37

9 1 0
                                    

Asla dediğimiz ne varsa hepsini teker teker yaptık sizce neden? Kaderin intikamı mıydı? Söylediğimiz yalana kendimizin bile inandığının kanıtıydı belki de...

Hazandan

Masal konuşurken bir anda sustu. Kısa bir süre daha düşünüyor gibiydi Doruk ise nefesini tutuyordu göz göze gelince derin nefes alması için kaş göz işareti yaptım.

"Doruk ben seni yakından tanımak istiyorum. Bu gün geçmişten kurtulmak istedim önce düşman gördüklerime kendimi affettirdim. Doğru bilinen yanlışları açıkladım şimdide seni tanımayı istiyorum."

Doruk o an öyle bir nefes verdi ki dakikalardır nefes almadığına yemin edebilirdim. Gözleri dolarken koşarak salondan bahçeye çıktı. Ben arkasından gitmek isterken Masal;

"Ben giderim" dedi.

Ben ona kafa sallarken Masal koşarak bahçeye gitti. Denizle baş başa kalmıştık göz teması kurunca utanıp gözlerimi kaçırdım.

"Benimle bu yüzden konuşmuyordun değil mi Hazan?"

"Alakası yok dediğim gibi işlerim çok yoğundu" dedim kestirip atarken. Konuşmak istemiyordum kırgındım, korkuyordum.

"Hazan bana yalan söyleme."

"Deniz ben konuşmak istemiyorum gerçekten. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."

"Ben yanlış bir şey mi yaptım Hazan? Neden kaçıyorsun benden?"

"Kırgınım, korkuyorum biliyorum korkaklık ediyorum ama kaçmam gerekiyor kaçmak istiyorum."

"Neden Hazan? Bana nedeni yok deme her şeyin sebebi vardır."

Sakin sakin gözlerine baktım ama midem bulanıyordu. İpek korkaklık etmeyin diyordu haklıydı belki de korkarak saklanarak yaşayamazdım. Kırgındım ama açtığı yaraları kapatmasını bekliyordum. Derdi veren oydu ama dermanımda oydu korkmazdım yeterince korkup kaçmıştım. Ölümden korkmayan bedenim sevdiğini söylemekten korkuyordu ben babamın kızıydım.

"Çünkü" dedim nefesim kesiliyordu ama konuşmaya derin nefes alarak devam ettim.

"Çünkü seni seviyorum Deniz. Beni ilk kurtardığın andan beri seviyorum seni. Engel olamadım, saklamaya, çalışmadım ama itiraf edecek kadarda cesur olamadım. O gün seni başkasının öptüğünü gördüğüm için düştüm denize. Şişe şişe içki içsem böyle sersemlemezdim, senden kaçtım. Sizden kaçtım, seni başkasıyla samimi görmeyi kabul edemezdim. Sırf seni görmemek için kaç gece sandalyede sabahladım, kahveyi kendime dost bildim. Korktum Deniz, beni sevmemenden seni başkasıyla mutlu görmekten. Korkak de istersen, sevmedim seni de ama benden daha fazla açıklama bekleme. Bırak kaçayım bilmeyeyim senin beni sevmediğini. Hatta izin ver unutayım senin beni sevmediğini ama sorma bana daha fazla soru. Yalvarıyorum sana sorma bana cevabını vermeye korktuğum soruları."

"Hazan" dedi Deniz. Yalvarır gibi söylemişti adımı, bense gözümden kaçırmıştım birkaç damla yaşımı.

"Efendim."

"Seni seviyorum Hazan. Seni seviyorum incitmekten korkarak bir bebeği sever gibi dikkat ederek seviyorum. Senden başkasını sevmedim, sevemedim zaten ben sevmeyi seninle öğrendim. Kocamandı bedenim ama senin sevginle küçüldüm. Korktum sana seni seviyorum dediğimde gülüp gitmenden korktum. Doruk'u tanımadan önce kortum seni severde ben içerdeyken ona gidersin diye. Sen korktun da ben korkmadım mı sanıyorsun? Korktum bende seni kaybetmekten it gibi korktum. Ağzından çıkacak olumsuz lafa benim yüzümden gözünden düşecek olan bir damla yaştan korktum. Ama seviyorum seni Hazan olmayan ailem oldun, kimsem yokken her şeyim oldun. Sonra bana aile olacak adamı getirdin ailen ailem oldu. Derdimin dermanı oldun Hazan, umudum oldun, sevdiğim oldun. Yorgun bedenimi dizlerinde dinlendirdin. Umut var dedin ölümle burun buruna gelen bana yaşamayı öğrettin. Seni seviyorum Hazan."

Sessiz  Merhamet (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin