin.

Lalisa: Gemi.

Jungkook: Bölümlerimiz arka arkayaymış bende diyorum ki neden karşılaşmıyoruz.

Lalisa: Uçakta mısın sen?

Jungkook: Evet.

Lalisa: Zeki çocuk seni.

Jungkook: Sende gemidesin Lalisa pek bir farkın yok.

Lalisa: Bu arada Jungkook.

Lalisa: Sanırım biraz soğuk almışım.

Lalisa: Bugün gelemem.

Jungkook: Çünkü dün kendi üzerine sermen gereken ceketi kafamın altına serdin?

Lalisa: Sanırım ondan...

Jungkook: Aptal.

Lalisa: Ayıp oluyor ama.

Jungkook: Bu demek oluyor ki şimdi de ben sana sahip çıkmalıyım?

Lalisa: Abartma jungkook eve gidip dinleneceğim sadece.

Lalisa: Senin göz nasıl oldu?

Junkook: İyiyiz biz, sayende.

Lalisa: Güzel sevindim. (12:40)

Jungkook: Lisa (14:00)

Jungkook: Hey,

Jungkook: Pekala.

Kapımın alacaklı gibi çalınmasıyla hafif uykumdan uyandım ve anında dikeldim.

Dik pozisyona gelmemle kafamdaki bez aşağıya düşerken uyuşuk adımlarla kapıya ilerledim. Kapıyı açtığım gibi çökmüş gözlerim birden bire açıldı. "Jungkook ne yapıyorsun burada?" Duraksadım biraz. "Hayır, hayır asıl soru evimi nasıl buldun?"

"Rektörlüğe biraz yalvarmış olabilirim. Nazım geçiyorda biraz."

"Biraz olduğuna emin miyiz? Ev adresimi sana verecek kadar geçiyormuş." Sözüm üzerine gözlerini devirip beni bi şöyle süzen Jungkook'a kaşlarımı çatarak baktım.

"Ayakta zor duruyormuş gibi gözüküyorsun Lalisa." Doğru söylüyordu, bacaklarım eşofmanımın içinde titriyordu. Ben de bu yüzden daha fazla kendimi ayakta tutup işkence etmemek için elimle içeriyi gösterdim. "İçeri geçsene."

İkimizde içeriye geçince kapıyı kapattım ve kendimi tabiri caizse koltuğa fırlattım. Başım o kadar çatlıyordu ki şu an Jungkook'un burada olup olmaması ya da beni bu halde görmesi cidden önemli değildi.

Bir süre aramızda geçen sessizlikten sonra Jungkook oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi ve kafamı koyduğum yastığı alarak dizlerine yasladı ardından eliyle bir kaç kere pat patlayarak uzanmamı işaret etti.

Bana, ona terasta davrandığım gibi davranıyordu, bu hoşuma gidiyordu fakat istemeden de bir gülme geliyordu. "Komik mi? neye gülüyorsun?"

"Hiç," dedim i yi uzatarak ardından ise dizlerine yasladığı yastığa kafamı yerleştirdim.

"Bana neden öyle bakıyorsun?"

"Nasıl bakıyorum."

"Sanki, malmışım gibi?" Alayla söylediği cümleye gözümü devirdim. "Buradan mal gibi gözüküyorsun, ha biraz da elin ayağın birbirine karışmış gibi."

"Bak çarpılırsın." Boğazımdan gelen gıcık ile hem kıkırdayıp hem öksürdüğümde Jungkook ıyy ladı. "Tamam sus konuşma artık. Sanada, banada işkence."

"Bir iyileşeyim gösteririm sana işkenceyi." Jungkook bezi ıslatıp kafama koyduğunda hastalık yüzünden yanan gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.

Sessiz sessiz uykuya dalacağımı düşünürken melodik sesi kulağıma ulaştı.

"Bi'kaç kelime takılır dudağıma nefes alamam
Büyüyor yaralar alışırım buna da bu aralar
Kaç sene kaç acı kaç anı var?
Hepsini koymuşuz çantamıza
Yüreğim taş oluyor iyice
Hiçbir şey kalmadı diyecek
Yine bu şehir bize kalı'cak
Kaç dize daha yazılır ki bu şiire?"

"Bi'kaç kelime takılır dudağıma nefes alamamBüyüyor yaralar alışırım buna da bu aralarKaç sene kaç acı kaç anı var?Hepsini koymuşuz çantamızaYüreğim taş oluyor iyiceHiçbir şey kalmadı diyecekYine bu şehir bize kalı'cakKaç dize daha yazılır ki bu ş...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tepki-Denedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tepki-Denedim

Geist / Liskook¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin