2.9

9.6K 414 200
                                    

Medya okyanus ve alp 🖇

°
Gözlerimi telefondan gelen bildirimle araladım. Siktiğimin telefonu 1 haftadır susmuyordu. Hayır yani telefonlara cevap vermemek konuşmak istemediğimizin kanıtıydı daha ne zorluyorsunuz ki?

Ağlamaktan şişmiş olan gözlerimi kırpıştırınca daha fazla acımasıyla ağzımdan birkaç küfür savruldu.

Telefonu alarak gelen aramayı engelledim. Kimseyle muhattap olmak istemiyordum hatta uzun bir süre kimseyle görüşmeye niyetim bile yoktu.

Kafamı yastığa dayayarak seslice bir nefes verdim.

Her yerde yarayan içine ettiğimin texting işi bende 'nah' dercesine hiçbir boka yaramamıştı. Mükemmel şansım her zaman kendini belli etmekten hiç çekinmiyordu. Tamam kimse kimseyi sevmek zorunda değildi ama kitaplarda hep olurdu? Gerçek hayattada olmuşluğu vardır. E bende niye işe yaramadı amk.

Hikayeler sanırım kitaplarda daha güzeldi.

Ege'yle konuşmamızın ardından 1 hafta geçmiş hala kendimi toparlayamamıştım. Zordu yıllarını verdiğin bir adamın başkasını sevmesi zordu. Ege ise sanki bana inat sevdiğim dediği 11lerden salağın teki bir kızla dakika başı bir story paylaşıyor yâda fotoğraf atıyorlardı ve bu durum yakılan canımı dahada deşiyordu.

Ona gıcık dediğim gün, konuşmak için yazmadığım aklımı sikeyim. Belki daha çok anımız olacaktı. Belkide daha çok canım yanacaktı? Yanmamış mıydı zaten yanacağı kadar?.

Annemlere ise fena halde gribe yakalandığım yalanını atmış, ölmeyi beklercesine yatıyordum.

Başımı yan tarafa çevirerek komidinin üstünden telefonumu aldım. Ege yine 'pek değerli, aşık olduğu salakla' birlikte fotoğraf atmıştı, bilerek her fotoğraflarına bakıyordum, yarayan kanamı daha fazla kanatmak için.

Temsilidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Temsilidir.

Egeakay: çokça aşık ❤🖇

2000 beğeni 390 yorum

Melisazehra: seni çok seviyorum sevgilim.

Egeakay: @melisazehra ömrün ömrüme💫

Elifakay:😕

Tulinpekmez: ohaaa

Sevgililerskr: yakın zamanda ayrılmanız dileğiyle:)))

Sevgiliskr: hiç yakışmıyorsunuz

Sevgiliskr: alçak pustlar

Sevgiliskr: saçların gibi aklında kısa herhalde talım:)) @melisazehra

Pis yorumlar yaparak instagramdan  çıkış yaptım. Her fotoğraf attıklarında hiçbir anı kaçırmayarak gıcık gıcık pis yorumlar yapıyordum ki moralleri bozulsun. Umrumda oldukları için değil sadece içimden öyle geldiği için.

Çekmeceden sonu mutsuz biten kitabımı alarak okumaya başladım, her okuduğumda ağladığım için, bu bir haftadır favori kitabım buydu. Beş dakika geçti yâda geçmedi kapı çaldı, umursamazca kitaba döndüm annemler evde olmadığı için kalkıp kapıyı açmaya hiç niyetim yoktu.

Kapıda sanki alacaklı varmış gibi  çalması iyiden iyice sinirimi bozduğunda bende bir sinirle kapıya yöneldim.

Kapıyı açarak sinirle gelene baktım.

Tek kaşımı kaldırarak ona baktığımda beni itikleyerek kapıdan geçip ayakkabılarını çıkardı.

"İçeri girebilirsin dediğimi hatırlamıyorum" beni takmayarak hole doğru yöneldi.

"Odan ne tarafta? Burası mı?" Bana gülmeyen kader ona gülmüş odama doğru gidiyordu.

Hızla yanına ulaşarak kapıdan geçmesine izin vermedim.

"Git burdan. Niye geldin?" Oymak istediğim gözlerini devirdi.

"Teselli şeysi" belimden iteklerek odama girdi, bende hemen peşinden girdim.

Eliyle yerde yuva yapmış olan peçeteleri gösterdi m. "1 haftanın geliri mi?" Gözlerimi devirip yatağıma giderek kaldığım yerden kitabıma devam ettim.

"Hadi ama okyanus sana değer vermeyen bir erkek için değer mi?"

"Değip değmemesi seni ilgilendirmez alp" tekrar kitabıma döndüm. Her an dolan gözlerim yine kendini belli ederek dolmuştu. Kafamı biraz eğdim. Beni böyle görmesini hiç istemiyordum. Zaten gören göreceğini görmemiş miydi?

Ellerini saçlarımda hissettiğimde gözlerimi kapatarak birkaç damlanın firar etmesine izin verdim.

Saçlarımı okşayan elleri biraz daha aşağılara inmiş yanağımı okşamaya başlamıştı.

"Hak etmiyorsun bunları" diyerek saçlarıma bir buse kondurdu.

Her an sesli ağlamaya hazır olan bedenimden bir hıçkırık kaçtı. Zaten sarılmaya hazır olan kolları beni belimden tutarak sarmıştı. Kitabımın yere düşmesine izin vererek kollarını boynuna dolayarak kafamı omzuna yasladım.

"Şş tamam bak ben burdayım" ellerimi daha sıkı sıkıya boynuna doladım.

"Ben ağlamam ama-" saçlarımı okşamaya devam ederken beni susturdu.

"Ağla okyanus, ağlamak kötü birşey değil. Ben yanındayım"

"Teşekkür ederim"

Ne kadar öyle durduk bilinmez dudaklarımı araladım.

"Alp.. Teşekkür ederim.. Sana son konuşmamızda fazla kötü davrandım ama sen burdasın yinede"

Güldü.

"Bence ikimizde az değildik" ikimizde gülmüştük buna.

"Herşey için teşekkür ederim" cevabını saçlarımı okşamasıyla aldım.

Alple biraz daha öyle kaldıktan fazlasıyla vakit geçirmiş ve beni başta zorda olsa kahkahalara boğmuştu. Bayağı vakit geçtikten sonra ise alp'in kucağında uyuya kalmıştım hala nasıl kaldığımı bilmesemde olmuştu işte.

Alp çıtını bile çıkartmamıştı bu beni çok şaşırtsada birşey diyemedim. Sonrasında ise beni tek bırakmak istememesine rağmen onu eve gönderdim.

Daha fazla onu meşgul edemezdim. Ettiğim yeterdi.

Kafamı kaldırarak saate baktım, güneşin doğmasına az kala uykumu almış olmanın verdiği rahatlıkla uyuyamamıştım.

Bir haftadır geçirdiğim mutsuz günlerden sonda bu gün fazlasıyla iyiydi.

Teşekkürler alp.

°
26.09.2020
20.06






SARE || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin