Kafe

9.6K 469 99
                                    

Zeynep'ten

Kafenin lavabosunun önüne geldiğimizde Yağız'ın elinden peçeteyi alıp içeri girecekken Yağız kapıyı açıp benimle birlikte lavaboya girdi.

Bu yaptığı beni şaşırırken gidip burnumdan akan kanın lavaboya akmasına izin verdim.

Saçlarım önüme gelmesi beni rahatsız ediyordu. Yağız bunu anlamış olmalı ki bileğimdeki tokayı alıp saçlarımı dikkatlice topladı.

Bu yaptığı hareket beni utandırırken Yağız musluktan biraz su alıp enseme, yüzüme tuttu.

"Kanaması durdu sanırım." dedim.
"Bakayım." diyen Yağız ile ona döndüm.

Elinde hazırladığı pamuğu burnuma geçirirken yüzümü buruşturdum. Kesinlikle çok komik duruyordum.

"Tamamdır." diyen Yağız ile gülümseyerek "Teşekkürler." dedim.

O sırada tuvalet kabinlerinden çıkan bir teyze "Siz burada ne yapıyorsunuz böyle! Gençlik nereye gidiyor böyle! Ayıp ayıp!" demesi ile kızardığımı hissettim.

"Yok teyze sen yanlış anladın." derken kadın nereden çıkardığını bilmediğim terlikleri bize atmaya başladı.

Kaçarak lavabodan çıkarken kahkaha atmaya başladık.

"Biz az önce ne yaşadık öyle?" diye sordum gülerek.

"Bende anlamış değilim." diyen Yağız ile "Bizimkiler bak şurada." dedim.

"Hadi yanlarına gidelim." diyen Yağız ile bizimkilerin yanına gittik.

"Zeynep öldü mü! Pamuk tıkamışsınız!" diye bağıran Buray ile Masal " Nasıl öldün mü?" diye bana endişeyle sordu.

"He Masal öldüm. Hatta şuan konuştuğunuz kişi benim ruhum." dedim.

"Bizim ruhumuzu mu almaya geldin?" diye soran Buray ile gözümü devirip masaya oturdum.

"Ben acıktım." diyen Buray ile Masal "Bende susadım." dedi.

"Biz niye bunları cami avlusuna bırakıp kaçmıyoruz?" diye sordu Belinay.

"Aslında ben yapacaktım da izin vermediler." dedi Ege.

"Ama ben hala açım." dedi Buray.

İstenmeyenlerWhere stories live. Discover now