Tutsağım

12.3K 642 118
                                    

Tam iki saat olunca masadan kalktım. Arka masadan Yağız "Nereye?" diye seslenince "İki saat oldu, gelmedi." dedim .

"Az biraz daha bekle." diyen Ege ile somurtarak geri sandalyeye oturdum.

Telefonumun çalması ile kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.

"Beni özledin mi?" demesi ile ayağa fırladım. Kazım! Piç herif!

"Ne istiyorsun!" dedim sinirle.

"İlk önce çaktırmadan o arkadaşlarının yanından uzaklaş." diyen Kazım ile bizi izlettiğini anladım. Yanlış bir hareket yaparsam birine zarar verebilirdi.

Masadan uzaklaşırken "Niye aradın?" diye sordum.

"Senin buluşacağın çocuk nasıl olduysa bizim elimize geçti. Ve yine nasıl olduysa işkence görmüş. Onu gelip alsan mı ki? "

"Sana nasıl inanabilirim ki?" diye sordum. Bu dedikleri yalan da olabilirdi. Arkadan kırbaç ve küfür sesleri gelmesiyle yüzümü buruşturdum.

"Konum at." dedim sinirle.

"Tek gelmeyi unutma. Yoksa hem yanındaki o üç arkadaşın hem buradaki arkadaşın geberir." dedi.

Geri masama dönünce Yağız "Kimdi?" diye sordu.

"Furkan gelmeyecekmiş." dedim.

"Boşuna mı geldik şimdi!" diye söylenen Ege ile "Ben eve gidiyorum." dedim ve hiçbir şey demelerine izin vermeden kafeden çıktım.

Eğer ufak bir zekaları varsa bir sorun olduğunu anlamışlardır.

Arabama binerken Kasım piçinin attığı konuma baktım.

Arabamı hızla attığı konuma sürerken ofladım.
Normalde umursamam gebersin gitsin derim ama benim yüzümden yakalandı.

Yaklaşık bir saat sonra depoya gelmiştim.  Silahımı belimden çıkararak arabadan indim.

Temkinli bir şekilde depoya girerken Furkan'ı kurtardığımda nasıl geberteceğimi düşündüm. Daha kendini koruyamayan bir mafya! Aman ne güzel!
Bunu diyen bende daha yenice yakalandım ve mezara gömüldüm.

"Sonunda geldin." diyen Kazım piçi ile elleri tavandan asılmış Furkan'a baktım.
Fena dövülmüştü.

"Ben geldim. Onu bırak."

"Aslında bırakacaktım ama onun da bir mafya olduğunu öğrendim. Artık ikimizde tutsağımsınız.

İstenmeyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin