2.2

10.2K 404 70
                                    

"Ya valla darlandım entrika entrika" bağcılar oturuşumu bozarak ayağa kalktım.

"Artık gelişme bölümüne geçerek bir fıkır üretir misiniz? Kim olabilir" alp'in dediklerini onayladım harbi kimdi bu kişi.

"Valla bunu biz değil sen söyleyeceksin alpciğim" elif ayağa kalkarak bir elini beline atıp bir ayağıylada ritim tutmaya başladı.

"Oha doğru,.bizim sapığımız değil ya" elifte sanırım bana hak vermiş olacak ki eliyle çak yaptı. Ellerimizi birbirine vurduktan sonra bakışlarımız alp'e odaklandı.

"Ne bakıyorsunuz öyle? Ege'ye sorsanız  seni bilir mi? Nerden bileyim ben"

Alp'e bir bakış attım ama hala ne bakışı olduğunu kavrayamadım.

"Çocuk haklı benden bu kadar" ellerimi teslim olmuş gibi yaparak eski bağcılar oturuşuma döndüm.

Biraz daha bu işe kafa yorduktan ve anonim'e elifle saydırdıktan sonra aynı yerde buluşmak için ayrıldık. Aynı yer dediğimede bakmayın, öğrencilerin sınav zamanı uğrayıp yâda dedikodu yapacağı zaman geldiği öğrenci çalışma odasıydı.

Çikolatalı sütümden bir yudum daha alarak sınıfa doğru adımladım. Sınıfa girdiğimde ise kitaplarımı alıp çıkmam bir oldu. Ya allah aşkına şu sınıfı bir havalandırır insan ahır gibi kokuyor yeminle.

Aval Aval yürüyerek kimya labarotuvarına ilerledim, sınıfa girdiğimde ise bizim sınıftan bin kat daha iyiydi. Kitaplarımı en ön sıraya koyup oturdum, zeki bir öğrenci olarak tabikide en önde oturacaktım.

Aklım sadece entrikaya çalışmıyordu ya.

Kafamı sıraya koyup kalemimle oynamaya başladım. Daha 5 dakika olmadan canım sıkılmıştı bile, kimse sınıfa gelmeden gelmek aşırı sıkıcı ve büyük bir hataydı sanırım, yerimden hantalca kalkıp kapıya ilerledim en iyisi gidip yine boğazıma birşeyler tıkmaktı.

Kapıyı açacakken başka birinin benden önce açmasıyla burnum kapıya çarptı. YA BUGÜN BURNUMLA DERDİNİZ NE?

Hırsla önüme dönenerek kavga çıkaracakken ege'yi görmemle kelimeler boğazıma düğümlemişti.

Birkaç saniye ona baktıktan sonra boğazımı temizleyerek konuştum;

"Ne işin var senin burada?" Sorum çok saçma gelmiş olacakki güldü.

"Sanane?" Bu sefer gülen ben olmuştum. SANANE. DEMİŞTİ. SANANE?

"Bana ne tabi ya? Banane.  Aa sen sormadan söyleyeyim önemli değil, burnumda sorun yok sadece kırıldı, bir öküz kapıyı çarptıda" hızla söylediğim sözlerle beraber dudaklarında küçük bir sırıtış belli oldu.

Ben burda sinirden kudururken o gülüyordu.

"Çekilecek misin? Geçeceğim de" beni takmadığını belli ederek kenara kaymam için belimi eliyle itti. Aslında itti demek az kalır fırlattı resmen.

"Noluyor be?" Çirkefliğimi belli ederek bende onu ittim hızla. Azıcıcık fazla itmiş olmalıyım ki sıralara çarpıp düşmüştü.

Hemen toparlanıp biraz eğildim.

"İyi misin?"

"Hayır değilim, bir tane öküz çarptıda belim kırıldı sadece" kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ben miyim öküz?" Sorumla birlikte gözlerini devirdi.

"Yok bakkalcı mahmut abi" gözlerimi kısıp ona baktım fazla mı olmuştu ne?

"Bana bak seni vary-" bir parmağımı sallayarak onu kendimce tehdit edecekken parmağımı tutup sözümü kesti.

"Beni varya? Ee"

"Daha deminki gibi yere yapıştıracağım diyecektim" kendimden emin söylediğim sözlerle histerik bir gülüş attı.

Hayır. Erimemeliyim. Hayır.

"Ya öyle mi?"

"Öyle"

Tuttuğu parmağımı çekerek beni kendisine doğru çekti, üstüne düşmekle birlikte ağzımdan bir çığlık kaçmıştı.

Bir eli belimde bir elide elimi tutmuş bacaklarının üstüne dağınık bir şekilde oturmuştum.

Yüzünü yüzüme yaklaştırarak konuştu

"Bak ben düşürdüm seni" nefesini üfleyerek konuşmasına karşılık hiçbir şey diyemedim helede bu yakınlık fazlaydı.

Hatta bu pozisyon fazlaydı.

"Bırak beni" ayağa kalkmak için elini elimden çekecekken, belimdeki elini biraz daha sıkılaştırarak beni biraz daha kendine çekip bastırdı.

"Bırakmazsam nolur?" Nefesini yüzüme üflerken birşey demedim. Diyemedim.

Sahi ne olurdu?

°
02.09.2019
20.59

Dobarlan Bıragma gızım kendini.



SARE || TextingOnde as histórias ganham vida. Descobre agora