7

432 26 4
                                    




"Ne? Anne saçmalama." Karolun sesi titremişti.

"Annenle bu şekilde konuşamazsın Karol, ağzını topla!" Dedi annesi.

"Baba, bir şey de."

"Gitmen daha iyi olacak Karol, burada kendini bozuyorsun." Karolun gözünden yaşlar geldi.

"İstemiyorum, beni zorla gönderemezsin."

"Deneyelim mi Karol? Ben senin annenim!" Karol başını iki yan salladı.

"Bana bunu yapmayın, lütfen. Ben sizin kızınızım, para makineniz, oyuncağınız değilim!"

"Karol sevilla derhal odana çık" Karol ağlamasını durduramadan odasına koştu. Yatağına oturup gözyaşlarını serbest bıraktı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve sesi duyulmasın diye eliyle ağzını kapatıyordu. Buradan tekrar gitmek istemiyordu.

Odasının kapısını kilitleyip önüne çöktü. Tırnaklarını avucuna geçirdi. O kadar güçlü geçiriyordu ki canı çok yanıyordu ama bunu yapmaya engel de olamıyordu. Yatağına oturdu ve yorganına sarılarak ağlamaya devam etti.

Yorganı avucunun içine aldığında yorganın kırmızıya boyandığını gördü. Avucu kanıyordu. Ellerini yorgana daha da bastırdı ve ağlamaya devam etti.

*

Gözlerini açtığında bakış açısına giren ilk şey yatağın yanındaki sehpa, ikinci şeyse duvarın yanına koyulmuş bavullardı. Karol hızla başını yastıktan kaldırıp sol dirseğine destek verdi.

Sehpa da ki telefonuna uzandı ve saate baktı.

Buz pistine gitmesi gerektiğini anladığında hızla yataktan kalktı ve bavulları açıp dağıtarak içlerinden giyecek bir şeyler seçti.

Saçını salık bıraktı. Altına siyah tayt, üstüne siyah crop giyinmişti. Ayağına da siyah spor ayakkabılarını geçirdi. Siyah sırt çantasını alıp içine bir kaç kıyafetini koydu ve patenlerini de alıp sessizce ama hızlıca evden çıktı.

Çalışanlar onu görüyor ve durdurmaya çalışıyordu ama Karol koşuyordu ve Karol gerçekten hızlı koşuyordu. Bu gün de geç kalmıştı ve evden ne halde olduğuna bakmadan çıkmıştı.

Buz pistine girdiğinde bütün gözlerin ona döndüğünü hissetti. Seyirci koltuklarından birine oturup patenini giydi ve piste geçti. Diğerleri sıra olmuş Karolu bekliyorlardı.

"Özür dilerim."

"Karol bu halin ne? Ne oldu?" Dedi Valentina.

"Ne var halimde?" Dedi anlamayarak. İşte o an aklına neredeyse sabaha kadar ağladı geldi ağzında kısık sesle küfür geveledi. "Siktir." O an herkes Karolu dikkatle dinlediği için duymuşlardı tabi ki de.

"Karol, sen ağlamışsın." Dedi Michael.

"Hayır."

"Evet." Dedi Carolina.

"Valentina ve Michael, hadi kayın."

"Karol-" Diyen Valentina'nın sözünü kesti Karol.

"Hadi Valentina." Karol şuanlık onların antranörü olduğu için bir şey diyemedi ve Michaelle pistin ortalarına geçti. Karol da soracaklarını bildiği için onlardan uzak bir kenara çekildi.

Valentina ve Michael dün zorlandıkları hareketi tekrarlamışlardı ve şuan da daha iyi yapıyorlardı. Sırayla Ruggero hariç hepsi yaptı ve düne göre daha iyi yapıyorlardı. Karolun tavsiyelerine uymuşlardı.

"Karol sevilla, ne oldu sana bakayım?" Dedi Linda bir anda bir yerden çıkarak.

"Hiç bir şey." Dedi Karol onu umursamadan.

PerfectKde žijí příběhy. Začni objevovat