Achtzehn

1.3K 132 85
                                    

Bilincimin, yeter artık aç şu gözlerini aptal yetmedi mi uyku? Uyarıları beni sıkmaya başlayınca ne kadar istemesemde bedenimin beni geri uyku moduna sokamayacağını anladığım için gözlerimi yavaşça açtım.

Başta bulanık olan görüşüm gözümü sürekli kırpmam ile düzelirken vücudumu germeye çalıştım fakat belime sarılan kollar bana engel oldu.

Zaman ve mekan kavramını yeni yeni kavramaya başladığım sıralarda dün gecenin aksine artık yerde değil de yatakta olduğumuzu fark ettim, Yeonjun'un yatağında.

Dün Jungkook bana bir kapısını daha açmıştı, teker teker dökülüyorduk işte. Bir şekilde düğümü çözmüştük, artık iplik nereye kadar açılırdı bilinmez doğrusu. Ne kadar onu rahatsız etmeden Jungkook'a doğru dönmeye çalışsam da sıkı kolları arasında tabii ki başaramamıştım bu yüzden biraz kıpırdanıp ardından ise gözlerini açmasına neden olmuştum.

Yeni uyandığı için şiş dudakları ve kızarık gözleri onu daha çekici gösteriyordu ve kızarık gözlerinin açılır açılmaz benim üzerimde dolaşması da elimi ve ayağımı birbirine dolandırıyordu.

Hafifçe gerilerek belimdeki gevşemiş ellerini daha da sıkılaştırdı ve bana doğru eğildi "Günaydın."

"Günaydın." diye karşılık verdim. "Sabah sabah ayrı bir güzel gözüktün gözüme, keşke hep yanımda uyusan ve bende sabaha böyle bir güzellikle başlasam." 

"Ne yani normalde ayrı bir güzel gözükmüyor muyum gözüne? Bunu mu demek istiyorsun?" Sahte bir kızgınlıkla girdiğim bu role gülümsedi. "Ciddi olmadığın için, ciddi ciddi cevaplamıyorum bile." Tekrar gözlerini kapatmaya başladığı zaman elimle dürttüm onu.

"Şşş uyumak yok, kalk hadi aşağıya inelim." Annemin de bu evde olduğu aklıma gelince kalkıp kontrol etme isteği ile doldum. 

Oflayıp belimdeki ellerini çekti ve dikleşti. Belimdeki boşluk beni rahatsız etsede her zaman yanımda olduğunu ve istesem sarılacağını bildiğim için çokta takılmadım.

İkimizde yataktan kalktıktan sonra yatağı  ve yorganı düzeltip etrafa sabah gözüyle bir göz atıp kapının önünde beni bekleyen Jungkook'a ilerledim. Ardımızdan kapıyı kapatıp kitledi ve anahtarı kapının yanındaki komidinin çekmecesine yerleştirdi.

Beraber yan yana sessiz bir şekilde aşağıya inmeye başladık, 2. kata geri geldiğimizde hızla gidip kaldığım odaya baktım. Annem odada değildi ve oda oldukça topluydu. Jungkook'un yanına dönerken "Odada değil." dedim.

"Endişelenme mutfakta ya da salondadır."

"Endişelenmiyorum." Endişelenmiyorum, sadece evde kafasına göre dolaşması beni rahatsız ediyor. Tekrardan merdivenlere yönelip 1. kata indiğimizde mutfaktan gelen sohbet ve gülme sesleri ile birbirimize bakarak adımlarımızı mutfağın rotasına çevirdik.

Jungkook önümden ilerleyip çalmadan mutfak kapısını açtı ve içeriye geçtik.

Önce bi ne yapacağımızı bilemedik fakat Bayan Jeon'un gülümseyen suratı ve elindeki kahve bardağı ile "Otursanıza çocuklar, bizde bayan Manoban ile sohbet ediyorduk." Diye seslenmesi üzerine tek sıra halinde gidip yan yana olan sandalyeye oturduk.

Ne yani annem ve Bayan Jeon burada kanka olma yolunda mı ilerliyorlardı? Ayrıca ben bayan Jeon'u uzun süre sonra ilk defa gülümserken görüyordum.

Jungkook ellerini masanın üzerine çıkarırken konuştu "Yeonjun'u tek mi bıraktın?" Bayan Jeon kaşlarını çattı. "Sence bırakır mıyım? Baban bilet bulunmayı başarınca atlayıp geldi hemen Yeonjun'un yanına."

Geist / Liskook¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin