50. Konser

17.8K 1.7K 1.2K
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen.


♪♫

50. Konser

Ve o büyük gün gelip çatmıştı...

Altı ay önce aynı stadyumdaki konsere bir hayran olarak gitmiştim. Şimdi ise yine aynı stadyuma, aynı grubun konserine şarkılarının ilham perisi olarak gidiyordum. Sadece hayatım değil, ben de değişmiştim. Ben, o zamanki ben değildim.

Bizi alması için gönderilen arabada konser alanına doğru giderken, cadde boyunca elektrik direklerine asılmış afişler yanımızdan geçip gidiyordu. Son altı ayda başıma gelenleri düşündüm. Gerçek değil, bir peri masalıydı sanki. Bazen bir düş kadar güzel, bazen Shakespeare'in elinden çıkmışçasına trajedi dolu... Gökyüzünün en uç noktasına çıktığım da olmuştu, oradan çakıldığım da.

Ve altı ay sonra bugün kalbim, aklım, ruhum, her bir zerrem Kaan ile dolmuştu.

"Nereye uçtun yine deli peri?"

Bora'nın sesiyle zihnim arabanın içine döndü yine. Ezgi ile onun hakkında konuşmadığım için bana trip atsa da laf atmadan duramıyordu.

"Bugünün geldiğine inanamıyorum hâlâ."

"Ben de," dedi Deniz heyecanla. "Argo ile arkadaş olsak da fangirlleri olmaktan asla vazgeçmedim. Şarkılarını duymak için ölüyorum resmen."

Deniz bugün inanılmaz güzel olmuştu. Siyah mini şort ve üzerine vücudunu tamamen saran, transparan siyah bir bluz giymişti. Saçlarını toplamış, siyah bir göz makyajı yapmıştı.

Umarım bugün Murat onu fark eder, aşkın aslında o kadar korkunç bir şey olmadığına kendini ikna ederdi. Deniz, Murat'la ilgili gerçekleri öğrendikten sonra çok üzülmüş günlerce ağlamıştı. Hem Murat'a, hem kendine... Hiçbir şansının olmadığını düşünüyordu. Babası yüzünden ömrü boyunca aşka küsen birini, farklı olabileceğine inandırabileceğini düşünmüyordu. Babasının hissettiği şeyin aşk değil takıntı olduğunu kabullendiremeyeceğini düşünüyordu çünkü Murat babasının aslında âşık olduğunu, sonradan bunun takıntıya dönüştüğünü söylemişti. Sanırım babası gibi olmaktan korkuyordu.

Ben, Deniz gibi düşünmüyordum. Murat'ı, farklı aşk hikâyelerinin olabileceğine inandırabilirdi bence. Hele bugün Deniz'i bir görsün, değişimlerin mümkün olduğunu bir kez daha bir hatırlayacaktı.

Murat'la Deniz konusunu konuşmak istiyordum ama Deniz kesin olarak reddedip konuyu kapatmıştı. Hatta böyle bir şeyin konusunu açmam bile onu korkudan yerinden sıçratmıştı. Bence korktuğu gibi olmayacaktı ama yine de onun kararına saygı duymak zorundaydım.

Stadyuma yaklaştığımızda trafik sıkıştı. Sürekli dur kalk yapıyor, ilerlediğimizde ise bir metre anca ilerliyorduk. Biz arka kapıdan gireceğimiz için arka yollardan gelmemize rağmen trafik tıkanıktı. Yine geçen seferki gibi televizyon kanallarının ve youtuberların droneları gökyüzünde yerlerini almıştı.

"Diğer taraf tamamen kilitlenmiş," dedi şoför. "Geçen seferkinden de kötü durum. Şehrin giriş çıkışlarında bile metrelerce araba kuyruğu var."

"Polisler geceden beri çalışıyor ama yine de geç kalmışlar sanırım," dedi Bora, telefonunu çıkarırken. "Bizimkiler her gün popülerliğini daha da arttırıyor sanırım."

Telefonundan kanalların canlı yayınları arasında gezdi. Tüm dünyada bu konserin haberleri yapılıyordu. Araç trafiği sadece konser alanı ve şehrin giriş çıkışıyla sınırlı değildi. Stadyum nispeten şehrin dışında kalmasına rağmen neredeyse tüm caddeler sıkışmıştı. Trafik ışıkları iptal edilmiş, araç akışı polislerle sağlanmaya başlanmıştı.

İLHAM PERİSİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang