Ölecektim

10.9K 600 179
                                    

Eylül'ü görmem ile gülümsedim. Onur Abi ile Aslı Abla'nın karışımı gibiydi.

"Merhaba! Ben Buket." dedim. Çocuk beni takmazken kaşlarımı çattım.

"Senin ismin ne?" diye sordum. Bu çocuk iki yaşında! Konuşabiliyor olması gerek.

"Konuşmak istemiyoyum." diyen Eylül ile gülümsedim. "R" harflerini söyleyemiyordu.

Bu benim üvey kardeşim oluyordu. Kime çektiği de belli oluyordu.

"Sana bir sır vereyim mi?" diye sordum yanına eğilirken.

"Vey."  diyen Eylül ile "Seni dünyanın en güzel yerine götüreceğim. Ama sessiz olman gerek." dedim.

"Buyadan uzak biy yeyde mi?" diye soran Eylül ile "Evet. Buradan çok uzakta." dedim.

"Şimdi gideyim mi?" diye soran Eylül ile kucağıma aldım.
"Şimdi çok sessiz ol. Gidiyoruz." dedim.

Eylül'ün odasından çıktıktan sonra yavaşça koridorda ilerledim.

"Sen! Orada dur!" diye arkamdan bağıran adam ile ilk başta durdum. Derin bir nefes aldım ve koşmaya başladım.

Adam arkamdan ateş ederken tek amacım Eylül'ü korumaktı ve hiçbir şeyi görmesin diye yüzünü göğsüme dayamaktı.

Eylül ağlarken sırtımdan vurulmam ile yüzümü buruşturdum.

Binadan çıkarken kaçan Fatih'i görmem ile ona koştum.

Fatih arabasının anahtarını çıkarırken "Aslı bizden sonra kaçacak ve şuan güvende." dedi.

Bu derin bir nefes almamı sağlarken Fatih kafasından vuruldu. Fatih ölmüştü.

Fatih'in elinden arabasının anahtarını aldım ve arabaya koştum. Bacağımdan vurulmam ile yüzümü buruşturdum.

Arabaya binince Eylül'ü kucağıma oturtup son sürat arabayı sürmeye başladım.

Yaklaşık yirmi dakika sonra eve gelmiştim. Ve peşime kimseyi takmamıştım.

Zorlukla arabadan çıkıp eve gittim. Eylül kucağımda iken kapıyı çaldım.

Kapıyı İstenmeyenler, Onur Abi ve Furkan'ın açması ile Eylül'ü Onur Abi'nin kucağına verdim.

"Eylül. Kızın. Ve Aslı o da gelecek." derken gözlerim kapandı ve yere yığıldım.

Ama gülümsüyordum. Sözümü tutmuştum. Eylül'ü babasına ulaştırmıştım.

Fatih bu yolda ölmüştü. Belki de bende ölecektim.

İstenmeyenlerWhere stories live. Discover now