Ep.40 "Umarım sonsuza kadar beni böyle güzel sevmeye devam edersin sevgilim"

877 75 116
                                    

Bahar'dan

"Selim aptal aptal gülmeyi kes, artık sinirleniyorum ama."

"Ya tamam abla ne kızıyorsun ya?"

"Bak hala gülüyor ya."

"Tamam tamam gülmüyorum."

"Babama ulaşamadım. Telefonu kapalı. Sen anlatırsın durumu. Mecbur bu gece adada kalacağız. Yarın da ilk vapurla döneceğiz."

"Gitmişken kalsaydınız biraz ya. Size de ön balayı olurdu."

Gözlerimi kapatıp bıkkınlıkla nefes verdim. Selim telefonun öbür ucunda hala gülüyordu.

"Selim unutturma, ilk fırsatta çakacağım ağzına bir tane. Ha bu arada, sen şimdi elinde malzeme var diye rahat rahat dalganı geç ablanla ama unutma, intikam soğuk yenen bir yemektir."

"Tamam abla ya demiyorum bir şey."

Yandan bir gülüş atıp konuştum.

"Artık çok geç Selim bey. Çekeceğin var elimden. Ben o Sema'yı ilk gördüğüm yerde Selim sana aşık demiyor muyum bak."

"Ya abla ya."

"Ne abla ya? Fazla kaşındın sevgili kardeşim."

"O zaman ben de babama sokak ortasında sizi gördüğümü söylerim."

"Selim! Patlatacağım kafanı!"

"Tamam tamam demiyorum bir şey. Asabi oldun iyice ha. Allah Yavuz abiye kolaylık versin. Adamı da kaçırma da."

"Selim diyorum, bak sinirleniyorum diyorum."

"Tamam abla tamam. Sustum. Siz bakın keyfinize. Ben babama söylerim durumu."

Derin bir nefes alıp konuştum.

"İyi tamam."

"Abla."

"Efendim."

"Biz yokuz belki yanında, planladığımız kutlamayı da yapamayacağız ama siz Yavuz abiyle yine de kutlayın doğum gününü. Yıllar sonra ilk defa Yavuz abiyle kutlayın. Tekrar iyi ki doğdun ablacım. Seni çok seviyorum."

Gülüp eğdim başımı.

"Ben de seni çok seviyorum serseri. Hadi görüşürüz. Kapatıyorum."

"Görüşürüz ablacım."

Telefonu kapatıp güldüm. Deli bu ya. Başımı kaldırıp Yavuz'un yanına yürüdüm. O da telefonu kapatıp bana baktı. Gülümseyip yaklaştım.

"Sizinkiler bozulmadı inşallah. Ne dedi baban?"

"Babama ulaşamadım Selim'i aradım. Bir sorun yok."

"Kutlama da güme gitti. Özür dilerim Bahar."

Gülümseyip elimi yüzüne getirdim.

"Saçmalama sevgilim ne özürü? Ben halimden çok memnunum."

Yavuz gülümseyip elimi tuttu.

"Oturalım mı tekrar?"

Gülümseyip kafa salladım. Yavuz beni yürütüp ateşin başına oturdu. Ben de yanına oturup sokuldum Yavuz'a. Kolunu belime dolayınca biraz daha yaklaşıp sırtımı göğsüne yasladım. Yavuz da belime sarılıp saçlarımı öptü. Hava karardıktan sonra sahilden ayrılmamıştık. Ateş yakmış başında oturuyorduk.

"Sizinkiler ne dedi? Konuşabildin di mi?"

"Konuştum konuştum. Leyla'yla konuştum. Sorun yok."

Gecenin MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin