Özel bölüm

553 41 9
                                    


"Sevgilim?" Diye bağıran Ruggeroya cevap verdi Karol. "Efendim aşkım?" Ruggero sesini takip edip nerede olduğunu buldu ve yanına gelip arkasından beline sarıldı. "Ne yapıyorsun bakalım?"

"Pasta." Ruggero boynuna bir öpücük kondurdu. "Bana neden haber vermedin, beraber yapardık?"

"Bebeğim seninle bir şeyler yapmayı seviyorum ama konu mutfak olunca açık konuşmak gerekirse senden çok korkuyorum." Dedi Karol gülerek. Ruggero sırıtıp Karol'u döndürdü ellerini iki yana koydu. "Hım, öyle mi?"

"Öyle." Dedi Karol eğlenerek. Ruggero yaklaşıp burnunu burnuna sürttü. "Daha iyi olduğum konular var." Karol bunu dediği anda arkasını döndü ve parmağının birini pasta kremasına batırıp Ruggero'nun yanağına sürdü. "Edepsiz."

"Ne?" Dedi son harfi eğlenerek uzatarak. " Yemek yemekte diyecektim."Dedi sırıtarak.

"Kesin onu diyecektin." Ruggero bir kahkaha attı ve parmağını Karolun arkasında ki kremaya batırıp Karolun boynuna sürdü. Daha sonra boynundan öperek kremayı aldı. "Kesinlikle yemekten bahsediyordun canım(!)" 

Ruggero tekrar bir kahkaha attı. "Boynundan öpmemi seviyorsun? İtiraf et."

"O tür şeyler hoşuma gidiyor ama senin yüzünden değil." Ruggero Karolun saçını kulağının arkasına attı. "Biraz daha açıklayıcı olmalısın bebeğim."

"Boynuna zaafım var gibi bir şey, o tür şeyler çok hoşuma gidiyor." Karol cümlesini bitirdiği anda Ruggero Karolun boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Karol yine o eşsiz gülümsemesine yaptığında Ruggero bunu görmesiyle onu gülüşünden öptü.

"Çok güzel gülüyorsun." Karolun gülümsemesi daha da büyüdü. "Teşekkür ederim. Ama benim bu pastayı tamamlamam lazım artık." Ruggero gülüp kenara çekildi ve Karolu izlemeye başladı.

Karol pastayı tamamladığında buz dolabına koydu ve Ruggeroyla beraber salona geçtiler. Ruggero kenardan eline aldığı battaniyeyle oturdu ve Karolu bekledi. Karol da oturup göğsüne yattığında önce onun üstüne sonra kendi üstüne battaniyeyi örttü ve herhangi bir film açtı.

Filmin ortalarına geldiklerinde ikiside çok sıkılmışlardı. "Giovannaları mı çağırsak acaba? Diğerlerinin hepsi tatilde."

"Aslında benim bir işim var ve çıkmam lazım." Karol kaşlarını çatıp Ruggeroya baktı. "Ne işi?"

"iş işte, halledeyim geleceğim." Dedi yavaşça ayağa kalkıp. Karol da ayağa kalktı ve onunla beraber kapıya gitti.

"Kendine iyi bak." Dedi Karol. "Tamam, sende" Karol bir anda büründüğü soğuk tavırlara anlam verememişti ama sorgulamıyordu da. Ruggero'nun onu aldatmayacağını çok iyi biliyordu. Yukarı çıktı ve güzel bir banyo yapıp rahat gri kısa kollu t-shirt, beyaz sort giydi ve hafif havluyla kuruladığı saçlarıyla aşağıya inip pastadan bir dilim tabağa koydu, sonra da salona gidip kendisine dizi açtı. 

Bir saat, iki saat, üç saat derken Ruggero akşama kadar gelmemişti. Karol başına bir şey gelmiş olmasından endişelenmişti ama Ruggero telefonlarını açmıyordu. Derin bir nefes vererek diğerlerini aramaya başladı. Tatilde olabilirlerdi ama belki Ruggeroyla ondan sonra konuşmuş olabilirlerdi. 

Karol iki üç çaldırmasından sonra açmayacaklarını anladığında aramayı kapattı ve yukarı çıkıp üzerini değiştirdi.

Karol iki üç çaldırmasından sonra açmayacaklarını anladığında aramayı kapattı ve yukarı çıkıp üzerini değiştirdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ayağına kahverengi sivri topuklularını da giyip evden çıktı. Aklından Ruggero'ya bir şey olmamış olmasını diliyordu. İlk bakmak istediği yer buz pistiydi. Koşa koşa piste gitmeye başlamıştı. Bir taşa takılıp düşmesiyle acıyla inledi. Akşam akşam bu endişeyle önünü net görememişti.

Biraz doğruldu ve dizine baktı. Dizinin kanadığı belli oluyorduve topukluya bileğini burkmuştu. Kollarında hafif sürtülmeler vardı. Yüzünde hissettiği acıyla elini yüzüne koydu. Yanağınıda sürtülmüştü. Biraz fazla acıyıp kanıyordu çünkü bir anda düşerken orası fazla baskıya uğramıştı. 

Takmadan yandaki demirliklere tutunup kalktı ve hafif topallayarak koşmaya devam etti. Piste geldiğinde içeriden bir kaç ışığın yandığını fark etti. İyi düşünceler kötü düşüncelerin yerini yavaş yavaş alırken daha fazla durmadan içeri girdi ve piste doğru gitti.

Piste dolu gözlerle girip direk gözleriyle Ruggeroyu aradı. "Ruggero? Burada mısın?" Şuan fark ediyordu ki dışardan gözüken ışıklar kapanmıştı. 

Bir anda ışıklar açıldığında etrafta göz gezdirdi. Sarı ışıklar asılmıştı her tarafa. Bir kaç yer çiçek buketleriyle süslenmişti. Abartı yoktu ama aşırı hoş bir ortamdı. "Buradayım Bebeğim." Dedi Karolun arkasında duran Ruggero.

Karol hızla arkaya döndüğünde Ruggeronun gözleri yaralarına kaydı. "Buralarına ne oldu Güzelim?" Dedi büyük bir endişeyle.

Karol onu görmesiyle derin bir nefes aldı ve topallayarak Ruggeroya sımsıkı sarıldı. Sarılmasına Ruggero da sımsıkı karşılık verirken Karolun gözlerinden yaşlar süzülmüştü. "Sana bir şey oldu diye çok korktum Gerizekalı." 

"Özür dilerim." Ruggero Karoldan yavaşça ayrılıp dikkatle yüzüne baktı. "Nasıl oldu bunlar?"

"Koşarken düştüm." Ruggero kaşlarını kaldırdı. "Topuklularla?!"Karol omuz silkti. "Alışkınım."

Ruggero Karolun kolundan destek vererek seyirci koltuklarından birine oturtturdu. "Bekle." Karol beklerken Ruggero gidip ilkyardım çantasını aldı ve önüne gelip diz çökerek Karolun pantolonunu yarasına kadar kaldırdı. 

Batikonu  pamuğa dökup üfleyerek yavaşça yarasına sürmeye başladı. Dizini sardıktan sonra Kollarındaki ve yüzündeki sürtünmelerede sürdü ve son olarak ayak bileğine krem sürüp çantayı kapatıp yana koydu.

İkiside birbirinin gözlerine dalmışcasına bakarken diğerleri onları köşeden izliyorlardı. "Karol'um."

"Hı?" Dedi Karol kısık ve mayışmış bir sesle. Ruggero bu haline gülümseyip cebinden bir kutu çıkardı ve Karolun dizine koydu. Karol bir kutuya bir Ruggeroya baktı ve gülümseyerek kutuyu yavaşça eline aldı. Salak değildi, süslemelerden, kutudan ne olduğunu anlamıştı.

Yavaşça kutuyu açtığında güzel bir tek taşla karşılaştı. Kutunun açılan kısmına yerleştirilmiş bir resimleri de vardı. 5 sene önceden kalma bir resim.

Karol gülümseyerek Ruggeroya baktı ve yüzüğü yavaşça çıkartıp parmağına taktı. Sonra da elini kaldırıp Ruggeroya gösterdi. "Yakıştı mı?"

Ruggero güldü. "Hiç kimseye bu kadar yakışamazdı." İkisininde gülmesinin ardından Ruggero sorması gereken soruya döndü. "5 yıldır sensizlikten yanmış beni, şimdi varlığınla hayata döndürür müsün sevgilim? Benimle evlenir misin Güzelim?"

Karol gözlerini kıstı ve gülerek elini çenesinin altına koydu. "Bilmiyorum, yani seninle evlenmek?" Ruggero gülerek Karola baktığında Karol bu oyunu daha fazla sürdüremedi. "Evet, ama bir şartım var."

Ruggero Karola ne der gibi baktığında Karol sözlerine devam etti. "Fotoğraflarımızdan bana da vericeksin." Ruggero gülüp Karolun belinden destek vererek ayağa kaldırdı ve dudağına minik bir öpücük kondurdu. Diğerleri alkışlayarak yerinden çıktığında Karol utanarak başını yere eğdi.

Kutlama bitip oradan çıktıklarında Ruggero Karol yürürken acı çektiği için onu kucağına aldı ve arabaya bindirip eve getirdi. Eve geldiklerinde tekrar kucağına aldı ve kapıyı açıp eve girdi. Ardından kapıyı kapatırken salona gidip onu koltuğa oturtup kendisi de yanına oturdu. 

"Bizimkiler soğuk davranarak ona bir oyna dediler." Dedi Ruggero. "Seni aldattığımı sanman için, hiç bunu düşündün mü?" Diye sorarak devam etti. Karol başını iki yana sallayıp elini tuttu. Ruggero gülümseyip elini dudağına götürdü ve bir öpücük bıraktı.

"Sana güveniyorum, sadece bir şey olmuş olmasından endişelendim." Ruggero gülümseyerek biraz sessiz kaldı. "Sana fotoğrafları vereceksem, bende senden bir şey istiyorum ama." Karol gülümseyerek kafasını ne anlamında sallarken Ruggero söylemek yerine uyguladı.

Bileğindeki tokasını alıp kendi bileğine taktı. "Bunu, kokunu yanımda istiyorum."

PerfectWhere stories live. Discover now