Keyifli okumalar. Yıldızı parlatıp, daha önce okuyan dostlarınıza tekrar başladığımızı hatırlatın lütfen.Gece boyunca uyuyamamış, yatakta sağa sola dönmüştü. Sabaha doğru daldığı uykudan telefon sesiyle uyandırılmak genç kadına göre insanlık suçu olmalıydı. Çalan telefonu gözlerini açamadan cevapladı.
“ Alo. Kimsiniz? Yanlış numara." Niyeti konuşmayı sonlandırıp uykusuna kaldığı yerden devam etmekti. Tekrar çalan telefonla sinirlenip;
“Arkadaşım yanlış aradın işte. Niye ısrarla tekrar arıyorsun?"- Rüya Hanım yanlış aramadım. Ben Çağrı.
“Kim? Kim Çağrı? Hangi Çağrı?"
-Dün Anıl Bey’ler de tanıştığınız Çağrı. Çağrı Aydın.
“Pardon Çağrı Bey hatırlayamadım bir an. Numaramı nasıl buldunuz? Saat kaç?” Derken gözleri yarı kapalı halde saati görmeye çalıştı.
“Saat dokuz, elimde numaranızın yanı sıra adresiniz de mevcut. Bir saat sonra attığım konumda olursanız detayları konuşalım. İsterseniz evden de alabilirim sizi.”
“Ben gelirim ,iki saat sonra yapsak.”
“Rüya Hanım, zamanımız az bir an önce sonuca bağlayalım artık .Bir saat sonra görüşelim." Dedikten sonra alacağı yanıtı beklemeden telefonu kapattı.
Genç kadın suratına kapatılan telefonla bir süre şaşkınca bakışıp,
“Ama.... Aaaa deli suratıma kapadı.”...
Hazırlanıp telefona gelen konuma ulaşana kadar söylenmeyi ihmal etmedi.
“Adama bak! Söyleyeceği bitince ya gidiyor ya da telefonu suratına kapatıyor insanın. Deli mi ne?”Arabasını park ettiğinde caddenin karşısında oldukça kalabalık olan kafeye baktı.
“Hayır hem konu mühim de kimseye anlatamazsın diye tembihle, hem de yarısı dolu kafeye konum ver. Ooh! Ne güzel dünya..”Kafeye doğru giderken söylenmeyi de ihmal etmedi. İçeride Çağrı’yı göz ucuyla ararken garsonun yönlendirmesiyle kendisine buradayım diye el sallayan adamın yanına gitti.
“Günaydın kahvaltı yapmamışsındır. Park ettiğini görünce sipariş verdim, gelir şimdi. Sonra Birime gideriz. Bugün şu işi halledelim iki güne Kayseri’ye gitmemiz gerekiyor." Çağrı konuşmasına devam ederdi elbet Rüya araya girmeseydi eğer.
“Yeter! Çağrı Bey nefes alın. Bir de biz kadınlara derler çok konuşur diye. Öncelikle kahvaltı için teşekkürler. Birim falan neresiyse artık, gelemem. Hastaneye gitmem gerekiyor. Ben Uzmanlığını almaya çalışan bir asistanım .Kafama estiği gibi işi asamam. Son olarak henüz teklifinizi kabul etmiş sayılmam. İki güne Kayseri’ye falan da gidemem. Aileme durumu anlatmadan nasıl ikna edebilirim? Bunu düşündünüz mü?”
Tek solukta derdini anlatan Rüya gelen kahvaltıyla acıktığını hissetti.Çağrı karşısında nefes almadan konuşan kadına bakıp nihayet,
“Kusura bakma mesleki deformasyon.” Diyebildi.“Mesleğiniz ne?”
“Avukatım."
“ Şimdi anlaşıldı kuralcı tavrınız."
“Neyse nasılsa uzun süre beraberiz, tanışırız. Afiyet olsun"
Az önceki anlattıklarına rağmen kendi bildiğini okuyan adama gözlerini devirmemek Rüya için büyük bir zaferdi. Gelen kahvaltıyı atıştırırken merak ettiği soruları sordu.
YOU ARE READING
Adresim Aynı( Tamamlandı)
General FictionHayatın pamuk iplikleriyle bağlı olduğunu bilmekle yaşamak çok farklı şeylerdi. Rüya hayatının bağlı olduğu pamuk ipliklerini bütün korkularına rağmen elleriyle kopardı. Verdiği karardan kaç defa pişman olurdu? Kim bilir? ...... Hedefin etra...