Yaşıyorsun

10.2K 551 167
                                    

Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. İlk başta çok tuhaf gelmişti ama artık normal hayatıma dönmüştüm.

Furkan ailesi ile yaşadığı sorunlardan sonra iletişimi tamamen kesmişti.

Bana göre ailesi ile barışmalı. Yani iyi insanlar olmayabilirler ama hiç ailesi olmayanlar da var.

Şimdi ise Fatih'in mezarındaydım. Ben bitkisel hayattayken cenaze töreni olmuştu.

"Sana hiç demedim ama ben senden bazı hisler aldım. Yanlış anlama. Öyle aşk değil. Daha tuhaf bir bağ hissettim.
Aynı Buray'a, Yağız'a, Ege'ye ve Onur Abi'yi hissettiğim gibi. Hatta daha güçlüydü bağ. Öyle geldi işte.
Ben senden özür dilerim. Eylül'ü kaçırırken daha temkinli olmam gerekirdi.
Umarım beni affedersin." dedim.

Arkamdan "Belki bir yemek karşılığı affederim." diye gelen ses ile ayağa fırladım.

Arkamda gülerek bana bakan bir Fatih görmem ile gözlerim kocaman açıldı.

"Lan sen, oha yaşıyorsun. Amına koyayım lan. Oha! Nasıl lan?" diye bağırdım şaşkınlıkla. Acaba hayal mi görüyorum.

"Sarılmayacak mısın?" diye soran Fatih ile koşarak ona sarıldım. Birkaç göz yaşım istemsizce akarken "Nasıl oldu bu?" diye sordum.

"Kafadan vurup gebertmeyi başaramadılar. Sonra iyileştirip işkence yaptılar." diyen Fatih ile "Lan o nasıl saçma şey? İşkence yapacaklarsa niye iyileştirdiler?" diye sordum.

"Manyaklar işte. Bende eve dönmeyince tak öldü damgası yemişim. Ama sence de mezar yerim çok hoş değil mi?" diye soran Fatih ile kahkaha attım.

"Biraz daha saçmalarsan bu mezarlığın içine sokacağım seni." dedim.

"Daha yenice iyileştim zaten. Ama kafaya kurşun yemek de baya havalıymış. " diyen Fatih ile "Beyine zarar gelmiş, belli." dedim.

"Bak kırıldım ama umursamayacağım. Hadi gel iki gazi dolaşalım." diyen Fatih ile kahkaha attım.

İstenmeyenlerWhere stories live. Discover now