Bölüm 9 ~ Kalpteki yükten kurtuluş(1.Kısım)

1.6K 116 4
                                    

     Mayda'yla Fatih'in yola çıkma vakti gelmişti. Götürecekleri eşyalar önden kervanla yola çıkmıştı. Şimdi yanına birkaç alp alıp yeni yuvalarına gideceklerdi. Mayda'da Zeynep'te iki gündür birbirlerinden ayrılacakları için ağlıyorlardı. Fatih ve Akman çalışma odasında görüşürlerken onlar salonda oturmuş vedalaşmaya çalışıyorlardı.

"Zeynep ne yapacağımı bilmiyorum? Orada bir başıma olacağım. Kimseyi tanımıyorum. Üstelik ya halk beni sevmezse o zaman ne yapacağım." Dedi ağlayarak. Zeynep Mayda'nın endişelerini anlıyordu. Hatta bu duygular o kadar tanıdıktı ki kaleden ayrıldığı zaman gözlerinin önünde canlandı. Mayda'nın ellerini avuçları arasında aldı.

"Endişelendiğini biliyorum. Ve seni anlayabiliyorum. Kendi kalemden ayrılırken bende böyle hissetmiştim. Ve bir başımaydım. Gidecek bir yerim bile yoktu. Tek bildiğim sisli bir yolda sürüklenecek olduğumdu. Ama Allah karşıma Akman'ı, sizi çıkardı. Sen tek başına değilsin ki. Fatih, sevdiğin adam yanında. Size ihtiyacı olan bir halk var. Üstelik o kadar harikasın ki herkes sana bayılacak bundan adım kadar eminim." Dedi gülümseyerek. "Endişelerinin yersiz olduğunu gidince anlayacaksın. Akman anlattı o kadar zulüm görmüşler ki birinin onların yaralarını sarmasına, umut olmalarına ihtiyacı var Mayda. Sen ve eşin bu umutsunuz."

Zeynep'in söyledikleriyle Mayda gözyaşlarını sildi küçük bir çocuk gibi davrandığı için kendisine kızdı. Zeynep'in haklı olduğunu biliyordu. "Biliyorum sadece korkuyorum."

"Korkacak bir şey yok. Sen o kadar güçlüsün ki her şeyin üstesinden gelirsin." Mayda gülümsedi. Zeynep'le konuşmak içine su serpmişti.

Akman ve Fatih odaya girdiler. Daha gün doğalı az bir zaman olmuştu.

"Gitme vakti" deyip Fatih karısının yanına gitti. Mayda başıyla onayladı. Hep birlikte kulenin önüne çıktılar. Akman kız kardeşine sarıldı. "Bir mektup kadar uzağında olacağım. İstediğin zaman buraya gelebilirsin." Dedikten sonra kız kardeşinin alnına bir öpücük koydu. Daha sonra da Fatih'le kucaklaştılar. "Kız kardeşimi üzersen ne olacağını biliyorsun." Deyip eliyle hançerine dokundu. Fatih Akman'ın bahçede gözdağı verdiği günü hatırlayıp güldü. Mayda'yla Zeynep vedalaşırken yanlarına bir alple birlikte Mert geldi.

Mert ne olduğunu anlayamamıştı. Haftalardır zindandaydı ve şimdi hiçbir şey demeden onu çıkarıp buraya getirmişlerdi.

Akman yanlarına gelen Mert'e baktı. Onunla ne yapacağını çok düşünmüştü. Kilya'da onu araştırtmıştı. Herkes onun dürüst ve merhametli olduğunu söylemişti. Selim'in halka yap dediği zulümleri elinden geldiğince yapmamıştı. Bunları öğrendikten sonra onu öldüremeyeceğini biliyordu. Ona bir şans vermeye karar vermişti. Kilya'da Fatih'e çok yararının dokunacağını biliyordu.

"Şimdi seçim senin. Kilya artık Edena Beyliğine bağlı. İstersen sürülürsün topraklarımın dışında istediğin şekilde yaşarsın, istersen de Fatih'le Kilya'ya gidip onun alpi olursun."

Mert duydukları karşısında şaşırmıştı. Günlerdir zindanda ölümü bekliyordu. Ama şimdi Akman ona özgürlüğünü geri vermeyi teklif ediyordu. Akman'ın gözlerinin içine baktı. Büyük bir bey olduğunu başından beri biliyordu. Hangi yolu seçeceği belliydi. Yıllardır zulmetmek zorunda kaldığı halkın şimdi yarasını sarmalıydı.

"Ben Fatih Bey'in alpi olmak istiyorum." Dedi.

Akman beklediği cevabı aldığı için memnun oldu. Fatih'le birbirlerine baktılar. Her şey konuştukları gibi olmuştu.

Mert'e de bir at tahsis ettikten sonra hepsi atlarına atlayıp kale çıkışında onları bekleyen alplere doğru sürdüler. Akman kardeşinin arkasından bakarken karısına sarılmıştı. Bu onun için zor anlardan biriydi. Anne babasının emanetini uzaklara göndermek şu hayatta yapmak istediği son şeydi. Zeynep onun beline yandan sarıldı. Ona güç vermek istiyordu. Akman karısının omzuna dayadığı başına bir buse koydu.

Sisli Yoldan Gökyüzüne (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now