düşüme sinen bir adam var ibrâhim,

104 26 8
                                    

nihâyetim yusuf, gövdemin yegâne ağrısı, en sancılı düşüm, sen bilmezsin fakat ellerin ağrı tutalı bu şehre gün ağarmadı hiç.

2 kasım,
1983.

“ayşegül, üç gün kaldı gitmeme. senden ayrılmak epey zor olacak. yani, ne bileyim. alıştım her gece sohbetinle bu buz tutmuş yüreğimin ısınmasına. alıştım her gece, güzel geceler dilemene.” başını aşağı eğdi, cihângir. gözlerini yerden kaldırmadan, kısık bir sesle “ayşegül, ben sana alıştım.” dedi.

ayşegül yutkundu. ibrâhim'den bahsetmemişti cihângir'e. yüreğine bir sancı oturdu aniden. fakat, iki haftadır gözlerinin içine baktığı cihângir'i kıramadı. gitmesini istemiyordu. bunun için kendini kınadı. lâkin istemiyordu. içine bir şeyler oturmuştu bu kısacık dönemde.

“ben de sana alıştım, cihân. ne ede bilirim, bilemiyorum. gitmesen, olmaz değil mi?”

cihângir yutkundu. gecenin bir yarısı, küçük bir pencere kıyısına çökmüş sohbet ediyorlardı. çoğu zaman olduğu gibi.

“ayşegül, buralarda olacağım. arada gelirim hem, görüşür müsün ki sen benle?”

“o ne lâf, elbet bir şekil görüşürüz. dostluğunu yitirmek istemem, cihân.”

kısa bir sessizlik çöktü. ikisi de yutkundu yine. âdeti bozmadan. sessizliği cihângir dağıttı aniden.

“ayşegül, elini versene.” diye mırıldandı.

ayşegül çekindi. kaşlarını çattı. fakat ne edeceğini bilemediği için, elini cihân'ın avuçlarına bıraktı. göğsü yerinden çıkacakmış gibi attı o an. elini hemen çekmek istedi, fakat cihân elleri ile sahiplendi ayşegül'ün parmaklarını. ayşegül içinde kıpırdayan hissin kurbanı gibi davrandı, tebessüm etti.

bir yıldızın eşiğinde, gecenin en kırgın döneminde,
ayşegül'ün elleri,
cihân'ın ellerine birleşti.

gece çöktü.
cihân'ın göğüskafesi ayşegül'ün ellerine attı.
ibrâhim bir ufuk vâkti,
kendini ayşegül'ün parmaklarından astı.

15 eylül, 2020
22:46.

ibrâhim ayçiçeği için sakladığı taşı yangının ortasına atmışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin