Biz geldiiiiiik!
Dün bir şeyi fark ettim. Buraya geliyor, kendi içimi döküyor ama sizin halinizi hatrınızı hiç sormuyorum. Ne ayıp. ( Gözünü kapatan maymun emojisi)
Nasılsınıııız?
Ben hayli iyiyim. Tüm gün yeni bölüm yazdım. Hayli uzun bir bölüm oldu, diğer bölümün kısa olmasını telafi ettik gibi. Yorumlarınızı okuyorum. Mesajlarınızı da. Geçen bölüm çok güzel dönüşler aldım ve bu beni çok mutlu etti. Tekrar hepinize teşekkür ediyorum.
Önceki bölümün başında kısa bir paragraf vardı. Tırnak içinde konuyla ilgili hikayeden bağımsız yorumum olduğu için belirtmiştim. Alıntı değildi.
Geçen bölüm hayli duygusaldı fakat Aysima genel olarak çok duygusal bir kadın değil. Her zaman güçlü durmuş bir kadın benim zihnimde. Öyle ki düşse bile acımadı ki diyecek bir çocuktu, şimdi de öyle bir kadın. Elbette yaşadıkları çok zor hiçbir kadının kolay atlatabileceği şeyler değil. Fakat Aysima pozitif birisi. Bu yüzden hikaye onun hüznüne odaklı ilerlemeyecek. Çünkü, acılarımızı ancak yeni güzel anılarla yok edebiliriz.
Sizi daha fazla oyalamıyor, bölümle baş başa bırakıyorum.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen. ❤
***
"Aysima Hanım? Konuşmak istememenizi anlıyorum. Bu gibi durumlarda kimse konuşmak istemiyor. Dün, ağabeyinizin arkadaşım olmasından dolayı bu konuşmayı erteledim. Fakat bu adli bir durum. Eğer Uğur Bey'den şikayetçi olmak istiyorsanız, bunu sözel olarak ve o geceyi bize anlatarak belirtmek zorundasınız. Hastaneye bilinciniz kapalı geldiniz. Üç gün boyunca da uyku halindeydiniz. İfadenizi alma süresi yeterince uzamışken konuşmayarak karşı tarafı haklı çıkartıyorsunuz. Uğur Bey henüz uyanmadı. Ailesi sizden şimdilik şikayetçi değil. Durumu kritik. Fakat uyandığında veyahut uyanmadığında süreç farklı işleyecek. Bu tip vakaları daha önce çok gördüm. Şuan mağdurken, Uğur Bey uyandığında suçlu konumuna düşebilirsiniz. Sizi bir kadın olarak anlıyorum ama bir polis olarak bu konuşmayı yapmak zorundayız."
Bakışlarımı otuzlu yaşlarının ortasında olan sarışın üniformalı kadına çevirdim. Sarı küt saçları, dar kesim üniforması ile güzel bir kadındı. Sevecen, nazik bir konuşması vardı. Elinde tuttuğu not defterine bir şeyler yazmak istiyor, kurduğu cümlelerin doğruluğunu tartmak istercesine yanımızdaki psikoloğa bakıyordu. Bir de, benden sonra ifadesini almak istediği Ferhan'a.
Ah, bu konuma nasıl mı geldik?
Dün ki öfke patlamamın üstüne ağabeyim ve Feride odadan çıkmış Ferhan ve doktorlar odada kalmıştı. Bir süre Ferhan'ın omzunda ağlamış en sonunda da doktorların sakinleştirici teklifini kabul etmiştim.
Şimdi içimde bir öfke kaynıyor, fakat dışarıya taşmıyordu. Sakindim. Belki olmam kadar belki fazlası kadar. Fakat sakindim.
O andan itibaren ağabeyimi hiç görmedim. Yanımda konuşulanlardan anladığım kadarıyla da Uğur ölmemişti. Üstelik dört gündür yaşıyordu. Uyanmasa da bu ölmeyeceğinin işaretiydi sanırım. Çok fazla kan kaybetmişti ve benim katil olmamı istemeyen koca yürekli Ferhan ağabeyimi döverek zorla kan verdirtmiş yetmiyormuş gibi iş yerinden bir arkadaşını da çağırmıştı. Ölümümü kanla beslemişti.
Şimdi ölmeyen bir kabus için her gece rüyamdan uyanacaktım. Yaşayan bir kabus için ben her gün ölecektim.
Katil olsaydım.

ESTÁS LEYENDO
AĞAÇKAKAN
Ficción General*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime k...