SIZI

SIZI (1.BÖLÜM)

  Hikayeye başladığınız tarihi belirtmeyi unutmayın. İyi okumalar. 

Karanlık bir ormanda koşabildiği kadar  koşuyordu. Arkasındaki seslere aldırmadan sadece var gücüyle koşuyordu. Nerede olduğunu bile bilmediğinden korkuyla koştu, koştu. Ne yazık ki yol bitmişti. Aşağıya baktığında uçurumun var olduğunu gördü. Yol bitmiş o nefes nefese kalmıştı. Etrafına baktı çıkış yolu aradı. Uçurumundan başka bir şey yoktu. geri geri giderken bir şeye çarptı. Duvara toslamış gibiydi. Neye çarptığını görmek için arkasına döndü ve hiç tanımadığı birisini gördü. Bu, bu hiç tanımadığı bir adamdı. Kimsin diye sormak istedi ama yapamadı. Kelimeler ağzından çıkmıyordu. Karşısındaki de bir şey söylemiyordu. 

Kuvvetli bir rüzgar saçlarını dağıttı, elleriyle onları zapt etmeye çalışırken adam üzerine gelmeye başladı. Korkusundan ne yapacağını şaşırdı. Gelmeye devam ettikçe o geriye doğru gidiyordu. bir anda durdu ve hiç beklemediği bir şey yaptı onu uçuruma itti. Kız itilmişlikle çığlık çığlığa kaldı. 

Bir anda yattığı yerden doğruldu. Gözleriyle etrafını taradı, evdeydi yatağında. Derin bir nefes aldıktan sonra rüya gördüğünü anlamıştı. Yatakta oturur konuma gelip baş ucunda duran suyu alıp bir yudum aldı. Hala rüyayı düşünüyordu. Bu rüyadan nasıl bir anlam çıkarmalıydı bilmiyordu. Elindeki bardağı yerine koydu. Ayağa kalkıp pencereyi açtı. Dolu dolu bir nefes çekti. Yaşadığını hissetti.  Karşındaki deniz manzarası onu biraz da olsa yatıştırmıştı.  

Sabah olmuş, uyuyamadığından baş ağrısı başlamıştı. Rahatlamak için duşa girip çıktı. Üzerini giydi, bitki çayı yapıp onu içti.  Baş ağrısı yavaş yavaş siniyordu. Saate baktığında vaktin yaklaştığını gördüğünde kalktı hazırlıkları yaptı. Eve baktı, her şeyi kontrol etti  ve bavulunu aldıktan sonra kapıdan çıktı. Kapıyı kilitleyip çağırdığı taksiye bindi. "Havalimanına gidelim."  söylediği yerle taksi şoförü harekete geçti.  

MARDİN

"Hacer odayı temizlediniz mi?"  Duruşuyla ben güçlüyüm diye bağıran kadın tok sesiyle seslenmişti. 

"Evet hanımım temizledim. Yemeklerde hazır olmak üzere." 

Kadın önemini tekrar hatırlatmak istercesine konuştu. "Aman Hacer hiçbir şey eksik olmasın." "Tabi hanımım." Hacer işlerine kaldığı yerden devam etmeye başladı. Kadın heyecanla saatleri sayarken ,merdivenlerden inen, yıllar geçse de yakışıklılığından bir şey kaybetmeyen kocasını gördü. 

"Ayla, anlaşılan yine Hacer'i sıkıştırıyorsun, bırak da ,rahat rahat  işleri yapsınlar." Ayla, kocasının sözlerine tebessüm etmişti. 

"Nihat biliyorsun niye yaptığımı." Nihat karısının  yanağına öpücük kondurmuş sonra koltuğa oturmuştu. 

"Bilmem mi zira ben de çok özledim ama yine de sakinliğimi koruyorum. Sanki yıllardır yokmuş gibi davranıyorsun." 

"2 hafta olsa da bana yıllar geçmiş gibi geldi."                           

"Abart istersen anne." Nihat bey, kızının şen şakrak sesini duymuş ona dönmüştü, ne dediğini anlayınca da kahkahayı bastırmıştı. 

Ayla hanım alınmış gibi yaptı. "Sen ne anlarsın, babası kılıklı."  

"Baba , annem ne diyor böyle." Nihat bey , kızını yanına oturtmuştu. "Ayla, uğraşma kızımla." "Aslan babam benim." 

Ayla hanım hayretle kızına baktı. "Suzan , dikkat et elime kalırsın." Suzan tehdit edilmişliğiyle babasına döndü ama babasından beklediği yardım gelmedi. " Ben bir şey demedim ki."