Bölüm 7 ~ Kan (2.Kısım)

1.7K 124 6
                                    

  Esila Akman Beyin geldiğini görünce çok rahatladı. Artık kurtulmuşlardı. Akman ilerlediği kayalığın köşesindeki alpi göremiyordu. Onu uyarmak için etrafına baktı. Yanı başında duran kozalaklardan birkaç tane alıp Akman'ın önüne attı. Ama Akman şöyle bir baktıktan sonra tekrar önüne dönmüştü. Muhtemelen kuş düşürdü sanıyordu. Tekrar aynı noktaya üç tane kozalak attı. Şimdi Akman'ın dikkatini çekebilmişti. Hemen saklandığı ağacın tepesinden aşağı inmeye başladı.

Bütün gün Zeynep'i kaçıran adamları takip etmişti. Ve her mola verdiklerinde bir ağaca tırmanmak zorunda kalmıştı. Çünkü adamlar ya çok dikkatliydi ya da çok korkak. En ufak bir sesten nem kapıyorlardı. İlk mola verdiklerinde neredeyse yakalanıyordu ama ağaca tırmanmayı akıl edebilmişti. Böylece hem tüm kampı görebiliyor hem de güvende oluyordu. Ağaçtan indikten sonra etrafında ki alplerin şaşkın bakışlarına gülmemek için kendini zor tuttu.

Akman tam konuşacaktı ki Esila elini dudağına götürüp susmasını sağladı. Akman'a bir nöbetçi olduğunu hareketleriyle anlattıktan sonra arkasında duran iki alp Akman'ın baş işaretiyle adamı yakalayıp sessizce boğazını kestiler.

"Beyim notumu okumuşsunuz."

Akman başıyla onayladı. "Sayende buraya kadar gelebildik. Zeynep iyi mi?"

"Gördüğüm kadarıyla iyi. On iki adamları var. Bir de Zeynep'i kaçırıp getiren adam."

"Tamam Esila sen ağaca çık yine güvende kal. Biz sessizce sızacağız."

"Dikkatli olun Beyim."

Esila'nın ağaca çıkmasını bekledikten sonra Alplerine baktı. "Hakkınızı helal edin." Herkes sessizce "Helal olsun Beyim. Siz de helal edin." Dedikten sonra herkes kucaklaştı.

Alpler ikişerli gruplara ayrılıp kampın çevresini sardılar. Herkes yakınında bulunan nöbetçileri sessizce hallediyordu. Akman yerde oturan Zeynep'i gördü. Başında Cengiz ve bir adam daha vardı. Cengiz'in sırıtan yüzünü görmesiyle öfke tüm bedenini esir aldı. Fatih anlamış olacak ki kolundan tuttu. Zeynep'in bir şey demesiyle Cengiz'in yüzü bozulup elini kaldırdı. Akman bir kere daha olduğu yerden çıkacaktı ki. Fatih onu tuttu. "Kendine gel. Başta Zeynep olmak üzere hepimizi öldürteceksin."

Akman Fatih'e kendisini durdurduğu için ters ters baktı. Neyse ki diğer adam Cengiz'i durdurmuştu. Esila kuş sesi çıkararak bütün nöbetçilerin hallolduğunu herkese haber verdi.

Böylece herkes küçük açıklıkta olan adamların etrafını sardı. Akman hızla karısının yanına giderken iki tane adamın saldırısından ustalıkla kurtuldu. Kanlarıyla kılıcı kirlendikten sonra karısının önünde durdu.

Zeynep'in gözünden bir yaş akmıştı. Yavaşça gözünü aralayıp o mavi gözleriyle kendisine baktı. Bir tebessüm belirdi Zeynep'in kurumuş dudaklarında. Sonra kılıç seslerinin birbirine karışmasıyla Zeynep'in gülümsemesi soldu. Etrafına bakıp tekrardan Akman'ın gözlerine baktı. Olduğu yerden bağlı elleriyle doğrulup çömelmiş Akman'la aynı boya geldi. Yavaşça parmağını Akman'ın kirlenmiş yüzüne sürdü.

Sevdiği adamın tenin sıcaklığını üşümüş parmak uçlarında hissetmesiyle dudaklarından bir 'Ah' sesi dışarı fırladı. İçinden şükür duaları ederken sevdiği adamın boynuna sarıldı.

Akman karısının küçük çaplı bir şok geçirdiğini farkındaydı. Oda ona saatlerce sarılmak istiyordu ama alnından öpüp onu kolları arasından uzaklaştırdı. Kılıcını yanına koyduktan sonra hançeriyle karısının ellerindeki ipi kesti.

Ayağa kalktılar. Akman etrafına baktı. Alpleri çoğu adamın işini bitirmişti. Daha önceden verdiği emirle başlarının esir alındığını gördü. Cengiz ortalarda gözükmüyordu. Tekrardan karısına baktı.

Sisli Yoldan Gökyüzüne (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now